28 Şubat 2014 Cuma

AK Partililer Seçim Bürosu’nda gövde gösterisi yaptı


AK Parti’den 22. Ve 23. Dönem milletvekili olan ve 2014 yerel seçimleri için partisinden belediye başkan aday adayı olan Dr. Selahattin Beyribey, kendisine görev verilmemesine rağmen bugün kalabalık bir grupla partisinin seçim bürosuna gelerek AK Parti Belediye Başkan Adayı Nevzat Bozkuş’a destek verdi.



AK Parti Kars İl Başkanı Ensar Erdoğdu, Merkez İlçe Başkanı Özgür Turhan ve çok sayıda partili ve vatandaşlarla birlikte AK Parti seçim bürosuna gelen Dr. Selahattin Beyribey’i Başkan Nevzat Bozkuş, dışarıda karşıladı. Bozkuş ile birlikte el ele seçim bürosuna geçen eski Millletvekili Dr. Salahattin Beyribey’e çok sayıda vatandaş sevgi gösterisinde bulundu.



Burada kalabalığa konuşan AK Parti Kars İl Başkanı Av. Ensar Erdoğdu, Kars’ta yerel seçimler öncesi birlik beraberlik mesajı verdi.

İl Başkanı Av. Ensar Erdoğdu, “30 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan mahalli idareler seçimlerinin son 1 ayına hep birlikte girmiş bulunuyoruz. Biz bugün itibariyle önceki dönem milletvekilimiz Selahattin Beyribey’in şehrimize intikaliyle, partimize, bugün itibariyle zamanı el verdiği sürece Kars’ta burada bizimle birlikte teşkilatımızla beraber, sizinle beraber seçim çalışmalarında aktif olarak görev alacaklar. Önümüzde hafta milletvekillerimiz de şehrimize intikal edecek önceki dönem milletvekillerimizle birlikte birlik beraberlik içerisinde AK Parti’nin yerel seçimlerde bayrağını tekrar yukarılara taşımak için hep birlikte gayret göstereceğiz” dedi.



22.ve 23. dönem Milletvekili Selahattin Beyribey’de yaptığı konuşmasında, Kars’ın iktidar Partisi’nin gücü arkasında hissettiğini söyledi.



Dr. Selahattin Beyribey, “Ben bu seçimde AK Parti’ye başkan adayımız Nevzat Bozkuş’a, ilçedeki adaylarımıza, ilçe belediye başkan adaylarımıza, belediye meclis üyelerimize hepsine desteğinizi bekliyorum. Hep beraber Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan arkasındayız, başkanımızın arkasındayız. Meclis üyelerimizin arkasındayız. Belediye meclis üyelerimizin arkasındayız. Ve bütün teşkilatımızın arkasındayız. Bir daha altını çizerek söylemek istiyorum. Seçimin sonuna kadar sizlerle bereber olacağım. İnşallah hep beraber el ele vereceğiz. Kim ne derse dersin. Tabiki meyve veren ağaç taşlanır. Belediye başkanımız meyve verdiği için elbette taşlayacaklar. İl başkanımın burada siyasi idarenin başı olduğu için elbette taşlanacak. Beni de taşlayacaklar. Taşlasınlar hiç önemi yok. Bizim ülkemize Kars’ımıza canımız feda olsun” diye konuştu.



“TÜRKİYE ÇOK CİDDİ BİR SÜRECİ YAŞIYOR”



Kars Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan Adayı Nevzat Bozkuş’ta kendilerine destek için Kars’a gelen milletvekili Selahattin Beyribey’e teşekkür etti.



Bozkuş, “Gerçekten Türkiye çok ciddi bir süreci yaşıyor. Önümüzde 30 Mart yerel seçimleri var. Ve 30 Mart yerel seçimleri Türkiye’nin geleceğini özellikle çok ilgilendiriyor. Şunu ifade etmek istiyorum. Hükümetimiz 10 yılda 23,5 milyar dolar IMF’ye olan borcumuzu ödemiş. Yaklaşık 50 katrilyon TL. ama biz 1 milyar dolar bulabilmek için kapı kapı dolaşıyorduk. Çok şükür o günler aşıldı. Şimdi tekrardan bizim eskiye dönmemizi istiyorlar. Sayın milletvekilimiz bunu çok iyi bir şekilde izah ettiler. Dolayısıyla bizim şimdi birlik ve bereberlik içerisinde hareket etme günümüzdür. Sayın milletvekilim, bugünlerde bizlere ve Türkiