31 Mayıs 2014 Cumartesi

Sokak ortasında erkek cesedi bulundu


Edinilen bilgiye göre, Bahçeli Evler Mahallesi 935 Sokak’ta saat 04.30 civarlarında genç bir şahsın cesedi vatandaşlar tarafından fark edildi. Vatandaşlar durumu polis ekipleri ile 112 sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri ceset üzerinde incelemelerde bulunurken, polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alarak ölen kişinin bilgilerine ulaşmaya çalıştı. Cumhuriyet savcısının olay yerine gelip inceleme ve çalışmalarda bulunması sonrası kimliği belirsiz şahsın cesedi, tabuta konularak otopsi yapılmak üzere cenaze aracı ile Adıyaman Tıp Fakültesi Morgu’na kaldırıldı. Kimlik, telefon ya da herhangi bir belge ceset üzerinden çıkmazken, şahsın vücudunda çok sayıda kırık ve darp izlerinin bulunduğu öğrenildi. Gencin başka bir yerde öldürülüp daha sonra sokak ortasına atıldığı düşünülüyor.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.



CİHAN KİZİR



Sokak ortasında erkek cesedi bulundu

Buharkent yeniden sandık başına gitti


YSK’ın 30 Mart’taki yerel seçimlerin iptal ettiği Yalova ve Ağrı illeriyle Aydın’ın Buharkent, Bayburt’un Aydıntepe, Bitlis’in Güroymak ve Çankırı’nın Şabanözü, Eskişehir’in Mahmudiye ve Tokat’ın Yeşilyurt ilçeleriyle Çorum’un Ortaköy İlçesi Aştavul, Erzincan’ın Tercan ilçesi Çadırkaya, Niğde0’nin merkez ilçesi Bağlama ve Yozgat’ın Sorgun ilçesi Eymir beldelerinde seçim yenileniyor. Ayrıca Afyonkarahisar Emirdağ ilçesi Gömü beldesinde Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin verdiği kararla tüzel kişiliğinin değişmesi üzerine ara seçim yapılıyor.



BUHARKENT’TE BAŞKANLIK 3 KEZ AL DEĞİŞTİRDİ

Buharkent’teki Belediye Başkanlığı seçimini önce 27 oy farkla AK Parti kazandı. MHP’nin geçersiz oy itirazı üzerine yapılan sayımda, bu kez belediye başkanlığını 7 oy farkla MHP’li Yusuf Vural’ın kazandığı açıklandı. Ancak AK Parti’nin itirazı nedeniyle Vural, başkanlık mazbatasını alamadı. Kısıtlılara ve 2 askere oy kullandırıldığını iddia eden AK Parti’nin itirazını kabul eden YSK, 10 kısıtlı seçmene oy kullandırıldığı gerekçesiyle seçimi iptal ederek seçimlerin 1 Haziran 2014 tarihinde tekrarlanmasına karar verdi.30 Mart günü gerçekleşen yerel seçimlerin sonuçlarına yapılan itirazlar sonrası 3 kez el değiştiren belediye başkanlığı için yeniden yarış gerçekleşiyor. Buharkent’te yapılacak seçimlerde MHP’den Yusuf Vural, AK Parti’den Mehmet Erol, CHP’den Hüsamettin Başoğlu, BBP’den Ahmet Atay, BTP’den Aşirettin Aynacı ve SP’den Mehmet Akif Ersöz yarışıyor. İkinci kez sandık başına gidilen Buharkent’te oy kullanma işlemi saat 08.00 itibariyle sorunsuz olarak başladı. Sabahın erken saatlerinde sandık merkezlerine gelen vatandaşlar, yeniden tercihlerini yaptı. Saat 17.00’de sona erecek oy kullanma işleminin ardından, sayım işlemine başlanacak.1 Haziran Pazar günü 9 bin 329 seçmenin 38 sandıkta yeniden ilçe belediye başkanlığı için oy kullanacağı Buharkent’te 30 Mart seçimlerinde MHP’li Yusuf Vural 2 bin 985, AK Parti’li Mehmet Erol 2 bin 978, CHP’li Hüsamettin Başoğlu bin 977, SP’li Mehmet Akif Ersöz 101, BTP’li Aşirettin Aynacı 31 ve BBP’li Ahmet Atay da 18 oy almıştı.



Buharkent yeniden sandık başına gitti

Türk müziğinin unutulmaz eserleri Büyükçekmece’de seslendirildi


Bu yıl 21’incisi düzenlenen İstanbul Türk Müziği günlerinin bir ayağı da Büyükçekmece Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Büyükçekmece Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı “21’inci İstanbul Türk Müziği Günleri” konseri Büyükçekmece Belediyesi Musiki Derneği’nin hazırlamış olduğu özel konserle sanatseverlerle buluştu. Türk müziğinin unutulmaz eserlerinin seslendirildiği özel konser yönetmen Salih Tangül’ün şefliğinde gerçekleşti.



Büyükçekmece Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Şahin ve İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı (TMDK) öğretim üyesi, İstanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Göktan Ay’ın yer aldığı konser seyircilerden tam not alırken, konser konuk sanatçı Sinem Özdemir’in seslendirmiş olduğu eserlerle renklendi.Konser sonrası şef Salih Tangül’e övgüler yağdıran Büyükçekmece Belediyesi Başkan Vekili Ahmet Şahin, “Hocamın saygısı, sevgisi, müzik icra ederken yüklemiş olduğu duygu ve anlam bizlere büyük dersler veriyor. Salih hoca beni bu sahnede heyecanlandıran çok değerli hocalardan bir tanesidir” dedi.



Şahin, “Büyükçekmece Belediye Başkanımız Dr. Hasan Akgün’ün desteğiyle Üsküdar da başlatmış olduğunuz ve bu yıl 21.sini düzenlemiş olduğunuz İstanbul Türk müziği günlerinin umarım 22. sini Büyükçekmece de daha da büyük organizasyonla büyüteceğiz” diye konuştu.



İSTANBUL



Türk müziğinin unutulmaz eserleri Büyükçekmece’de seslendirildi

Polis aracı kamyonetle çarpıştı: 1 polis şehit


Kaza, Sungurlu-Çorum karayolu 16. kilometresinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Ankara’dan Çorum istikametine seyir halinde olan Güney Doğan (47) yönetiminde ki 34 VA 1879 plakalı yolcu otobüsü, aynı istikamette seyir halinde radar görevi Sungurlu Bölge Trafik Müdürlüğü’ne ait polis memuru Ömer Kesim (39) yönetiminde ki 19 A 0012 plakalı polis aracına çarptı. Çarpmanın etkisiyle savrulan radar aracı karşı şeride geçerek karşı yönden gelen İlhan Tanrıverdi (43) yönetiminde ki 52 AV 222 plakalı kamyonet ile kafa kafaya çarpıştı.



Kazada her iki araçta hurdaya dönerken polis memuru Ömer Kesim, kamyonet sürücüsü İlhan Tanrıverdi ve kamyonette yolcu olarak bulunan Erdinç Bektaş (35) ve Yener Aşkın (38) yaralandı.



Yaralılar olay yerine çağrılan ambulanslarla Sungurlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınırken, durumu ağır olan polis memuru Ömer Kesim yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.



Kazanın duyulmasının ardından İl Emniyet Müdürü Salih Erkan Tarancı, Sungurlu İlçe Emniyet Müdürü Osman Ertaş, Garnizon Komutanı J. Yüzbaşı Necip Sirkeci hastaneye gelerek kaza hakkında bilgi aldı. Olayın ardından Kesim’in meslektaşları da hastaneye akın etti.

Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.



HABER: M. MUTTALİP YALÇIN-SERKAN ŞANSEVER



Polis aracı kamyonetle çarpıştı: 1 polis şehit

İşte Beşiktaş'ın muhtemel rakipleri




Ertelenen AEL Limassol-Apoel Nicosia maçını, Apoel Nicosia’nın 1-0 kazanması ile birlikte Beşiktaş’ın da muhtemel rakipleri belli oldu.

Apoel Nicosia’nın maçı almasıyla birlikte, AEL Limassol’nın UEFA puanı Beşiktaş’ın altında kaldı ve siyah-beyazlılar seri başı oldu.

Kura çekimine seri başı olarak katılacak olan Beşiktaş’ın muhtemel rakipleri şöyle:

“Dnipro (Ukrayna), AEL Limassol (Güney Kıbrıs), Feyenoord (Hollanda), Panathinaikos (Yunanistan) ve Grasshoppers (İsviçre)”

UEFA Şampiyonlar Ligi 3. Eleme Turu kura çekimi 18 Temmuz Cuma günü yapılacak. Karşılaşmalar 29-30 Temmuz ve 5-6 Ağustos tarihlerinde oynanacak.



İşte Beşiktaş'ın muhtemel rakipleri

Esnaftan müşteriye linç


Olay, Beşiktaş Çarşı’da bulunan bir mekânda saat 21.30 sıralarında meydana geldi Gezi olaylarının protestosu sırasında esnaf dükkânlarını kapatmak istedi. Mekân sahipleri, bir müşterisine olaylardan dolayı dükkânını kapatmaları gerektiğini söyledi. Kafeteryada oturan şahıs ısrarlara rağmen mekândan kalkmayınca kafe sahipleriyle müşteri arasında tartışma çıktı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Aynı sokakta bulunan diğer dükkân sahipleriyle garsonlar iki şahsı kovalamaya başladı. Sandalyelerle kovaladıkları iki şahsa, mekân sahipleriyle garsonlar tekme atarak sandalyelerle vurdu. Bazı garsonların şahıslara şişe fırlattığı görüldü. İki şahsı saldırganların arasından sivil polis ekipleri aldı.



Esnaftan müşteriye linç

İzmir’de trafiği kapatan gruba polis müdahalesi


İzmir Gündoğdu Meydanı’nda olaysız sona eren eylemlerin ardından bir grup gösterici, çevik kuvvet polisinin olası taşkınlıklara karşı hazır beklediği Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe geçen grup, trafiği kapatarak yollara barikat kurdu. Cumhuriyet Meydanı önünde gruba anons yapan polis, bir süre göstericilerin dağılmasını bekledi. Eylemciler, taş ve soda şişeleri atarak karşılık verince polis müdahale etti. Müdahale sonrası çok sayıda eylemci gözaltına alınırken, olaylar sürüyor.



İzmir’de trafiği kapatan gruba polis müdahalesi

PTT 1. Lig’e yükselen son takım belli oldu


MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI)



26. dakikada gelişen Hatayspor atağında ceza sahası dışında topla buluşan Gökhan Ünver’in sert vuruşunda top az farkla auta gitti.



29. dakikada Gökhan Ünver’in ceza sahası dışından direk kaleye doğru kullandığı serbest vuruşta, kaleci Haydar Yılmaz topu iki hamlede kontrol etti.



31. dakikada Alanyaspor’un sağ kanattan gelişen atağında ceza sahası içinde topla buluşan Aydın Çetin’in etkili vuruşunda meşin yuvarlak defansa çarpıp kornere gitti.



MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI)



56. dakikada Hatayspor’un sağ kanattan gelişen atağında son çizgide ortasını yapmak isteyen Gökhan Ünver’in vuruşunda kaleye doğru yönlenen topu kaleci Haydar Yılmaz son anda uzanarak kornere çeldi.



59. dakikada defansın uzun pasında kaleci ile karşı karşıya kalan İbrahim Taylan Uzunoğlu’nun vuruşunda meşin yuvarlak az farkla kaleci Haydar’ın sağından auta gitti.



66. dakikada Şamil Ünal’ın sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta topa iyi yükselen Gökalp Seçal’ın kafa vuruşunda meşin yuvarlak az farkla üstten auta gitti.



78. dakikada Halil Karataş’ın ceza sahası dışından direk kaleye doğru kullandığı serbest vuruşunda kaleci Haydar Yılmaz topu zorlukla uzaklaştırdı.



80. dakikada ceza sahası içinde yaşanan karambolde topla buluşan İbrahim Taylan’ın vuruşunda kaleci Haydar Yılmaz son anda uzanarak topu çizgiden çıkardı.



117. dakikada Soner Ergencay’ın topun gelişine yaptığı şık vuruşunda meşin yuvarlak üst direkten auta gitti.



118. dakikada ceza sahası içinde topla buluşan Taylan Eliaçık’ın yerden vuruşunda top direkten döndü.



PENALTI ATIŞLARI



HATAYSPOR: Halil Karataş (Attı), Emre Özkurt (Attı), Güney Atılgan (Kaçırdı), Mehmet Ayaz (Kaçırdı), Soner Ergençay (Attı)



ALANYASPOR: Ali Kuleli (Kaçırdı), Emre Akbaba (Attı), Şamil Unal (Attı), Gökhan Kaba (Attı), Aydın Çetin (Attı)



***



STAT: Olimpiyat Stadı



HAKEMLER: Hüseyin Göçek xx, Orkun Aktaş xx, Kemal Yılmaz xx



HATAYSPOR: Fatih Öztürk xx, Barış Yardımcı xx (Serkan Koç dk. 94 x), Özgür Çelik xx, Mehmet Enes Sığırcı xx, Emre Özkurt xx, Mehmet Ayaz xx, Halil Karataş xx, Ömer Bozan xx, Hasan Küçcük xx (Soner Ergençay dk. 100 x), Gökhan Ünver xx (Güney Atılgan dk. 90 x), İbrahim Taylan Uzunoğlu xx



YEDEKLER: Ömer Kısa, Erhan Çatalcam, Serbay Yağız, Taylan Eliaçık



TEKNİK DİREKTÖR: Ahmet Taşyürek



ALANYASPOR: Haydar Yılmaz xx, Türker Toptaş xx, Gökalp Seçal xx, Koray Seçal xx, Kerem Gülbahar xx, Onur Acar xx (Gökhan Kaba dk. 120+1 x), Timuçin Aşçıgil xx (Şamil Ünal dk. 63 x), Efecan Karaca xx, Emre Akbaba xx, Mehmet Burak xx (Ali Kuleli dk. 88 x), Aydın Çetin xx



YEDEKLER: Ethem Bayburt, Alper Tursun, Süleyman Varlık, Adem Gökçe



TEKNİK DİREKTÖR: Mehmet Altıparmak



SARI KARTLAR: EmreOzkurt, Mehmet Ayaz (Hatayspor), Onur Acar, Mehmet Burak, Timuçin Aşcıgil, Gökalp Seçal (Alanyaspor)



PTT 1. Lig’e yükselen son takım belli oldu

Tüyler ürperten cinayetler kamerada


Araç kameralarına yansıyan görüntülerin ilkinde 59 yaşındaki taksi şoförünün gündüz vakti yanına oturan müşteri tarafından bıçaklandığı görülüyor. Bir süre saldırganla mücadele eden talihsiz adam, ardından olduğu yere yığılıyor ve hayatını kaybediyor.



Diğer görüntüde ise, 62 yaşındaki taksi sürücüsü arka koltukta oturan gencin kafasına sıktığı kurşunla aracında can veriyor.



Ekvator polisi ise, cinayeti işleyen kişilerin peşine düştü.



Tüyler ürperten cinayetler kamerada

Gösterilerden oğlunu almak isteyen anne çatışmanın arasına girdi




Çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları, Atatürk Parkı’ndan AK Parti binasına yürüyerek izinsiz protesto gösterisi yapmak istedi. Park çıkışında polisin tazyikli su, biber gazı ve plastik mermili müdahalesi ile karşılaşan protestocular, ara sokaklara dağıldı. Bir grup, Büyükşehir Belediyesi’nin karşı tarafındaki çeşitli parti ofislerinin bulunduğu binaya girdi. Binanın çatısına çıkan grup, megafonla polislere seslenerek aşağıda bulunan Akrep diye tabir edilen shortland tipi araçlarla TOMA’lara sapan, havai fişekler ve çeşitli eşyaları atarak karşılık verdi. Bu sırada isminin M.D. olduğu öğrenilen bir kadın, binada 16 yaşındaki çocuğunun olduğunu belirterek binaya girmek istedi. Oğlunun çatışmadan bir zarar görmemesi ve polis tarafından gözaltına alınmasını engellemek isteyen kadın, “Canımı koyarım” diye haykırarak sürekli binaya girmek için hamle yaptı ancak çevredeki vatandaşlar engelledi. Bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ve Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık’ın da olay yerine gelip ortalığı sakinleştirmeye çalıştığı sırada genç anne, çevredeki vatandaşların eşliğinde oğlunu kurtarmak için binaya girdi. Bazı protestocuların yaptığı çağrıyla damdaki eylemciler de sokağa inip sloganlar atarken, genç annenin çocuğunu alarak bölgeden hızla uzaklaştığı öğrenildi.



Gösterilerden oğlunu almak isteyen anne çatışmanın arasına girdi

Fotoğraflarla Taksim müdahalesi




İstiklal Caddesi üzerinde toplanan göstericiler, yasaklanmasına rağmen, Gezi Parkı eylemlerinin yıl dönümü dolayısıyla Taksim Meydanı’na çıkmak istedi. Güvenlik gerekçesiyle kapatılan Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’na yürümekte ısrar eden göstericiler, dağılmak istemeyince müdahale geldi. Polisin müdahalesinde bazı eylemciler göz altına alındı.



ABDULLAH COŞKUN – İSMAİL COŞKUN – MURAT ERGİN



Fotoğraflarla Taksim müdahalesi

İHH’den İsrail’i protesto yürüyüşü




İsrail’in Mavi Marmara gemisine düzenlediği saldırının 4’üncü yılında yurdun çeşitli yerlerinde anma yürüyüşleri düzenlendi. İHH de, Mavi Marmara olayının yıl dönümünde “Kudüs ve Mescid-i Aksa Yürüyüşü” düzenledi. Yürüyüşte Gazze Özgürlük Filosu’nun temsilcileri, olayda hayatını kaybedenlerin aileleri ile geminin yolcuları da hazır bulundu. Grup, Sultanahmet’ten başlayan yürüyüşü Sarayburnu’na kadar sürdürdü. “Özgürlüğe yürüyoruz” yazılı pankart açan grup, tekbir getirerek slogan attı. Burada açıklama yapan bir vatandaş, “Buradan Müslümanlara düşman olan tüm ülkeleri kınıyorum. Bizde ölmeye hazırız, kefenimizi giydik her daim hazırız” dedi.



İHH’den İsrail’i protesto yürüyüşü

Erdoğan: '10 Ağustos milat olacak'


Başbakan Erdoğan, “Millete Hizmet Yolunda” konuşmasında Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde birilerinin tekrar kirli hesapların içine girebileceğini söyledi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Millete Hizmet Yolunda” konuşmasında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Mayıs ayının, Soma’da meydana gelen kaza ve o kazada Hakk’a uğurlanan 301 şehit nedeniyle büyük elem yaşanan bir ay olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Bugün bir kez daha, o elim kazada hayatını kaybeden bütün şehitlerimize sizlerin huzurunda Allah’tan rahmet diliyor, acılı ailelerine, milletimize başsağlığı ve sabır temenni ediyorum” dedi.



“SOMA’YA DÜŞEN ATEŞ TÜRKİYE’NİN KALBİNE DÜŞTÜ”



Soma’daki facianın, sadece oradaki madencileri, şehit olan madenci yakınlarını, Soma halkını değil, 77 milyon herkesi çok derinden etkilediğini ve herkesin yüreğini acıttığını ifade eden Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Soma’ya düşen ateş, milletimizin yüreğine düştü. Soma’ya düşen ateş, Türkiye’nin kalbine düştü. Tarifi mümkün olmayan, tarihimizde eşine nadir rastlanan bir acı yaşadık. Hepimiz, bu acı hadiseden dolayı büyük bir üzüntü duyduk”



Başbakan Erdoğan, 13 Mayıs’ta meydana gelen kazayı haber alır almaz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a hızla Soma’ya ulaşması, çalışmalara nezaret etmesi talimatı verdiğini söyledi. İlgili tüm birimlerin, tüm imkanları, tüm gücü işçilerin, insanların hayatını kurtarmak için seferber ettiklerinin altını çizen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “AFAD’ı derhal harekete geçirdik. AFAD 156 personel ve 45 araçla bölgede görev yaptı. Genelkurmay Başkanlığımız, 1 uçak ve 2 helikopterle çalışmalara katıldı. Aynı şekilde Kızılayımız bütün imkanlarıyla seferber oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Zonguldak’tan, Çayıralan ve Tunçbilek’ten 226 personelle çalışmalara katıldı. Sağlık Bakanlığımız 405 personelini, doktor ve hemşirelerimizi, 6 hava aracını, 62 ambulansını bölgeye sevk etti.”



Başbakan Erdoğan, “Değerli kardeşlerim” diye devam ettiği konuşmasında şunları söyledi: “Burada bütün bu çalışmalar devam ederken, bizler an ve an buradaki sıkıntıları gidermenin gayreti içinde olduk. Az önce Kızılay’dan bahsetmiştim. 100 personel ve 12 araçla onlar da çalışmalara katıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, Ankara, İstanbul, Balıkesir, Denizli, İzmir, Manisa Büyükşehir belediyelerimiz, Uşak ve Kütahya belediyelerimiz, personel ve araçlarıyla Soma’ya koştu. Aynı şekilde, Sivil Toplum Örgütlerimiz Soma’ya intikal etti.”



“486 İŞÇİMİZİ MADENDEN SAĞ OLARAK ÇIKARDIK”



Başbakan Erdoğan, kazanın ertesi günü başbakan yardımcıları ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile birlikte Soma’ya giderek, çalışmaları bizzat yerinde incelediğini, talimatlar verdiğini, vatandaşlarla bir araya gelerek acılarını paylaştığını söyledi. Ayrıca, İzmir’in Kınık ilçesini ziyaret ederek, orada şehit madencilerimizin aileleriyle bir araya geldiğini anlatan



Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bergama’dan gelen şehit aileleri de bu toplantıda bizimle birlikte oldu. Taziyelerimizi bir kez daha ilettim, yaraları sarmak için yaptıklarımızı yapacaklarımızı kendileriyle bizzat paylaştım. Onlar sordu ben de cevap verdim ve şu anda hazırlanmakta olan madenlerle ilgili, özellikle kömür ocaklarıyla ilgili yasal düzenleme hakkında kendilerini bilgilendirdim. Soma kazasının ardından, toplam 2 bin 743 personel, 258 kara aracı ve 9 hava aracı Soma’da arama kurtarma çalışmaları, tedavi ve defin işlemleri, rehabilitasyon çalışmaları için görev üstlendi. Arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü ve bu 4 günün sonunda, yani 17 Mayıs’ta, toplam 486 işçimizi, madenden sağ olarak çıkardık. Ne yazık ki, 301 işçimiz elim kazada hayatını kaybetti.”



“TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEVLETTİR, BU MİLLET BÜYÜK BİR MİLLETTİR”



Türkiye’nin büyük bir devlet milletin büyük bir millet olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, bugüne kadar birçok badire yaşadık, birçok zorluk, bir çok güçlük yaşadık ve her seferinde birbirimize kenetlenerek, birbirimizle dayanışma içinde olarak, bu badireleri, bu güçlükleri, bu sıkıntıları aşmayı başardık. Soma’da yaşanan facia da, bize millet olma şuurunu bir kez daha hatırlatmış, birliğimizi ve kardeşliğimizi daha da güçlendirmiştir. Kaza anından itibaren, Türkiye’nin her yerinde Soma’daki kardeşlerimiz için, oradaki şehitlerimiz için fatihalar okundu, yasinler okundu, hatimler indirildi. Şu anda hâla, gerek Türkiye’de gerek Türkiye dışında, Soma’da yaraları sarmak için kardeşlerimiz seferber olurken, aynı zamanda dualarını, hatimlerini şehitlerimizin aziz ruhlarına göndermeye devam ediyor. Hepimizi derinden yaralayan bu acı hadise esnasında, 77 milyon tek yürek olduğumuzu bir kez daha gördüğümüz gibi, yeryüzünde ne kadar çok dostumuz, ne kadar çok kardeşimiz olduğunu da bir kez daha yakından hissettik. Komşu ülkeler, bölgemizdeki dost ve kardeşlerimiz, en yakınımızdan en uzağımıza kadar birçok ülke ve halk, acımızı paylaştı, taziyelerini iletti, yardım tekliflerini gönderdiler. Özellikle, Pakistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizimle birlikte milli yas ilan ederek, bayraklarını yarıya indirerek, iyi günde olduğu gibi kötü günlerde bizlerle birlikte olduklarını hissettirdi. Ve bu arada Katar özellikle defaetle ‘biz ne gerekiyorsa yapmaya hazırız, bize düşen görev neyse biz varız’ dedi. Aynı şekilde ABD olsun, aynı şekilde Rusya olsun, Almanya olsun, hepsi de ‘acaba bize ne düşüyor ve biz teknolojik birikimimizi sizinle paylaşmaya hazırız’ diye onlar da bize bu durumu ifade ettiler. Ve bütün batılı olsun, körfez ülkeleri olsun hepsi burada, yanımızda olduklarını ifade ettiler.”



Başbakan Erdoğan, Soma’nın acısını yaşanırken Bosna Hersek ve Sırbistan da büyük bir sel felaketinin yaşandığını ve kayıplar verildiğini anımsattı. Soma’ya bütün imkanlarla ulaşılırken, Bosna Hersek ve Sırbistan’daki dostlara ve kardeşleri ihmal etmediklerini ve onlara da yardım eli uzattıklarına dikkat çekti.



Bosna Hersek’te, evinin içindeki çamuru temizlerken, kapısına gelen Türk yardım kuruluşlarına, kendi derdini unutup Soma’yı sormalarının kendilerini duygulandırdığını ifade eden Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:



“Bu vesileyle, bir kez de sizlerin huzurunda, hem içeride, hem dışarıda, bu büyük acı karşısında dayanışma sergileyen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Şunu biliyoruz ki, ne yaparsak yapalım, giden 301 can geri gelmeyecek. Ne yaparsak yapalım, eşini, evladını, babasını, kardeşini yitiren yüreklerin feryadı dinmeyecek.”



Soma’ya, kazanın ertesi günü yaptığı ziyareti hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Orada ifade ettiğim şu hususun çok iyi anlaşılmasını, çok iyi bilinmesini istiyorum. Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek. En ince detayına kadar, bu kazanın bu facianın takipçisi olacağız. İhmaller, tedbirsizlikler kusurlar ortaya çıkarılacak ve gereken mutlaka yapılacak. Bu tür acıların tekrar yaşanmaması için de her türlü tedbiri artırıyor, hem yasalarımızı, hem denetimlerimizi daha da güçlendiriyoruz. Soma’da ve civar ilçelerde, madencilerimizin bizlere emaneti olan yakınlarını da asla yalnız bırakmayacağız. Yasalarda değişiklik hazırlıklarını başlattık. Şehit yakınlarımızın ve çalışanların mağduriyetlerini gidermek adına, her türlü düzenlemeyi yapacak, inşallah oradaki acıları bir nebze olsun hafifletecek, yaraları saracağız.”



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde birilerinin tekrar kirli hesapların içine girebileceğini söyledi.



Siyasetin, bu kirli hesaplardan medet ummak isteyebileceği konusunda uyarılarda bulunan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Ne Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, ne de sorasındaki süreç, Türkiye için bir zaaf bir belirsizlik teşkil etmeyecek, tam tersine Türkiye’yi daha da güçlendirecek. Siz, eminim ki bu tahriklere aldırış etmeyecek, sandığa gidecek hür iradenizle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını belirleyeceksiniz. Artık Cumhurbaşkanı seçme konusunda da karar doğrudan doğruya sizin, yetki sizin ve mühür sizin elinizde. Siz ne derseniz, o olacak.”



Başbakan Erdoğan, Millete Hizmet Yolunda konuşmasında gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Soma’nın, bir kez daha millet olma şuurunu hatırlattığını, ortak bir acıyı paylaşmaya sevk ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçeride 77 milyon, dışarda dost ve kardeşlerimiz bu acıyı aşmak için tek yürek oldu, tüm imkanlarıyla seferber oldu. Ancak, Türkiye böyle büyük bir acıyı yaşarken, bu acıdan kendisi için, kendi çıkarları, kendi hırsları, kendi örgütleri için rant devşirmeye çalışanlar da çıktı. Acılardan rant devşirmeye kalkanlar, bilsinler ki, aziz milletimiz, bu tür vicdansızlıkları, bu tür insafsızlıkları, asla unutmayacak, asla affetmeyecektir. Kimileri, bu ülkenin başına gelen her felaketten, bu ülkenin, bu milletin yaşadığı her acıdan maalesef sevinç duyuyorlar.”



“DEVLETİN VE MİLLETİN ŞİDDET TUTKUNLARINA ARTIK TAHAMMÜLÜ KALMAMIŞTIR”



Milletin bunlara itibar etmediğini ve bunları ciddiye dahi almadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Biz, Soma’da, 301 şehidimiz için yas tutarken, onları madenden çıkarıp defnetmenin çırpınışı içindeyken, daha ilk andan itibaren bunu bir tahrik ve istismar vasıtası olarak kullanmak isteyenleri de milletimiz çok iyi görüyor ve onları çok iyi tanıyor. Bakınız, İstanbul’da, Okmeydanı’nda, Soma için eylem yaptığını söyleyen yüzü maskeli eli molotoflu, silahlı, taşlı militanlar yüzünden, önce bir gencimiz hayatını kaybetti ardından bir başka gencimiz öldürüldü, çok sayıda polisimiz de yaralandı. Hayatını kaybeden bu gençlerimize de Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Polislerimize geçmiş olsun dileklerimi bir kez de buradan iletiyorum. Burada, şu hususun altını çizmek istiyorum, devletimizin de, aziz milletimizin de, her hadiseyi istismar edip sokakları ateşe vermek isteyen bu şiddet tutkunlarına artık tahammülü kalmamıştır”



“DÜRÜSTSENİZ YÜZÜNÜZÜ POŞULARLA NEDEN ÖRTÜYORSUNUZ?”



“Önce Gezi eylemleri ardından 17 Aralık operasyonu” denildiğini belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Şimdilerde, İstanbul sokaklarına şiddeti egemen kılmak arzusuyla, bayat senaryoyu bir kez daha uygulamak istiyorlar. Bu sokakları terörize etme adımıdır. Huzurumuzu, barışımızı bozmak istiyorlar. Eğer siz samimi iseniz, eğer siz dürüstseniz o zaman yüzünüzü poşularla neden örtüyorsunuz? Açıkça ortada olun. Eğer samimiyseniz düşüncelerinizi ortaya koyacaksanız molotoflarla niçin saldırıyorsunuz? Niçin bilyelerle saldırıyorsunuz? Demek ki samimi değilsiniz. Sokakları terörize etme gayreti içindesiniz. Ne yaparsanız yapın, şunu iyi biliniz ki milletimiz bu girişimlerin hiç birine pirim vermeyecektir. Bundan bizim hiç şüphemiz yok. Ancak hamdolsun ki, milletimiz bu girişimlerin hiç birine itibar etmedi. 1 yıl boyunca milletimiz, sabrını, sağduyusunu, vakarını muhafaza etti. 30 Mart’ta millet, söyleyeceğini sandıkta gür bir sesle söyledi. Hiç kuşkusuz, bugün de, yarın da, milletimiz vakarını koruyacak, bu tahriklere asla itibar etmeyecektir. Gezi olaylarının faturasını Türkiye, aziz milletimiz, yani sizler maalesef ağır ödediniz. Hamdolsun, sizlerin desteği sayesinde, Hükümet olarak dik durduk, o badireyi atlattık. 17 ve 25 Aralık’ta bir kez daha Türkiye’ye hücum ettiler, onu da durdurduk. Şu anda, ekonomimiz, 1 yıl önceki gibi çok sağlam bir zeminde ilerliyor. Borsa İstanbul yeniden güvenle yükseliyor. Merkez Bankası rezervimiz yeniden 130 milyar dolar seviyesini aştı.”



“PARALEL YAPILANMAYI VE ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TASFİYE EDECEĞİZ”



Başbakan Erdoğan, yüksek faizle, enflasyonla mücadelelerinin kararlılıkla devam ettiğinin altını çizerek şunları söyledi: “Türkiye, umutla, güvenle, huzur ve kardeşlikle geleceğe ilerliyor. Türkiye düşmanlarının sokaklara saldıkları maşaların, bu huzuru, bu istikrarı bir kez daha zedelemelerine izin vermeyeceğiz. Milletimin şunu çok net olarak görmesini isterim. Gezi olaylarında, gençler, içerdeki ve dışardaki hainlerin maşası olarak kullanılmıştı. Aynı manzarayı 17 ve 25 Aralık saldırılarında da gördük. İçerde ve dışarda, bir takım hainler, kendi ülkelerine karşı taarruza geçtiler. Biz bunlara geçit vermedik, sizler bunlara geçit vermediniz. 30 Mart’ta, bu hainlerle, bu maşalarla mücadele için sizler bize sorumluluk yüklediniz, yetki verdiniz. Biz de bu mücadeleyi sarsılmaz şekilde sürdürüyoruz. Ne bu mücadelenin sekteye uğratılmasına, ne de Türkiye’de huzurun bozulmasına izin vermeyeceğiz. Bir takım hain örgütlerin, yalanla, iftirayla, en kutsal değerlerimizi istismar ederek Türkiye’nin kalkınmasını zedelemesi emin olun mümkün olmayacak. Paralel yapılanmayı, çeteleri, mafyatik örgütlenmeleri, bunların yanında dışardan beslenen eli kanlı terör örgütlerini tasfiye edecek; güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi, aktif bir dış politikayla hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz”



“ALMAN MEDYASININ YAPTIĞI SALDIRILARI UMURSAMADIK”



Arnavutluk’a gerçekleştirmeyi düşündükleri ziyareti Soma’da gerçekleşen elim kaza nedeniyle ve orada imzalamayı öngördükleri anlaşmaları ertelemek durumunda kaldıklarını anımsatan Başbakan Erdoğan, Almanya’ya 24 Mayıs’ta yaptıkları ziyarette, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği adlı sivil toplum kuruluşunun 10’uncu kuruluş yılı etkinliklerine katıldıklarını hatırlattı. Etkinlik çerçevesinde, Köln Arena’da toplanan yaklaşık 20 bin vatandaşla bir araya geldiklerini ve hasret giderdiklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “Oradaki vatandaşlarımızla da Soma’daki yitirdiğimiz 301 şehidimizin acısını paylaştık. Aşr-ı şerifler okundu, kasideler, ilahiler söylendi; ezan okundu, dualar edildi. Ardından, orada bizi karşılayan 20 bin kardeşimize hitap ettim. Alman medyasının önemli bir kısmı, ziyaretimizi provoke etmek amacıyla, çok aleni şekilde ırkçı ifadelere başvurmaktan kaçınmadı. Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarıyla işbirliği içinde, ortak bir üslup içinde davranan Alman medyasının yaptığı bu saldırıları elbette umursamadık. Vakarımızı, sükûnetimizi muhafaza ettik, ancak, Avrupa içinde bilhassa Müslümanlara, Türklere, göçmenlere yönelik ırkçı saldırılara da dikkat çekmiş olduk. Umuyorum ki, Avrupa, yükselmekte olan bu yabancı düşmanlığı ve ırkçı saldırılara karşı, yükselmekte olan bu tehdide karşı önlem alacak; hoşgörüyü, çok kültürlülüğü öne çıkaracaktır.”



Başbakan Erdoğan, Mayıs ayı içinde dış politika açısından çok önemli kabuller gerçekleştirdiklerini ve dünyanın dört bir yanından gelen devlet adamlarını Türkiye’de ağırladıklarını söyledi. Ziyaretler kapsamında; ABD Temsilciler Meclisi Ülke Güvenliği Komitesi Başkanı Michael Mccaul Başkanlığındaki ABD Kongre Heyeti ile, Almanya Federal Cumhuriyeti Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı Stephan Weil ile, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzetbegoviç ile, BP Ceo’su Bob Dudley ile, Kırgız Cumhuriyeti Başbakanı Cömert Otorbayev ile, Tanzanya Dışişleri ve Uluslarası İşbirliği Bakanı Bernard Membe ile, Umman Dışişlerinden Sorumlu Bakanı Yusuf Bin Alawi ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.



Tüm bu temasların Türkiye için hayırlara vesile olması dileğinde bulunan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Yine, 19 Mayıs’ta, Gençlik ve Spor Bayramı’nda, Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın, kısa adıyla TİKA’nın tamamladığı 5 ülkedeki 5 projeyi hizmete aldık. TİKA’nın tamamladığı eserler arasında, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in babası Ali Rıza Efendi’nin, Makedonya’nın Jupa Belediyesine bağlı Kocacık köyündeki evinin aslına uygun şekilde inşası var. Aynı şekilde, Filistin’de, 14 sınıftan oluşan, 4 katlı, son derece modern bir kız ortaokulu, Gürcistan’da bir Engelli Merkezi, Somali’nin başkenti Mogadişu’ya kazandırdığımız 23 kilometre uzunluğunda, çift yönlü bir yol ve son olarak da, Tunus’ta önemli bir tarım projesi var.”



29 Mayıs’ta, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Efes Tatbikatına katıldıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “tatbikatı komutanlarımızla birlikte izledik, ordumuzun caydırıcı gücünü orada bir kez daha iftiharla müşahede ettik. 30 Mayıs’ta ise, İstanbul’da, Şah Deniz Üretim Sahası ve TANAP Projesi’ne Türkiye’nin ortaklığına ilişkin anlaşmaların imza törenine ev sahipliği yaptık. Son 1 yıl içinde, her fırsatta defaatle ifade ettim: birilerinin Türkiye üzerine, milletimiz üzerine hesapları varsa, biliniz ki, Allah’ın da bir hesabı vardır, milletin de bir hesabı vardır. Milletçe dik duruşumuz, birlik içinde oluşumuz, özellikle de dualarımız, işte son 1 yıl içindeki tuzakları bozdu, hesapları alt üst etti.”



“10 AĞUSTOS SEÇİMLERİ ÖNCESİNDE BİRİLERİ TEKRAR KİRLİ HESAPLARIN İÇİNE GİREBİLİR”



Engelleme girişimlerine rağmen Türkiye’nin büyümeye devam ettiğini anlatan Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ekonomiye yönelik ağır saldırılara rağmen, hamdolsun Türkiye ekonomisi başarılarını katlamaya devam ediyor. Huzurumuza, kardeşliğimize, çözüm sürecine yönelik sabotajlara rağmen Türkiye istikrarını, büyük hedeflerini muhafaza ediyor.”



Türkiye üzerine hesap yapanlar, tuzak kuranların başarılı olamayacaklarını anladığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Allah’ın izniyle, sizlerin desteğiyle, özellikle de hayır dualarınızla, Türkiye’yi büyütme mücadelemizi hiç sarsılmadan sürdüreceğiz. Biliyorsunuz, bundan 54 yıl önce, yine bir Mayıs ayında, 27 Mayıs’ta, milletin seçtiği hükümet silah zoruyla devrilmiş, Milletin Başbakanı merhum Menderes ve arkadaşları Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmişlerdi. Millet olarak asla umutsuz olmadık, boynumuzu eğmedik. 54 yıl boyunca, benzeri badireleri de atlatmayı başardık. Demokrasimizi daha da güçlendirdik, darbenin izlerini sildik, 27 Mayıs’ın kalıntılarından büyük oranda kurtulduk. En son, önce Gezi olayları, ardından 17 ve 25 Aralık operasyonlarıyla bu ülkeye bir kez daha 27 Mayıs’ı yaşatmak istediler, biz onu da aştık. Türkiye’nin ufku alabildiğine açıktı ve daha da açıldı. Türkiye’nin umudu hiç olmadığı kadar çoğalmış, Türkiye’nin morali tarihte görülmemiş derecede yükselmiştir. Şimdi, Ağustos ayında, demokrasimiz adına bir başka önemli başarıya adım adım yaklaşıyoruz. Tarihimizde ilk kez, Cumhurbaşkanımızı halkın oylarıyla, sizlerin oylarıyla iş başına getirecek, demokrasimizin gücüne inşallah güç katacağız. Türkiye, devletiyle, milletiyle, her zamankinden daha güçlü, daha kararlı, daha umutlu şekilde geleceğe yürüyecek. Ne Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, ne de sonrasındaki süreç, Türkiye için bir zaaf, bir belirsizlik teşkil etmeyecek, tam tersine Türkiye’yi daha da güçlendirecek.10 Ağustos, inşallah, Türkiye için bir milat olacak. 10 Ağustos seçimleri öncesinde, birileri tekrar kirli hesapların içine girebilir. Siyaset, bu kirli hesaplardan medet ummak isteyebilir. Sizler, eminim ki bu tahriklere aldırış etmeyecek, sandığa gidecek, hür iradenizle Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını belirleyeceksiniz. Artık Cumhurbaşkanı seçme konusunda da karar doğrudan doğruya sizin, yetki sizin ve mühür sizin elinizde. Siz ne derseniz o olacak. Ben inanıyorum ki, siz ne derseniz, o, Türkiye’nin hayrına olacak. Adaylar kim olursa olsun, siyasette nasıl bir değişim olursa olsun, Türkiye, ilkeleri doğrultusunda 2023 hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyecek. 30 Mart seçimleri öncesinde yaptığımız gibi, 10 Ağustos öncesinde de Türkiye’de huzuru en güçlü şekilde muhafaza edecek, ülkemizi sağduyu içinde, vakar içinde sandığa götüreceğiz. Ben, bu düşüncelerle sözlerime son verirken, bu günlerde 561’inci yıldönümünü kutladığımız İstanbul’un fethinin de hayırlı olmasını niyaz ediyorum. Fatih Sultan Mehmet’i, onun övülmüş ordusunu, kahraman neferlerini bir kez daha rahmetle yad ediyorum.Ailenizle, sevdiklerinizle sıhhat ve afiyet içinde yaşamanızı temenni ediyor yeniden kavuşmak, yeniden buluşmak üzere hepinize hayırlı akşamlar diyorum. Sağolun varolun, Allah’a emanet olun.”



Erdoğan: '10 Ağustos milat olacak'

Gazdan etkilenen eylemci böyle ağladı


İstiklal Caddesi’nde toplanan çok sayıda gösterici Taksim Meydanı’na çıkmak istedi. Göstericilere izin vermeyen polis, dağılmaları yönünde ikazda bulundu. Dağılmayan gruba TOMA ve biber gazıyla müdahale edildi. Müdahale sırasında göstericiler İstiklal Caddesi’nden Tünel’e doğru kaçmaya başladı. Bu sırada İstiklal Caddesi’nde bulunanlar gazdan etkilendi. Göstericiler arasında bulunan bir genç kız da gazdan etkilenerek ağladı.



Gazdan etkilenen eylemci böyle ağladı

Trabzonspor'un borcu açıklandı




Trabzonspor’un 32. Olağan Divan Genel Kurul toplantısı Büyükşehir Belediyesi Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kulüp başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetim kurulu üyelerinin hazır bulunduğu toplantıya, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, eski Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü İbrahim Özen ile çok sayıda üye katıldı.

Osman Çavuşoğlu başkanlığında divan kurulunun oluşturulmasının ardından Soma’daki maden kazasında hayatını kaybedenler ile kulübün vefat eden kurucuları için saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ilk olarak Trabzonspor Divan Kurulu Başkanı Ali Özbak, konuşma yaparak bazı eleştirilerde bulundu.

Özbak, Trabzonspor’un pilot takım 1461 Trabzon’un bir alt lige düşmesinin kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, “Hayat devam ediyor. 1461 Trabzon, tıpkı 6 yıl önce başladığı yerden aynı yapılanmayı göstererek tekrar lige dönerek yoluna devam etmelidir. 1461 Trabzon, Trabzonspor bünyesine 11 oyuncu taşımıştır. 3 oyuncu daha oradan gelecek. Tekrar dinamizm kazandırılarak ara takımımız eski yerine dönmelidir” dedi.

2010-2011 sezonuna değinen Özbak, “O süreç, 82 puana dayalı olarak ortaya çıkmıştır. 82 puan temin edilmemiş olsaydı bu süreç ortaya çıkmazdı. Onu da sağlayan bir önceki başkan ve yönetici arkadaşlardır. Ayrıca bir önceki başkanın azımsanmayacak kadar büyük bir bağışı oldu bu kulübe” ifadesini kullandı.



ABDİ SERDAR ÜSTÜNSALİH MALİ YAPI HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Trabzonspor Yönetim Kurulu’nun mali işlerden sorumlu başkan yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, kulübün ekonomik durumuyla ilgili genel kurul üyelerine bilgi verdi. Üstünsalih, kulübün ekonomik yapısıyla ilgili birçok spekülasyon yapıldığını belirterek, “Bu ay ile görev süremizin 1 yılı sona erdi. Kulübü devraldığımızda Nisan ayı itibarıyla kulübün esasen faaliyet raporunda belirtilen borç 176 milyon lira ancak reel borç 191 milyon liraydı. Bugün itibarıyla rakam 181 milyon lira tutarındadır” dedi.

Kulübün gelirlerini artırmaya çalışırken tasarruf tedbirleriyle de borcu azaltmaya çalıştıklarını ifade eden Üstünsalih, bu nedenle A takımın maliyetini düşürmek için altyapıdan oyuncular, bonservis maliyeti olmayan veya düşük bonservisli kaliteli oyuncular takıma katmaya çalıştıklarını, her ne kadar arzu edilmeyen sonuç da olsa ligi 4. sırada bitirdiklerini kaydetti.

UEFA’nın Fair-play çerçevesi içinde kulübü incelemeye aldığını dile getiren Üstünsalih, şu ifadeleri kullandı:

“UEFA’nın bize dediği şu; ayağını yorganına göre uzat. 25 milyon lira sermaye yapısıyla 250 milyon borçlanamazsın. Borçlanma miktarını aşağılara yıl sonuna kadar çek. ‘Eğer çekemezsen gerekli yaptırımları yaptırırım’ diyor. 200 bin Euro cezayı rezerve olarak tutuyor. Kulübün altında birkaç şirket, bunların birbirlerine borçları var. Kulübün sermaye yapısını artıramaz, borcu da azaltamazsak UEFA’dan yaptırım gelmesi kaçınılmaz gözüküyor.”



KULÜBÜN BORCU

Denetleme Kurulu adına konuşan İsmet Keskin, kulübün borcunu açıkladı. Keskin, Trabzonspor Kulübü Derneği ve bağlı şirketlerin 30 Nisan 2014 tarihi itibarıyla 180 milyon 837 bin 129 lira borcu bulunduğunu belirterek, “Bu borcun 163 milyon 645 bin 217 lirası kısa vade, 17 milyon 191 bin 912 lirası ise uzun vadeli borçtur” dedi.



HACIOSMANOĞLU’NA SİYASET ELEŞTİRİSİ

Divan Genel Kurul üyelerinden Yusuf Ziya Yılmaz, Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkiler kurmasını eleştirdi. Yılmaz, Hacıosmanoğlu’na yüklenerek, “Başbakana seçim otobüsünün üzerinde bu adaletsizliğin nedenini sordunuz mu?” dedi. Trabzonspor’un eski asbaşkanlarından Hayrettin Hacısalihoğlu da, 1461 Trabzon’un küme düşürülmesinin bir izahının olmadığını ifade etti. Bazı genel kurul üyeleri de teknik sorumlu Hami Mandıralı’nın başarılı olduğuna vurgu yaptı.

Divan Genel Kurul üyelerinin açıklamalarına cevap vermek için kürsüye çıkan Abdi Serdar Üstünsalih konuşma yaptığı sırada, eski asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu itirazda bulundu. Bu sırada ayağa kalkan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu, Hacısalihoğlu’yla kısa süreli sözlü tartışma yaşadı. Daha sonra kürsüye çıkan Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu hakkındaki iddialara cevap verdi.



Trabzonspor'un borcu açıklandı

Trendeki tehlikeli eğlence ölüm getirdi


Hindistan’da istasyondan hareket eden trenin kapısından sarkan genç, dengesini kaybedince aşağı düştü. Trenle raylar arasına giren genç, feci şekilde hayatını kaybetti.



Trendeki tehlikeli eğlence ölüm getirdi

Zeybekci ile vatandaşlar arasında güldüren diyalog


Aydın’ın Buharkent ilçesini ziyaret eden Bakan Zebekci’nin vatandaşlarla yaşadığı diyaloglar renkli görüntülere sahne oldu. Bakan Zeybekci, esnaf ziyaretleri sırasında evlerinin önünde oturup salatalık yemekte olan yaşlı kadınları görünce selam verip kadınların yanına oturdu. Tepsi dolusu salatalığın hayır olup olmadığını soran Bakan Zeybekci, ‘Hayır’ cevabını alınca salatalıkları hem çevresindekilere ikram etti hem de kendisi yedi. Yaşlı kadınla koyu bir sohbete dalan Bakan Zeybekci, “Bunu çok yersek bize zarar verir mi?” diye sordu. Yaşlı kadın, kendisinin de bir köy çocuğu olduğunu ifade eden Zeybekci’ye, “Sen köylü çocuğu musun? Bunları köylü çocukları yer” dedi. Bakan Zekbekçi de, “Benim anacığım amaleydi. Tütün tarlalarında çalışırdı” cevabını verdi.

Bakan Zeybekci, yaşlı kadına “Seviyon mu Tayyib’i” diye sorunca aldığı “Sevmez miyim. Bizim adam o ya. Bende ondanım” cevabı üzerine kendisini gülümsemekten alamadı. Bakan Zeybekci, “Sana çok selamı var. Senin de selamını söyleyeyim mi? Biz de Tayyib’in adamlarıyız” dedi.



BEBEK, GELİN YERİNE BAKANI TERCİH ETTİ

Yol güzergahı üzerinde 26 yaşındaki Hüseyin Özer ile 21 yaşındaki Derya Çıkrıkoğlu çiftinin düğün törenine rastlayan Bakan Zeybekci, aileyi ve genç çifti tebrik etti. Geline altın takan Zeybekci, bir baba tarafından kucağına verilen bebeği sevdikten sonra “Bebeği geline vermek lazım” deyip uzattı. Gelinin kucağına aldığı bebek ağlamaya başlayınca Bakan Zeybekci, bebeği tekrar kucağına aldı. Tekrar geline verilmek istenen bebek, Zeybekci’nin boynuna sarılarak ayrılmak istemedi.

Bakan Zeybekci, ziyaretlerinin ardından karayolu ile memleketi Denizli’ye hareket etti.



MEHMET BARLAS – MEHMET SARIKAYA – ÜMİT ÖZMEN



Zeybekci ile vatandaşlar arasında güldüren diyalog

Hacıosmanoğlu’ndan inanılmaz iddia


Trabzonspor Kulübü’nün 32. Olağan Divan Genel Kurul Toplantısı bugün Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde yapıldı. Kendisine yönelik yapılan eleştirilerin ardından söz alarak kürsüye çıkan Hacıosmanoğlu, “Trabzonspor’a karşılıksız hizmet etmek şereftir. Bir yıldır başkanlık yapıyoruz. Hiçbir başkanın ağzından duymamışsınızdır belki ama ben yaptığım yanlışları söyleyebilecek kadar medeni cesarete sahip bir insanım. ‘Geriye gitseydim yaptıklarımın yarısını yapmazdım’ ifadesini daha önce evet kullandım. Trabzonspor büyük marka. Hatalar yaparsınız. Ama yaptığınız hatayı kabul etmek erdemliktir. Onlardan ders çıkarırsınız bir sonraki seferde onu yapmazsınız” diye konuştu.



“Son bir yılda verdiğim mücadeleyi hayatımın 5 yılımda verseydim Türkiye’nin en zenginlerinden biri olurdum” diyen Hacıosmanoğlu, gece yatarken bile rüyasında Euro ve Dolar gördüğünü söyledi.



Hiçbir zaman enkaz edebiyatı yapmadığını, eleştirirken gerçekleri bilmek gerektiğini kaydeden Hacıosmanoğlu “Seçim öncesinde Hayrettin Hacısalihoğlu, ‘Kim bu kulübü önümüzdeki sene iflas ettirmez ve orta sıralara oynatırsa şampiyon olmuş gibi sayarım’ dedi. Bugün ne oldu da farklı düşünüyor. Bir sebepten dolayı 1461 Trabzon’u kendisine veremedik o yüzden sanırım. Çok çirkin ahlaksız buluyorum. Kim yapıyorsa da ahlaksızın dik alasıdır. Bağışları üzerine alacak mı yazdırdınız diye soruyorlar. Kim Trabzonspor’da hakkı olmayan parayı üzerine alacak olarak yazdırırsa şerefsizin dik alasıdır. Bunu iddia eden de onun daniskasıdır. Eleştirileri dikkate alacağız ona göre hareket edeceğiz ama haksız olanlara cevap vereceğiz” şeklinde konuştu.



ESKİ BAŞKAN SADRİ ŞENER’LE İLGİLİ DAVAYI KONUŞTU



Sadri Şener hakkında açılan davayla ilgili olarak da konuşan Hacıosmanoğlu “Kulüpte maddi ve manevi sıkıntılar yaşandığı konuşuluyordu seçim öncesinde. Biz de geldiğimiz de, ‘Hesap soracağız’ dedik. Bu benim şahsi meselem değildir. İbrahim Hacıosmanoğlu, Sadri Şener meselesi değildir. Geldik ve bağımsız denetçilere incelettik kulübü. Ardından bulunan olumsuzlukları da devletin yetkili makamlarının önüne koyduk. Bizimle alakalı bir şey değildir bu. Bundan camia zarar görmez tam aksine hesap sorulabilir bir Trabzonspor’u Türkiye’ye örnek gösterirsek, bizdekilerin 10 katı kirli olan kulüplere de inşallah böyle yönetimler gelir ve onlara da hesabını sorar. Biz kendimizi temizleyebilirsek Türkiye’ye örnek oluruz. Biz kimseyi peşinen suçlu ilan etmiyoruz. Ancak bulunan serbest denetim raporlarını da adli makamlara iletmek durumundayız” ifadelerini kullandı.



Yargıtay’ın Trabzonspor için yeniden seçim kararı verme ihtimaliyle ilgili olarak konuşan Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:



“Kongrenin 2,5 yıllık olmasını biz istemedik. Seçim oldu aday olduk. Altı aylık seçilip tekrar aday olabilirdik. Mahkeme süreci oldu. Ne olduysa iki ayda mahkeme karar verdi. Hazirun cetveli olmadan mahkeme karar verdi. Ama hazirun cetveli olmadan mahkeme karar veremez. Yargıtay bunu değerlendirecektir. Bu kadar kısa zamanda Mahkemenin bu kararını manidar bulduğumuz için görevimize devam edeceğimizi söyledik. Büyüklerimize saygı duyacağız ama ‘Ben varken Trabzonspor var, ben yokken yok’ anlayışı hiçbir zaman fayda getirmemiştir. Yargıtay’ın iki ay içerisinde nasıl karar verdiğini ben yeni idrak ediyorum. Büyüklerimize değer vereceğiz, saygı duyacağız ancak emeğimizi çalanların kararları Yargıtay da uzun süredir dururken onların büyükleri gidip orayı eşelemiyor. Ancak, ‘Trabzonspor’un her şeyiyim’ diyen Faruk Özak, Yargıtay kararlarının peşine düşmüş. İşte Faruk Özak da bu. Ben de saygı duymuyorum. Sokaktaki en mazlum olan insana saygı duyarım ama böyle çalışma içerisinde olan insana saygı duymam. Bu kulüpteki olumsuzluklar ortaya çıktıkça sorumlunun Faruk Özak olduğunu göreceğiz.”



“EMEĞİMİZİ ÇALANLARLA KAVGAMIZ ELBETTE OLACAK”



İbrahim Hacıosmanoğlu, “Emeğimizi çalanlarla elbette kavgamız olacak ama bunu camialar arasında bir kavgaya dönüştürmeyeceğiz” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:



“Bizim meselemiz bizim emeğimizi çalanlarla. O adını anmak istemediğim adamların olduğu yerde benim daha çok dostum var. Bizim Anadolu kulüpleriyle nasıl iyi ilişkiler içerisinde olduğumuzu önümüzdeki sezon oluşacak olan yeni federasyonda Trabzonspor’un Anadolu kulüpleriyle nasıl beraber hareket ettiğini göreceğiz. Bu federasyon Allah nasip ederse önümüzdeki sene devam etmeyecek. Geliyoruz kupa meselesine. Kupa Başbakan’da deniliyor. Trabzonspor hakkını kimde olursa olsun alması lazım”



Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın yüksek cezalar alması gerektiğini belirten Hacıosmanoğlu, “O dönemde Trabzonspor başkanının, Tahkim Kurulu kupayı Fenerbahçe’ye onaylayana kadar Fenerbahçe ve kadim dostu Aziz Yıldırım ile ilgili, ‘Millet birbirinin başını kesiyor, 25 sene ceza alıyor. Aziz bey ne yaptı da 150 sene ile yargılıyorsunuz” diye bir açıklaması var sadece. O açıklamayı ne kadar eleştirdiniz? Ben eleştiriyorum. 160 sene değil, 560 sene alsın. Milyonlarca insanın geleceğini, hayallerini söküp aldı bu insanlar. Bir baklava çalan senelerce yatıyor. Bizim ise sadece kupamız değil 50 milyonun üzerinde kaybımız oldu” dedi.



Avrupa’da en iyi avukatlar ile çalıştıklarını avukatların Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın avukatlığını kabul etmeyenlerden oluştuğunu ifade eden Hacıosmanoğlu “Bize sadece şu şartı sundular; ‘Eğer vazgeçecekseniz davayı almayalım’ dediler. Kararlı olduğumuzu görünce davayı da sonuç odaklı yaptık. Davayı kazanırsalar 400 bin Euro alacaklar. Bugüne kadar da dava kaybettikleri görülmemiş. Kendilerine raporlar sunduk. Bizim son yaptığımız şikayet Fenerbahçe için değildi. TFF’nin mahkeme kararlarına uymadığına dair dilekçe verdik. Bu başlayan yeni soruşturma da budur. Avukatlık konusunda bize yardımcı olan hukuk kurulumuza teşekkür ediyorum huzurlarınızda. Biz iç ve dış yanlışlarla mücadele ederken rakiplere malzeme verdiğimiz yönünde eleştiriliyoruz. Keşke bunu kullansın rakiplerimiz. Bunu kullanamazlar. Yeniden yargılama süreci başlayacakmış. Deliller ortaya çıkmış. Bunu kapatmak için UEFA’dan gelen yazıyla gündemi değiştirmeye çalışıyormuşuz. Lobilerle algı yönetmek sizin işiniz ancak bizim işimiz ilahi adaletin tecelli etmesini sağlamaktır. Bahsettikleri yeni delil, eski futbolcumuz Semavi’nin Sivaslı futbolcu Abdurrahman’a para verecekmiş. İki yıl sonra bunu söylüyorlar. Etekleri tutuştu böyle konuşuyorlar. Bu işleri becerebilmiş olsaydık elimizdeki şampiyonluğu çaldırmazdık. Bizim dört şampiyonluğumuz çalınmış bugüne kadar. Manuple edilmiş şampiyonlukları Allah bize nasip etmesin” diye konuştu.



“TAKIMIMIZIN OLACAK OLAN HOCASIYLA BİRLİKTE ÇALIŞMALARIMIZA BAŞLADIK”



Hacıosmanoğlu, konuşmasında Trabzonspor’un gündemindeki en önemli konulardan biri olan “teknik direktörün kim olacağı? ” konusunda da yine net ifadeler kullanmaktan kaçındı. Gelecek sezon şampiyonluğa oynayacak bir kadro kurmak için çalışma yaptıklarını belirten Hacıosmanoğlu “Dördüncülüğe oynayacak bir Trabzonspor’un başkanı olmayı ben kabul etmem. Yeni sezon için girişimlerimiz devam ediyor. Takımımızın olacak olan hocasıyla birlikte çalışmalarımıza başladık. Terini sonuna kadar akıtan sonuç alacak bir takım ortaya çıkarmaya çalışıyoruz” diyerek Hami Mandıralı ile devam edip etmeyeceklerini yine net olarak açıklamadı.



Hacıosmanoğlu, konuşmasını bitirip kürsüden ayrıldıktan sonra tekrar kürsüye gelerek Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz hakkında açıklamalarda bulundu. Hacıosmanoğlu, “Abdurrahman üzerinden para geldiğini söylüyor. Ben bu konuda çok eleştiri aldım. Otyakmaz, bir gün bana dedi ki, ‘Hırsızlar duruyor, siz konuşuyorsunuz onlar gidiyor herkes bana bakıyor. Ben bu işin içinde yokum. Maç satan ailesini satar. Beni bu işten ayırır mısın?’ Bende bir açıklamamda dedim ki, ‘Sivasspor başkanı delikanlı adamdır bunları söylediği yerde bittiği noktadır.’ O konuşmanın sonunda bana şunu söyledi; ‘Ben bu işin içinde yokum ama benim futbolcularıma alttan çalıştılar.’ Şimdi bugün Semavi’nin üzerinden Trabzonspor’un para yolladığını söyleyip, orta yapıp Fenerbahçe’nin kafa atmasına zemin hazırlayan Sivas başkanına buradan söylüyorum. O sözünü delikanlı gibi çıkıp kamuoyuyla paylaşsın” dedi.



Hacıosmanoğlu, son olarak gelinen süreçte 3-5 ay daha sabredilmesi gerektiğini ifade ederek “Trabzonspor’un her hangi bir olumsuz olayı çıktığı zaman onurlu insanlarız. Delilleri ortaya koyun ben kendi elimle dilekçe veririm, ‘PTT 1. Lig de şerefimizle namusumuzla oynarız’ diye. Biz Avrupa’ya müracaat edeceğiz diyorlar. Konuştukça zaten batıyorlar. 3-5 ay daha sabırlı olalım. UEFA onların biletini kestiği zaman hepimiz bunun sevincini yaşayacağız” dedi.



GÖKMEN ŞAHİN



Hacıosmanoğlu’ndan inanılmaz iddia

Milletvekilinden polise ‘kelepçe’ tepkisi




Gezi olaylarının yıldönümü nedeniyle İstiklal Caddesi’nde toplanan göstericiler ile polis arasında zaman zaman gerginlikler yaşandı. Gerginlikler sırasında bazı göstericiler polis tarafından gözaltına alındı. Elleri arkadan kelepçelenen göstericiler, sokakta yere oturtularak bir süre bekletildi. Bu sırada sokağa gelen CHP Milletvekili Mahmut Tanal, gözaltına alınanların arkadan kelepçelenmesine tepki gösterdi. Tanal’ın tepkisi üzerine polis, kelepçeleri çıkartarak önden taktı. Göstericiler daha sonra polis araçlarına bindirilerek emniyete götürüldü.



Milletvekilinden polise ‘kelepçe’ tepkisi

Ünlü sanatçı Mehmet Erdem Diyarbakır’da


Habitat Garden Restoran’ın destekleriyle Diyarbakır’a gelen Mehmet Erdem, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Ninova Park’ta imza günü etkinliğine katıldı. Erdem’in Ninova Park’ta imza günü düzenleyeceğini duyan hayranları alışveriş merkezine akın etti. Erdem’in Diyarbakırlı hayranları, sanatçıdan imza aldıktan sonra bol bol fotoğraf çektirdi.

İmza etkinliğinin ardından İHA muhabirine konuşan Erdem, Diyarbakır’da olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi. Erdem, “Diyarbakır’a çok geldim. 1999-2000 senesinden itibaren sürekli gidip geliyoruz. Kardeş Türküler’le 8 sene çaldım. Bizim için Diyarbakır’ın özel bir yeri var, insanı çok sıcak, herkes çok coşkulu. Burada her gün daha iyiye gidiyor her şey. İnşallah daha da iyi olacak” dedi.

Ninova Park Pazarlama-Halkla İlişkiler Müdürü Elif Yıldız ise, ‘Hakim Bey’ şarkısı ile ünlenen ve oldukça sevilen bir isim olan Mehmet Erdem’i Ninova Park’ta ağırlamaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Yaklaşık iki saat süren imza günü etkinliğinin yoğun ve eğlenceli geçtiğini dile getiren Yıldız, vatandaşların yoğun katılımı nedeni ile izdiham oluştuğunu kaydetti. Yıldız, “Her geçen gün daha da çok sevilen ve Diyarbakır tarafından benimsenmiş olan Ninova Park Alışveriş Merkezi’miz de bu tür önemli etkinlikler yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.



AYDIN YORAT

DİYARBAKIR



Ünlü sanatçı Mehmet Erdem Diyarbakır’da

Arınç ile Çıray'ın atışması


Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu’nun Ördekli Kültür Merkezi’nde düzenlenen 4′üncü genel kuruluna katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Aytunç Çıray, Türk tarihinde vatana ihanet etmiş bir bebek katiliyle pazarlık etmenin olmadığını ifade ederek, “Dün duydum, üzüldüm. Başbakan yardımcıma da şikayet ediyorum. Şırnak Valisi çıkmış, Sayın Başbakana ve Öcalan’a teşekkür ettiğini söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı ile bir terörist başını aynı cümle içinde kullanan vali, Türkiye Cumhuriyeti’nin valisi olamaz. Böyle bir şey kabul edilemez. Bu belli ki cumhurbaşkanlığı seçimi aşamalarından bir tanesi. Türkiye’de bu iş bu kadar kolay çözülecekse bu ülke neden bu kadar bekledi? Eğer Türkiye’de 2 bin kişi istediklerini ülkeye dikte ettireceklerse 700 bin kişilik orduya ihtiyaç yok. Vergilerimize günah. Terhis etsinler onları gitsin. Bu kabul edilemez. Anaların ağlamasını kimse istemez. Bunu ancak vicdansızlar isteyebilir. Bu ülkede kan akmasını da isteyemez ama kan akmasın diye Kurtuluş Savaşı’ndan vazgeçemezdik. Analar ağlamasın istiyorsunuz ama iki gün önce gördük, analar ağlıyor. Çocukları dağa kaçırılmış insanlar protesto yapıyor. Berkin Elvan’ın annesi yok mu? Uğur Kurt’un annesi ağlamıyor mu? Türkiye bu bölünme, ayrışma sürecinin önünde durmalıdır” ifadelerini kullandı.



Hükümetin, Hak ve Özgürlükler Partisi’ne kaybettirmek için seçimlerde Hürriyet ve Şeref Partisi kurdurduğunu ileri süren Çıray, “Bereket uyanık Balkanlılar ve Rumelililer, ülke içindeki bu siyaset oyununa gelmedi. Eğer o iş o zaman başarılı olsaydı bugün Bulgaristan’daki asimilasyon politikası sonuna kadar başarıya ulaşırdı. Bu manzaradan başkaları üzüntü ve utanç duymayabilir fakat biz Rumelililer bu ‘iki ayyaş’ sözüne çok üzüldük. Sitem ediyorum. Bu ülkenin kurucusuna ve kurtarıcısına ‘ayyaş’ denildiğinde yeterli tepkiyi vermedik. Türkiye adaletini arıyor. Türkiye ciddi bir yönetim arıyor. CHP olarak kanun dışı her türlü dinlemeye karşıyız. Başbakanı da kanun dışı dinliyorlarsa karşıyız. Ahmet efendiyi de kanun dışı dinliyorlarsa karşıyız. Bu ülkenin sırlarına vakıf olmak için, bu ülkeye tasallutta bulunan herkesin karşısındayız. Casusluk yapmak isteyen herkesin karşısındayız ama bu olayları biz yapmadık. Biz bu olaylara maruz kaldık. Önümüze geldiler, koydular. Birileri yapmış, onları, bunları dinlemiş. Burada daha vahim bir olay var. Başbakan, ‘Beni dinlemişler’ diyor. Cumhurbaşkanımızı dinlemişler. Anayasa Mahkemesi Başkanını, Genelkurmay Başkanını dinlemişler. Eğer bu kadar insan dinlenmişse, biz sadece bize dinletilenleri biliyoruz. O zaman devletimizin sırları hangi ülkelerin elinde acaba? Acaba devletimizi yönetenler rehin mi alındı? Kendisini koruyamayan, Cumhurbaşkanımızı koruyamayan, Genelkurmay Başkanını koruyamayan birisi sizin hanenizi, çoluk çocuğunuzu nasıl koruyacak? Böyle devlet yönetimi olmaz” ifadelerini kaydetti.



Çıray’ın konuşmasının ardından söz alan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arnıç ise, “Biraz önce konuşan Çıray adeta bana Meclis’te olduğumu hissettirdi. Kendisiyle bazen Meclis’te karşılıklı atışmalarımız oluyor. Aşmadan, söz isteyip, birbirimize bir şeyler söylediğimizi de hatırlıyorum. Tabii çok nezaketli konuştu. Yerdiği birkaç konu hakkında sizleri üzmemek kaydıyla, konfederasyon genel kurulumuzu da rahatsız etmeme düşüncesiyle kısa cevaplar vermeyi arzu ediyorum. Bulgaristan’da Hak ve Özgürlükler Hareketi’nden Kırcaali’den milletvekili seçilen Erdinç kardeşimizle hepimiz iftihar ettik. Ben bu harekete çok yakın birisiyim. Kendisini biraz genç gördüm ama oradakiler büyükleri kendileriyle nasıl yakın ilişki içinde olduğumuzu bilir. Sayın Çıray’ın söylediği kısmen doğrudur. Bulgaristan’da Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne karşı o partiden ayrılan birtakım milletvekili ya da siyasetçi başka bir parti kurmuşlardır. Bunun ayıplanacak, eleştirilecek, vatan düşmanlığı gibi gösterilecek bir tarafı var mı? O bölgeyi çok iyi bilen bir ansan olarak söyleyeyim. Aynı şey Makedonya’da yok mu? Orada partilerin birbirlerine karşı rekabeti söz konusu değil mi? Siz hiç Kosova’ya gitmediniz mi? Orada farklılıklar yok mu? Mamuşa Belediye Başkanını dinleseniz, size hakkında neler söyleyecektir. Bilmiyor musunuz? Kosova’da, Bulgaristan’da, Makedonya’da Batı Tırakya’da da bu böyledir.



Gönlümüz istiyor ki, siyasette güçlü olalım. Birlik olalım. Farklılıklarımızı bile aynı parti çatısı altında sürdürelim. Bir oyumuz bile heba olmasın. İki milletvekili çıkaracağımıza 3 çıkaralım ama bazen siyasi rekabetler o noktaya geliyor ki, başka partiler halinde seçimlere giriyoruz, 3 çıkaracağımıza 1 bile çıkaramıyoruz. Bütün bunlar Türkiye’de de yaşandığı gibi, bu bölgede de yaşanıyor. Ahmet Doğan’ın Türkiye’ye karşı ilgisizliği, hükümetimize karşı kayıtsızlığı, oradaki yurttaşlarımızla olan ilişkileri eleştiri konusu olmuştur. Şimdi Hak ve Özgürlükler Hareketi maalesef acı bir olayın da yaşandığı genel kurulda yeni bir başkan seçmiş. Lütfi Mestan başkanlığındaki bu hareket de devam etmektedir. Size şunu söyleyeyim: Lütfi Mestan başkanlığındaki yönetimle ilişkilerimiz fevkalade iyidir. Herkes bunu böyle duysun. Evet ama niye Ahmet Doğan değil de Lütfi Mestan diye sorarsanız, çok şey anlatırım ama burada değil. Dolayısıyla bizim birinci parti kadar milletvekili çıkaran Bulgaristan’daki Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin, bugüne kadar her hükümetle koalisyon ortağı olmuş Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin, belediye başkanlıkları kazanmış Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin inşallah önümüzdeki dönemde de bir kardeş parti olarak hepsiyle iftihar edeceğiz. ‘O partiye karşı Hak Şeref ve Özgürlükleri kurdunuz’ diyorsunuz. Ne var bunda? Hiçbir şey yok. Kurulur, yine de kurulur. Bir tane de kurulur, 5 tane de kurulur. Bu bir siyasettir. Öyle partiler vardır ki, size o partiyi tanıttıkları zaman, Türkiye’de şu partinin benzeri diyorlar. Siz bunları bilmiyor musunuz? Biliyorsunuz. Bu ayıplanacak bir şey değil. Siyasi kararımız oydu, ama o parti başarılı olmadı. Olması da herhalde mümkün değildi. Ana gövde Hak ve Özgürlükler Hareketi ve onun arkasındayız” dedi.



Çözüm sürecinin tartışılacağı yerin burası olmadığını ifade eden Arınç sözlerini şöyle sürdürdü:



“Ben dün Bitlis Güroymakta’ydım. Muş ve Van’a gittim. Tatvan’a gittim ve oralardan dönüyorum. Türkiye sadece Bursa’dan ibaret değil, Aytunç Bey’in memleketi İzmir’den ibaret değil. Manisa’dan ibaret değil. Türkiye bir bütün. Ülkeye huzur gelmesi için, silahların susması için, cenazelerin ardının arkasının kesilmediği Türkiye’de anneler artık ağlamasın diye bir siyasi karar var. Bu siyasi karar bizi ya var eder ya yok eder. 2011’de yüzde 50 aldığımıza göre var edecek gibi görünüyor. Yok edecek gibi değil. İnşallah yıllardan beri sürdürülen terörle mücadele, her zaman askerimizle, polisimizle, yurttaşlarımızla bugüne kadar geldi. Ama bundan sonra silahların susmasının, varsa siyasetin konuşulmasının zamanının geldiğine inanıyoruz. Bu yüzden çözüm sürecinin Türkiye için bir şans olduğunu ve bunun mutlaka iyi kullanılması gerektiğinin de bilincindeyiz”.

Arnınç, yasa dışı dinlemelerle ilgili ise, “Allah hepsini kahretsin. Biliyorsunuz, bir yasa içi dinlemeler var. Bir organize suç örgütü takip ediliyorsa, gerek görülmüşse, savcı ve hakimin izniyle birkaç kişi dinlenebiliyor. Sonra bunlar kayıt altına alınıyor.



Suça yönelik bir delil bulunmamışsa, ondan sonra sahibine seni dinledik, kusura bakma, suç unsuru yok, bu iş bitti’ deniliyor. Ama bunun dışında yasadışı pek çok dinleme var. Bir ara piyasalarda çekirdek, fıstık gibi satılıyordu bunlar. Bir kesme şeker büyüklüğünde, kimin nereye yerleştirip kaç kişiyi dinlediğini tespit etmek güçtü. Şimdi, şimdi tedbirler almaya başladık. Bu dinlemeler devletin ta en üst noktasına kadar varmışsa, ilgili ilgisiz herkes her şeyi dinlemişse, bunları yapanları bulmak, cezalarını vermek önce bizim, bulduktan sonra da cezalarını verme yargının görevidir. Bunu da yapacağız. Türkiye çok süreçlerden geçti. Demek mi böyle bir süreci de yaşamışız. Dışişleri Bakanlığının en mahrem toplantı salonunda Türkiye’nin güvenliğiyle ilgili bir konu düşünülürken, bunu bile dinlemek ve deşifre etme cüretini gösteren vatan hainlerinin bulunduğu bir ülkede bunları cezalandırmak da bizim görevimiz” şeklinde konuştu.



Arınç, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili, “Milletimiz kimi seçerse ona saygı gösteririz. Birilerinin yaptığı gibi, meclis genel kuruluna cumhurbaşkanı girdiğinde sırtını dönmek veya ayağa kalkmamak veya alkışlamamak gibi bir nezaketsizliği hiçbir zaman yapmayız. Keşke zamanımız olsa da bu tatlı atışmaya devam etseydik” şeklinde konuştu.



Konfederasyon Genel Başkan Turhan Gençoğlu ise, bugün 36 ilde 185 dernek, 9 federasyon ve birlerce üyesi ile Balkanlar nezdinde en büyük sivil toplum örgütü olmanın gururunu yaşadıklarını ifade ederek, “Biz Gençoğlu ailesi olarak kendimizi bildik bileli hep bu davanın içindeyiz. Gece gündüz çalıştık. Kongremizin herkese hayırlı olmasını diliyorum” dedi.



Tek listenin olduğu genel kurulda BRGK’nin yeni genel başkanının Zülfettin Hacıoğlu olması bekleniyor.



OSMAN AKIN – AHMET FARUK ÇABUK



Arınç ile Çıray'ın atışması

Turkcell 4G özellikli telefonu T50’yi KKTC’de tanıttı


Telefon pazarına son derece iddialı giren Turkcell, T10, T11, T20, T21, T30 ve T40′tan sonra serinin son versiyonu olan 4G’li T50′nin tanıtımını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleştirdi.



Toplantıda, haziran ayı sonunda 699 TL’den satışa sunulması beklenen T50’nin yanı sıra 119 TL’den satışa sunulacak olan ve sağlıklı bir yaşam için yardım sunan adımsayar Turkcell T-Fit’in de tanıtımı yapıldı. Üretimi ilk aşamada Çin’de daha sonra Türkiye’deki Vestel fabrikalarında yapılacak olan T50’nin özellikleri konuklara anlatıldı. 5 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan ve 1280X720 piksel çözünürlüğü bulunan Turkcell T50’nin, arka kamerası 13, ön kamerası ise 2 megapiksele sahip. Kullanıcılar T50 ile ayrıca 1080 piksel çözünürlükte HD video çekebilme özelliğine de sahip olacak. Birçok gelişmiş kamera özelliği eklenen cihazda, entegre filtre ve efektler de yer alıyor. Ayrıca gelişmiş HDR özelliği barındıran T50′de panorama çekim modu ve gülümseme tanıma özellikleri bulunuyor.



Qualcomm8926 1.2 Ghz işlemcisinden güç alan T50’nin işlemci de 4 çekirdekli. Cihazda 1 GB da Ram bulunuyor. Android’in en son sürümü olan KitKat 4.4.2 işletim sistemi bulunan T50’nin 16 GB hafızası bulunuyor. HD ses kalitesi sunan T50′de gürültüyü engelleme, dolby digital plus özelliği de yer alıyor



TELEFONA ÖZEL ARAYÜZ



Telefonla geniş çevreye ulaşmayı hedefleyen Turkcell, T50 için özel ara yüzler de geliştirmiş durumda. Kolay modda akıllı telefon kullanımına çok aşina olmayan kişiler, temel telefon özelliklerini kolaylıkla bulurken, gelişmiş başka modlar da cihazla birlikte sunuluyor. Turkcell servislerinin ve en çok kullanılan uygulamalar T50′de ön yüklü olarak yer alıyor.



T40 modelinde Türk insanına özel aksesuarlar sunan Turkcell, bunu T50′de de sürdürüyor. Ayrıca, telefonla birlikte 3 renkte kaliteli kapak satışı da gerçekleştirecek olan Turkcell, kişiye özel kapak da tasarlayacak. Turkcell, fotoğrafını internet üzerinden gönderen kullanıcılarına bu fotoğrafı kapağa basarak kişiye özel kapaklarını kargo ile adreslerine yollayacak.



Turkcell 4G özellikli telefonu T50’yi KKTC’de tanıttı

İstiklal Caddesi'nde gözaltı arbedesi




İstiklal Caddesi’nde toplanan grup, polisin harekete geçmesiyle ara sokaklarda dağıldı. İstiklal Caddesi’nde yürüyüşünü sürdüren polis, sokaklarda saklanan göstericileri de gözaltına aldı. Polisin biri kadın 2 eylemciyi gözaltına alması sırasında arbede yaşandı. Eylemciler yerde sürüklenince, arkadaşları da polise müdahale etmeye çalıştı. İstiklal Caddesi’nde yaşanan olaylar sırasında çok sayıda gösterici gözaltına alındı. Gözaltıları görüntülemeye çalışan basın mensuplarının da zaman zaman polisle tartıştığı görüldü.



ERHAN YILMAZ



İstiklal Caddesi'nde gözaltı arbedesi

Talas'ta Grup Seksendört rüzgarı


Talas Belediye Meydanı’nda düzenlenen geceye, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Gece ilk olarak komedyen Yavuz Seçkin’in birbirinden güzel skeçleriyle başladı. Ünlü komedyen sahnede izleyenleri gülmekten kırıp geçirirken, yaptığı Bülent Ersoy, Fatih Terim, Mahsun Kırmızıgül, Aziz Yıldırım gibi taklitleriyle izleyenleri kendine hayran bıraktı.



Yaklaşık yarım saat sahnede kalan ünlü komedyen sırasını pop müziğin sevilen gruplarından Grup Seksendört’e bıraktı. Solist Tuna Velibaşoğlu, grubun sevilen eski ve yeni şarkılarını seslendirdi. Büyük bir coşku ile şarkılarını seslendiren Grup Seksendört, Talaslılara unutulmaz bir gece yaşattı.



Talas'ta Grup Seksendört rüzgarı

Güney Afrika’dan Türkiye’ye yatırım çağrısı


Büyükelçi Vika Mazwi Khumalo, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin organizasyonu ile basın mensuplarıyla bir araya geldi. Beyazıt’taki Double Tree Hilton Oteli’nde düzenlenen toplantıya TGC Başkanı Turgay Olcayto, Başkan Vekili Vahap Munyar, İhlas Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı İsmail Ballı ve basın organlarının üst düzey yöneticileri katıldı. Toplantıda Türkiye ve Güney Afrika’nın bugünkü ve geleceğe yönelik durumu ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı.



Güney Afrika’nın demokrasiye geçişinin 20’inci yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen basın toplantısında İhlas Haber Ajansı Genel Müdür Yardımcısı İsmail Ballı’nın sorularını yanıtlayan Büyükelçi Vika Mazwi Khumalo, Türk iş adamlarına “Güney Afrika’da yatırım yapın” çağrısı yaptı. Büyükelçi Khumalo, “Türkiye’deki iş adamları Güney Afrika’daki iş sektörü için ülkemize yatırım yapmalı. İki ülke arasındaki ticaret, ülkelerin sahip olduğu iyi ilişkilerin potansiyelini yansıtmıyor. 1 milyar dolarlık ticaret elbette yeterli değil. Türkiye üretim konusunda çok iyi ve Güney Afrika çok fazla doğal kaynağa sahip. İki ülke bu konu üzerinde çalışabilir. Mesela Türk yetkililer mücevher konusunda bizimle ortak çalışabilirler. Aynı zamanda tarımsal alanda birçok üretim noktasında çalışabilirler. Bu sayede her iki ülkede krizi yok etmek mümkün olacaktır” dedi.



Türk şirketlerinin Güney Afrika’da ticarete başlamalarının çok zaman almayacağını kaydeden Khumalo, “Bürokrasimizi geliştirdik. Türk şirketlerinin Güney Afrika’da ticarete başlayıp fabrika kurması çok zaman almaz. Biz ülkemizde kim şirket kurmak ister ve ticaret yapmak isterse bu konuda dikkatli davranıyor ve çalışıyoruz. Ticaret ve Sanayi Bakanlığımız Türkiye’de temsilciliğe sahip. Güvenlik noktasında da bu durumu daha iyi bir noktaya taşımak için çalışıyoruz ve bu, öncekinden daha iyi bir noktada. Biz kendimize olan güvenimizle adımlarımızı ileriye doğru atıyoruz. İnsanlar Güney Afrika’da rahat bir şekilde yaşayabilir. O yüzden bunun Güney Afrika’da iş sektörünü etkileyeceğini düşünmüyoruz. Türkiye’deki tüm iş adamlarını Güney Afrika’ya çalışmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.



MEHMET ALTUNIŞIK

İSTANBUL



Güney Afrika’dan Türkiye’ye yatırım çağrısı

Fotoğraf Sanatçısı Sabit Kalfagil fotoğraf severlerle


Türkiye Tekstil, Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF)’in toplantı salonunda gerçekleşen ve yaklaşık 70 kişinin katıldığı konferansta konuşan Kalfagil, öncelikle MAFSAD’ın düzenlemiş olduğu photoshop kursuna katılan kursiyerlere katılım belgelerini takdim etti.



Prof.Dr. Sabit Kalfagil, MAFSAD’ın SODES kapsamında yürüttüğü Fotoğraf Aşkına Projesi çerçevesinde Malatya’da fotoğraf severlerle bilgilerini paylaştı. “Fotoğraf Sanatında Kompozisyon” ve “Türkiye’nin Üzerindeki Işık” konulu iki adet sunum gerçekleştiren Sabit Kalfagil, fotoğrafta kompozisyonun önemli unsurları hakkında bilgi verdi.



Sunumun ardından MAFSAD’ı ve Malatya’yı onurlandırdığı için Kalfagil’e MAFSAD Başkanı İnan Orhan tarafından plaket takdim edildi.MAFSAD Başkanı İnan Orhan, yaptığı açıklamada katılımından dolayı Kalfagil‘e ve Malatyalı fotoğraf severlerle Kalfagil ‘in buluşmasına ön ayak olan MAFSAD üyesi Doç.Dr.Ahmet Soylu’ya, photoshop kursiyerlerine, program sunucusu Nursel Kaplan’a, katılımlarıyla etkinliği destekleyen fotoğraf severlere çok teşekkür etti.



Etkinlik hakkında bilgi veren MAFSAD üyesi Doç.Dr.Ahmet Soylu, fotoğraf duayeni Kalfagil’in fotoğraf konusunda gerçekten büyük bir duayen olduğunu belirterek, Kalfagil‘i Malatya’da ağırlamaktan mutluluk duyduklarını, katkılarından dolayı MAFSAD yöneticilerine teşekkür etti.



Fotoğraf Sanatçısı Sabit Kalfagil fotoğraf severlerle

Gezi’ye şok benzetme


AK Parti Balıkesir Teşkilatının mayıs ayı danışma meclisi toplantısında konuşan AK Parti Balıkesir İl Başkanı Mahmut Poyrazlı, “Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasında 301 vatandaşımızı kaybettik. Devletimiz, kazayı haber alır almaz bütün imkanlarını seferber etti. Soma’da Balıkesir olarak 104 şehit verdik. Balıkesir olarak bu acıyı milletimizle beraber yaşadık. Ailelerin acılarını paylaşmaya ve ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Soma’da meydana gelen olay sonrasında acıları paylaşmaya çalışırken, maalesef bu kazayı milletimize müstahak gören zihniyetin, en hafif tabiri ile vicdansızlıkta ve insafsızlıkta sınır tanınmadığını görmüş bulunmaktayız. Böyle acılardan ülkede kaos çıkarmaya çalışan bu zihniyeti milletimizi çok iyi bilmektedir. Bu çarpık ve vicdandan yoksun zihniyeti bu vesile ile bir kez daha kınarken, her zaman olduğu gibi yüce Rabb’imize ve milletimize havale ediyoruz” dedi.



AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu ise, 30 Mart seçimlerinde AK Parti’yi yıkmak için uğraşan şer odaklarına gereken cevabı verdiklerini söyledi. Aydınlıoğlu, “Balıkesir olarak büyük bir destan yazdık. Türkiye’nin önünde kalkınmaya, ilerlemeye set çekmek isteyen, AK Parti’yi yıkmak için uğraşan şer odaklarına gereken cevabı verdik. Büyükşehir başta olmak üzere, 20 ilçeden 14’ünü kazandık. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni de Başbakanımıza hediye ettik” şeklinde konuştu.



AK Parti Balıkesir Milletvekili Cemal Öztaylan, “Bugün Türkiye’de geçmişte hepimizin üzerine oynanan ve bundan sonra da oynanacak olan Bizans oyunlarının yıl dönümü. 3 ağaç için memleketin ne hale geldiğini ve ne getirilmek istendiğini gördük. Oradan sonuç alamadılar. Ekonomimiz, insanımız zarar görse de başka bir oyun sahneye konuldu. 17 Aralık sürecinden sonra, 30 Mart seçimlerinde her türlü Bizans oyunlarını bertaraf ettik. 17 Aralık, Taksim oyunları bunlardan nemalanan, fayda gören kimdir? Bu olaylar ülkemize neler kaybettirdi? Faiz lobisi kazandı. Esnafımızın kullandığı kredi yüzde 10 arttı. Büyüme durdu. Merkez Bankası’ndaki döviz rezervi azaldı. Bu ülkeyi sevenler, sayanlar üzülürken sanki onlar bu iktidar gidecek diye ellerini ovuşturdular. AK Partili olma şerefine erişmiş, milletvekili olma şerefine erişmiş o insanlar çeşitli entrikalarla istifa etti ve ettirilmeye çalıştı. Onların düşüncesi neydi? Beklenen neydi? Kaos, kaos, kaos” dedi.



BAŞKAN UĞUR’DAN CUMHURBAŞKANLIĞI DEĞERLENDİRMESİ



AK Parti Bursa Milletvekili İsmet Su ise, koordinatör milletvekili olarak katıldığı toplantıda, Balıkesir teşkilatının 30 Mart’ta başarılı bir imtihan verdiğini söyledi.



Daha sonra söz alan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur, “Türkiye öyle bir seçim dönemine girdi ki, genel seçimleri ve arkasından cumhurbaşkanlığı seçimi ve arkasından milletvekilliği seçimi. Bu seçim takviminin birinci raundu belediye başkanlığı seçimiydi. Çok zorlu ve çetin bir seçim geçirdik. Karşımızda bir taraftan muhalefet partileri, bir taraftan da Türkiye’ye yeni bir vesayet getirmek isteyen paralelciler. Bu mücadeleden zaferle çıktık. Belediye başkanlığı sayımızı yüzde 55 arttırmışız. Bundan sonra AK belediyeciliği Balıkesir’e göstereceğiz” dedi.



Başkan Uğur da yaptığı konuşmada, “Biz Balıkesir’e hizmet etmek istiyoruz, biz Balıkesir’i ileri götürmek istiyoruz. Bizim ustamız Recep Tayyip Erdoğan. Türkiye’de örnek belediyeciliği gösteren insan. Bize örnek olacak belediyeler var. Bursa, Kocaeli, İstanbul Belediyesi var. Biz onlarla bir çok konuyu paylaşıyoruz. Biz şanslıyız. Türkiye 12 yıldır siyasi ve ekonomik istikrarın olduğu bir dönem geçirdi. AK Parti’nin girdiği bütün seçimleri kazanması, bir kaybedenler kulübü oluşturdu. Onlar hazımsız, onlar hala kabullenemiyorlar. Onun için ellerinden geleni ardına koymadan diktatör suçlaması yapıyorlar. Bu güruh bütün Türkiye’de var. Biz Balıkesir’de bu kaybedenler kulübü ile de mücadele ediyoruz. Allah’ın izni ile biz başarılı olacağız. Cumhurbaşkanlığı seçimi önümüzde. Millet ilk defa cumhurbaşkanını seçecek. Cumhurbaşkanı adayımız hayırlı olsun dedi. Ben diyorum ki, Recep Tayyip Erdoğan hayırlı olsun” dedi.



Toplantı, verilen yemekle sona erdi.



Gezi’ye şok benzetme

MYK & MASS Sportboats yarışları yapıldı


Caddebostan parkurunda düzenlenen organizasyon, toplam dört yarıştan oluşan MYK 2014 Sportboats Trofesi’nin ilk yarışı olma özelliğini taşıyor. Geçen yıl ilki düzenlenen MYK & MASS Sportboats yarışlarına bu yıl 15 adet yelkenli tekne katıldı. Söz konusu yarışın tekne kayıt ücretleri geçen sene olduğu gibi bu yıl da MYK Sosyal Sorumluluk Projeleri kapsamında Çocuk Böbrek Vakfı’na bağışlanacağı belirtildi.



Art arda 3 yarış esasına göre yapılan yarışların ilk startı saat 13.00’de verildi. MYK & MASS Sportboats Yarışları’nda dereceye giren yarışmacıların ödülleri bu akşam Marmara Yelken Kulübü lokalinde düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.

Marmara Yelken Kulübü yöneticilerinden Alpay Türker, Marmara Yelken Kulübü çatısı altında MASS Pompa sponsorluğunda gerçekleştirilen sportboat yarışlarını düzenlediklerini belirterek, “Bugünkü yarışımıza 15 tekne katılacak. Yarıştan sağlanan gelirin tamamı Çocuk Böbrek Vakfına bağışlanacak” dedi.



TÜRKER: “YELKEN SPORUNDA HEDEFİMİZ MİLLİ SPORCULAR YETİŞTİRMEK”

Öncelikli hedeflerinin, öz güveni yüksek bireyler yetiştirmek olduğunu söyleyen Türker, “Bu öz güveni yüksek bireylerin doğa ile barışık olmasını istiyoruz. Doğa ile mücadelede yelken sporunu kullanarak çevreye özen gösteren bireyler olmasını istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda performans olarak milli sporcular yetiştirmek hedefimiz var. Milli sporcularımız dünya çapında başarıların altına imza atmış durumdalar ve atmaya devam edeceklerini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.



“TÜRKİYE’DE YELKEN SPORUNUN GELİŞTİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”

Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığı takdirde Türkiye’deki yelken sporunun daha da geliştirilmesi gerektiğine değinen Türker, “Türkiye’de bin kişi başına düşen yelkenli sayısı oldukça az. Ülkemizin her tarafının denizlerle çevirili olmasından dolayı yelken sporunun ve denizcilikle ilgili tüm sporların daha da geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.



BERKER: “GENÇLERİN YELKEN SPORUNA İLGİSİ GAYET GÜZEL”

Marmara Yelken Kulübü Müdürü Begüm Berker de, kulübün 1958 yılında kurulduğunu hatırlatarak, “56 yıllık geçmişi olan bir kulübümüz. İstanbul’da kurulan 2. yelken kulübüyüz. Amacımız çocuklara yelken sporunu öğretmek. Optimist ve laser takımlarımız var. Kulüp olarak 55 takım sporcumuz var. Optimist sporu 7 yaşında başlıyor. 7-13 yaş arası yapılıyor. Laser sporu 13 yaşında başlıyor ve 13-18 yaş arası yapılıyor. Gençlerin yelken sporuna ilgisi gayet güzel. Yelken sporuna başlayan daha sonra bırakamıyor. Kulüp olarak birçok uluslararası yarış düzenledik” dedi.



KORAY USTABAŞI – MEHMET ŞİRİN TOPALOĞLU

İSTANBUL



MYK & MASS Sportboats yarışları yapıldı

Yardım etmek isterken canından oldu


Kaza, Silivri Selimpaşa Kıyıkent’te meydana geldi. Kıyıkent önünde lastiği patlayan İbrahim K., aracını yol kenarına çekti. Bu sırada lastik değiştiren vatandaşa yardım etmek isteyen Kıyıkent’te bekçilik yapan 36 yaşındaki Vedat T, aracın yanına gitti. Araç bagajındaki stepne lastiğini çıkarmak isteyen Vedat T’a Fatih S. yönetimindeki lüks otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle bir süre araç altında sürüklenen Vedat T., kaza yerine çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Evli ve iki çocuk babası Vedat T, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Vedat T’nin ölümüne sebep olan sürücü Fatih S. gözaltına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.



Yardım etmek isterken canından oldu

Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı’na çiçek bıraktı


Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Gezi Olaylarının yıl dönümünde Taksim’e geldi. Elinde bir buket papatyayla yürüyen Önder, polislerin arasından geçerek Gezi Parkı’na ulaştı. Önder, Gezi Olaylarında hayatını kaybedenler anısına yanında getirdiği papatyayı parka bıraktı. Basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan Önder, daha sonra Gezi Parkı’ndan ayrıldı.



Sırrı Süreyya Önder, Gezi Parkı’na çiçek bıraktı

Şahin: ‘Türkiye'ye başkanlık sistemini getireceğiz’


K Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, muhaliflerin Başbakan Erdoğan’ı siyasetten uzaklaştırmak için cumhurbaşkanı olmasını istemediklerini belirterek, “Türkiye’ye başkanlık sistemini getireceğiz. Erdoğan da ilk partili başkan olacak” dedi.

Şahin, 30 Mart’ta yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin ardından belediye başkanlığı seçimlerinin iptal edildiği Çankırı’nın Şabanözü ilçesinde miting yaptı. Belediye meydanında halka seslenen Şahin, seçimlerin iptal edilmesinin olumsuz bir durum olmadığını ifade ederek, “Önünüze sık sık sandığın konulmasından rahatsız olmayın. Sandık varsa, demokrasi ve millet iradesi var demektir. Sandık varsa bu ülkede rejim tıkır tıkır işliyor demektir. Bu milletin önünden sandığı almak, sandık dışı yollarla iktidarları uzaklaştırmak istediler çoğu kez. Darbeleri bunun için yaptılar. Darbe teşebbüslerinde bunun için bulundular” dedi.



1 Haziran’da yenilenecek seçimlerden kısa bir süre sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını ifade eden Şahin, bu süreç için yurt içi ve yurt dışında Recep Tayyip Erdoğan’ı karalamak için bir kampanya başlatıldığını söyledi.



“TAYYİP ERDOĞAN ÇOK İYİ ŞEYLER YAPTI”

Bazı kesimlerin Başbakanın cumhurbaşkanı olmasını istemediğini söyleyen Şahin, “Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasın istiyorlar. Peki olursa ne olur?, niye karşı çıkıyorsunuz? Halkımız seçerse cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasından neden rahatsızsınız? Çünkü Tayyip Erdoğan iyi şeyler yaptı. Bu ülkenin çehresini değiştirdi. Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki AK Parti, Türkiye’ye adeta çağ atlattı. Sağlıkta, ulaşımda, eğitimde. Her alanda Türkiye geçmişle kıyasladığımızda, bugün çok daha önde bir ülkedir. Kişi başına düşen milli gelir önceden 2 bin 500 – 3 bin dolarlardaydı, şu anda 11 bin dolarlarda. Bizim AK Parti olarak hedefimiz var. Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023′e Türkiye’yi taşımak ve dünyanın en kalkınmış 10 ülkesi arasına sokmak hedefimiz var” diye konuştu.



“BU MİLLET DİKTATÖRE OY VERMEZ”

AK Parti kadrolarının Recep Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak görmek istediğini dile getiren Şahin, “Ben adayım derse, AK Parti olarak kaya gibi arkasındayız. Onu Çankaya’ya çıkartmak ve halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak onu Çankaya’ya oturtmakta kararlıyız. Diyorlar ki, ‘Tayyip Erdoğan aday olmasın’. Çünkü diktatörce davranıyor, gerginliklere yol açıyor diyorlar. Bunu söyleyenlere buradan sesleniyorum. Bu sözde samimiyseniz, onun adaylığını desteklemeniz lazım. Çünkü bu millet bir diktatöre asla oy vermez. Bu millet Tayyip Erdoğan’ın ne olduğunu, bu ülkeye ne yaptığını çok iyi biliyor. Demokrat olduğunu, insan haklarına ne kadar değer verdiğini bu millet yakinen biliyor” dedi.



“TÜRKİYE’YE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRECEĞİZ”

AK Parti tüzüğünü hatırlatan Şahin, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmaması durumunda 2015′te yeniden milletvekili olamayacağını ve Başbakan seçilemeyeceğini vurguladı. Şahin şunları kaydetti:



“Yok öyle yağma Tayyip Erdoğan bu millete hizmete devam edecek. hem de cumhurbaşkanı olarak devam edecek. 2015 seçimlerinde AK Parti’yi parlamentoya daha güçlü şekilde sokarak, anayasayı değiştirip, Türkiye’ye başkanlık sistemini getireceğiz. Böylece cumhurbaşkanı seçilen Başbakanımız Erdoğan, aynı zamanda partili bir kişi olarak, başkan olarak, milletimize 2023 yılına kadar hizmet edecektir.”



Şahin, konuşmasının ardından 1 Haziran seçimlerinde partisinin adayı Ali Çapçı’ya destek istedi.



MEHMET TÜRK

ÇANKIRI



Şahin: ‘Türkiye'ye başkanlık sistemini getireceğiz’

Güllüce: ‘Göçü önleyici tedbirler almak lazım’


Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİMFED) 5. Olağan Genel Kurulu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Konferans Salonu’nda düzenlendi. Genel Kurula, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yardımcısı Halil Etyemez, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİMFED Başkanı Tahir Tellioğlu, Altındağ Belediye Başkanı Mesut Akgül, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve müteahhitler katıldı.



Çevre ve Şehircilik Bakanı Güllüce, Türkiye’nin avantajlarından birinin bilgi ve birikimi olduğunu söyleyerek, 2020 yılında inşaat sektörünün 12 milyar trilyon hacme ulaşacağını ifade etti. Güllüce, hedeflerinin ormana bakarak yapılması gerektiğini belirterek, “12 trilyondan en fazla biz pay alırız ve nasıl alırız diye kendimize de soralım” ifadelerini kullandı.



Kentsel dönüşümden söz eden Güllüce, bir profesörün Türkiye’nin bütün illerinde kentsel dönüşümün bütün binalara uygulanması gerektiğini söylediğini ifade ederek “Hocam söylediğin harika bir temenni. Katılmamak mümkün değil. Ama dünyada matematik, sayı diye bir şey icat edilmiş. Kaç bina ve her bina kaç lira, sonunda ne çıkıyor. Bugün basında da var. ‘Bakan beyin itirafı. Bütçemizde bu kadar para yok’ Bu inanılmaz bir rakam. 7 milyonu yazacaksın, sona altı tane sıfır yazacaksın. Bu kadar para lazım. O nasıl okunur. Biraz zorlanırsın. ‘Dünyanın böyle bir gücü var mı’ diye sorarsın” Dünyada en zor paylaşılan şeyin gayrimenkul paylaşımı olduğunu söyleyen Güllüce, gayrimenkulün bir tane olduğunu belirtti.



Güllüce, kentsel dönüşümün siyasete alet edildiğini söyleyerek, ’sizi Maltepe’den alıp Gebze’ye sürecekler’ iddialarına da cevap verdi. Güllüce, “Biz hükümet olarak, milletin iş aş sahibi olmasını istiyoruz. Seni niye sürelim? Yok öyle bir şey. 1950’lerden önce olmuş. 1950’lerin Türkiye’si değil ki. Biz milletin ev, iş sahibi olmasını istiyoruz” dedi. Göçün durdurulmasının mümkün olmadığını söyleyen Güllüce, “Göçü önleyici tedbirler almak lazım. Bazı illerde öğrenci yok, okul var” diye konuştu.



Müşavirlik hizmetleri ile ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Güllüce, uluslararası müşavirlik hizmetlerinde dünyada Türk şirketlerinin olmasının önemine değindi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yardımcısı Halil Etyemez, Türkiye’nin adeta çağ atlayarak güvenli bir büyümeyi gerçekleştirdiğini belirterek, Türkiye’nin her alanda büyümesinin inşaat sektörüne de yansıdığını söyledi. Etyemez, 2002’de inşaat sektörünün toplam istihdamdaki payı yüzde 4,5 olduğunu ifade ederek, 2013 ‘de yüzde 7’lere yükseldiğini aktardı. Bir yandan istihdamı artırırken diğer yandan istihdam şartlarını iyileştirme konusunda hassasiyet gösterdiklerini anlatan Etyemez, şöyle konuştu: “Bu bağlamda hassasiyet gösterdiğimiz konuların başında iş sağlığı ve güvenliği gelmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, ekonomik kalkınmamızın çalışanlarımızın sağlığını koruyarak ve güvenliğini sağlayarak gerçekleşmesi yönünde çaba sarf ediyoruz”



TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, inşaat sektörünün önemli bir sektör olduğunu hatırlatarak, inşaat sektörünün dünya ekonomisinin yüzde 13’ünü oluşturduğuna dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, 2020 yılında dünyada inşaat sektörü iş hacminin yüzde 70 büyüyerek, 12,7 trilyon dolara ulaşılacağının tahmin edildiğini kaydederek, “Bugün gelinen noktada Türkiye için de geçerli. İnşaat sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri. Halihazırda, milli gelirin yüzde 6’sını oluşturan ve 1,9 milyon kişiye iş sağlayan, yüzün üzerinde sanayi ve hizmet sektörünün ana müşterisi konumunda olan inşaat sektörü Türkiye ekonomisi için çok daha önemli rolü var. İnşaat sektörü Türkiye’de geleneksel sermaye birikim sürecinin en önemli halkasıdır.”



Hisarcıklıoğlu, Türkiye’de büyük yatırımcı olmanın aşamalarını sıralayarak, önce köyden kente göçüldüğünü, birikimlerle esnaflığa geçildiğini kaydetti. Biraz para kazanınca işleri büyütürsün, orta ölçekli tacir olursun” diyen Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sonra inşaat sektörüne geçersin, yap-sat derken sermaye biriktirirsin. En sonunda büyük yatırımcı olursun. İnşaat sektörü son on yılda büyük ivme kazandı. Sektörün yıllık gelir vergisi içerisindeki oranı 2004’e göre yaklaşık 6 kat arttı. Sadece 2013’te inşaat sektörü yüzde 7 büyüdü”



TİMFED Başkanı Tellioğlu da, inşaat sektörünün sorunlarından bahsederek, 1970 tarihinde yasal mevzuat oluşturulmasının adımı atıldığını söyledi. Tellioğlu, mesleki yeterlilik, müşavirlik hizmetlerinin yetersizliklerinden bahsederek, iş tedbirlerinin alınması gerektiğinin altını çizdi.



Güllüce: ‘Göçü önleyici tedbirler almak lazım’

Adana’da trafik kazası: 1 yaralı


Edinilen bilgiye göre, göç yolu üzeri meydana gelen kazada İsa Yılmaz yönetimindeki 80 LA 079 plakalı otomobil annesi ve kardeşi ile birlikte yolun karşısına geçmek isteyen ve ismi öğrenilemeyen kız çocuğuna çarptı. Kaza sonrası olay yerine akın eden vatandaşlar 112 acil müdahale ve polis ekiplerine haber verdiler. Kaza sonrası polis ekipleri kaza yerinde güvenlik önlemi alırken küçük kıza ilk müdahale olay yerinde gerçekleşti. Yaralı çocuk sağlık görevlileri tarafından Kozan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza sonrası küçük çocuğun kardeşi ve annesi ise olay yerinde sinir krizi geçirdi.

Polis ekipleri araç sürücüsü Yılmaz’ı gözaltına alarak kaza ile ilgili soruşturmayı başlattı.



Adana’da trafik kazası: 1 yaralı

İncesu: ‘Muhteşem bir sezon oldu’


Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Baş Antrenörü Sedat İncesu, üst üste kazanılan 8. şampiyonluktan sonra resmi internet sitemize açıklamalarda bulundu. Sedat İncesu muhteşem bir sezon yaşadıklarını belirterek, “Sporcularım başta olmak üzere bu başarıda emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. Taraftarımızla beraber buradayız. Antalya’ya oldukça uzak olmasına rağmen burada bizimleydiler. Hep söylüyorum yine söyleyeceğim. Biz bir aileyiz ve burada olmaktan Galatasaray’da olmaktan, Galatasaraylı olmaktan onur duyuyorum. Sezonu başarıyla tamamladık. Artık önümüzdeki sezona bakacağız ama önce biraz dinleneceğiz. Takımımızın kazandığı 8. şampiyonluk camiamıza hayırlı olsun” dedi.



GÜVEN: “SÜREKLİ ZİRVEDE KALMANIN VERDİĞİ MUTLULUĞU YAŞIYORUZ”

Takımın İdari Menajeri Abdurrahman Güven ise “Sezon başında verdiğimiz sözleri tutmanın gururu içerisindeyiz. Bu sene hem Avrupa’da hem Türkiye’de şampiyon olduk. Başarının ve sürekli zirvede kalmanın verdiği mutluluğu yaşıyoruz. Her sene şampiyon olan ve şampiyonluğa oynayan bir takımımız var. Umarım önümüzdeki sezon da böyle devam edecek. Camiamıza hayırlı olsun” diye konuştu.



İncesu: ‘Muhteşem bir sezon oldu’

31 Mayıs sigarasız dünya günü


Malatya Park Alış Veriş Merkezi’nde, sigaranın zararları ile ilgili fotoğraf sergisi açan Tıp Fakültesi öğrencileri, sigara içen vatandaşlarla bire bir görüşüp, anket çalışması da yaptı.

Etkinlikle ilgili bilgi veren Türk Tıp Öğrencileri Uluslararası Birliği (TurkMSIC) Malatya Başkanı Zafer Ekinci, “31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü nedeniyle Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri olarak bir etkinlik düzenleyerek, bağımlılar konusunda anket ve afiş gösterimi yapıyoruz. Bugün ve hiç bir zaman kimsenin sigara kullanmamasını istiyoruz. 50 kişilik ekibimiz, bir kişinin sigara bırakması için elinden geleni yapıyor” ifadelerini kullandı.

Bu arada, 31 Mayıs Sigarasız Dünya Günü nedeniyle düzenlenen afiş sergisinde ise, sigaranın zararlarını içeren yazı ve görsellere yer verildi.



NİHAT ABACI

MALATYA



31 Mayıs sigarasız dünya günü

Bakan iddialı konuştu: 'Tıpış tıpış...'


Sabah saat 09.00 sıralarından Uşak’a gelen Bakan Zeybekci, ilk olarak kentteki yerel yöneticilerle kahvaltıda buluştu. Burada açıklamalar yapan Bakan Nihat Zeybekçi, ” Seçimlerden sonra Uşak’a söz verdim ve geleceğimi belirtmiştim. 30 Mart seçimlerinde göreve gelenler, insanlarımızın istekleri ve taleplerini yerine getirmek için sorumluluk hisseder. Her şeyin en iyisini, en hızlı şekilde yapmak için sorumluluk hissedersiniz. Bizler bu konuda her türlü katkıyı vereceğiz” diye konuştu.



“TÜRKİYE’NİN 1 GÜNDE YAŞADIĞI GÜNDEMİ, AVRUPA’DAKİ SAKİN BİR ÜLKE 1 YILDA YAŞAYAMAZ”



Hızlı gelişmesi ve kalkınması itibariyle Türkiye’nin çok yoğun gündemlere tabi olduğunu belirten Bakan Zeybekci, “Türkiye’nin 1 günde yaşadığı gündemi, Avrupa’daki sakin bir ülke 1 yılda yaşayamaz. Türkiye’de yaşanan olayların Avrupa’da yaşanması halinde, 2’inci ve 3’üncü hükümetleri görürsünüz. 2023 hedefi olan, dünyanın 10 ekonomisine girme ve Avrupa’da 3’üncü olma hedefiniz varsa, gündemler çok hızlı değişir. 2 hafta önce, Türkiye’nin satın alma paritesinde 1.4 trilyonluk geliriyle dünyada 15’inci ülke olarak açıklandı. Türkiye dünyanın 15’inci ülkesi. Türkiye modern teknolojiye sahip ilk 10 ülkeden biri oldu. Türkiye 40 yıldır borçlu olduğu IMF’ye olan borcunu bitirdi. Türk Hava Yolları, dünyada en çok uçak uçuran ve yolcu taşıyan havayoludur. Avrupa’da yolcu kapasitesiyle 1’inci oldu. Bütün bunlar birilerinin dikkatini çekti ve birileri düğmeye bastı. 17 Aralık sürecini başlattılar ve Türkiye 30 Mart’ta bir demokrasi dersi verdi. 30 Mart’ta herkesin anlayacağı kadar bir mesajı sade bir şekilde mektup gibi bildirdi. Türkiye’nin hastalığı milletten kaynaklanmıyor. Türkiye büyüdükçe bu problemlerin daha az olduğunu göreceğiz. Nedir problem? Türkiye’de muhalefetin iktidar olamama korkusu ve endişesi var. Türkiye şu anda iktidara çok yakın güçlü muhalefete sahip mi? Türkiye, CHP’yi ya da MHP’yi iktidara alternatif olarak düşünüyor mu? Tek başına iktidardan bahsediyorum. Onun için muhalefetin tek başına iktidara gelebilmek gibi bir planı olmadığı için bilinç altında gayri ihtiyari olarak antidemokratik bir girişim vardır. Bu bizim en büyük hastalığımızdır. Türkiye yeni bir Anayasa getirmelidir. Sistem değişmelidir“ ifadelerini kullandı.



“TIPIŞ TIPIŞ PARAMETRELERİMİZİ YÜKSELTECEKLER”



Ak Parti Uşak İl Danışma Kurulu toplantısında basına kapalı bölüme geçilmeden son olarak kürsüye çıkan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye’nin büyüme ile ilgili beklentilerini aşağı yönde gösterdiğini ifade ederek, “Tıpış tıpış parametrelerimizi yukarı çekecekler” dedi. Türkiye’nin büyüme hızının bir önceki döneme göre daha iyi olduğunun altını çizen Bakan Zeybekçi, “Önümüzdeki günlerde büyüme oranlarını açıklayacağız. Ben şunu ifade edeyim 2013 yılının son çeyreğindeki büyüme hızından daha yüksek bir büyüme hızına ulaştık. Türkiye şu anda dış ticaret açığını yüzde 30’ oranında azaldı. İhracat artışı yüzde 10 oldu ve ithalatımız da Durağan seviyeye geldi. Dış ticaret açığının daralması sebebiyle, bu sene sonunda cari açık beklentimizin daha altında bir rakama ulaşacağız. Kredi derecelendirme kuruluşları temmuz ve ağustos itibariyle tıpış tıpış kredi notumuzu yukarıya çekecekler. Yüzde 10 ihracat demek ekonomide büyüme ve yüzde 10 istihdam iyileşmesi demek. İstihdamın yüzde 10 iyileşmesi refah seviyesinin artması ve ticaretin gelişmesi demektir. Türkiye, 2014’te ekonomiyi ve faizi milletin beklentileri seviyesine çekecektir” dedi.



Bakan Zeybekci ve beraberindeki heyet, kahvaltı sonrası AK Parti Uşak İl Danışma Kurulu toplantısına katılmak üzere Uşak Atatürk Kültür Merkezine hareket etti. Uşak programını tamamlayan Bakan Zeybekci, daha sonra karayolu ile Aydın’a gitti.



Bakan iddialı konuştu: 'Tıpış tıpış...'

Arıcılara ‘Polen ve Propolis’ eğitimleri


Doğu Karadeniz Kalkınma Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP) ile Türkiye Kalkınma Vakfı (TKV) işbirliği ile Doğu karadeniz Bölgesi’ndeki arıcılara yönelik düzenlenecek eğitim çalışmalarının ilk toplantısı Ordu’da gerçekleştirildi.



DOKAP ve TKV’nin AB destekli hibe projelerinden yararlanarak başlattığı çalışma kapsamında bölge arıcılarının polen ve propolis toplama konusundaki eğitim çalışmaları için Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği’nde (ORAYBİR) bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, TKV Mütevelli Heyeti temsilcisi, TKV proje ekibinin yanısıra Artvin, Bayburt, Giresun, Gümüşhane, Ordu, Rize, Samsun ve Trabzon Birlik başkanları katıldı.



Ordu Arı Yetiştiricileri Birliği’nde (ORAYBİR) Başkanı Necati Aydın, DOKAP ve TKV’nin projesinin kaliteli polen ve propolis toplama konusunda arıcıların eğitim çalışmalarına yönelik bir proje olduğunu belirtti. Arıcıların büyük çoğunluğunun gezgin arıcı olması sebebiyle henüz yaylalarda olduğunu belirten Aydın, “Bu toplantıda eğitim çalışmalarının hangi il de ve hangi tarihlerde yapılacağı kararlaştırılacak. Eğitim çalışmaları her il de gezgin arıcıların dönmesiyle birlikte Eylül ayında başlayacak” dedi.



METİN AKYÜREK



Arıcılara ‘Polen ve Propolis’ eğitimleri

Taksim Gezi Parkı'nda kitap okuma gerginliği


Polisle eylemciler arasında zaman zaman gerginlik yaşandı.

Gezi Parkı merdivenleri önünde toplanan bir grup eylemci, kitap okuma etkinliği gerçekleştirmek istedi. Merdivenleri önüne oturarak kitap okumak isteyen eylemciler, polis engeline takıldı. Gezi Parkı çevresinde toplanmanın yasak olduğunu belirten polis, eylemcilerin dağılmasını istedi. Bu sırada polisle eylemciler arasında gerginlik yaşandı. Bazı eylemcilerin polise bağırarak tepki gösterdiği görüldü.



ERHAN YILMAZ – DOĞAN CAN CESUR – VOLKAN KAYALAR



Taksim Gezi Parkı'nda kitap okuma gerginliği

Beşiktaş'ta gündem Demba Ba


Beşiktaş’ta transfer çalışmaları devam ediyor. Başkan Fikret Orman Chelsea’li Demba Ba için İngiltere’ye giderken, futbol direktörü Önder Özen ise Brezilya’da genç oyuncular keşfinde. Siyah-beyazlı kulübün başkanı Fikret Orman, Senegalli yıldız golcü Demba Ba’yı takıma kazandırmak için Chelsea Kulübü yetkilileriyle temaslarını sürdürüyor. Demba Ba transferinde bütün yetkileri üstlenen Başkan Orman, özellikle Diego Ribas transferinde Brezilyalı futbolcuyu Fenerbahçe’ye kaptırdığı için, bir hüsran daha yaşamamak adına bütün imkanlarını seferber ediyor.



CHELSEA KARARSIZ



İngiliz Kulübü Chelsea ise Demba Ba konusunda kararsız. Mavilerin teknik direktörü Jose Mourinho’nun, özellikle forvet hattına istediği Diego Costa ya da Lavezzi gibi isimlerin transferlerinin gerçekleşmemesi durumunda ise Demba Ba’yı göndermeyi düşünmüyor. Beşiktaş için sürecin uzayacak olması ise Başkan Fikret Orman’ın başka seçeneklere yönelmesine yol açabilir. İngiliz basınında çıkan söylentilere göre de, eğer Chelsea kısa bir zaman içinde forvet hattına transfer yaparsa Demba Ba’nın Beşiktaş’a transferinin gerçekleşeceği bildiriliyor.



Öte yandan Başkan Orman’ın pazartesi gününe kadar Londra’da temaslarını sürdüreceği ve transferde önemli bir aşama kaydederek İstanbul’a döneceği de gelen haberler arasında.



DOĞAN GÜNDOĞDU



İSTANBUL



Beşiktaş'ta gündem Demba Ba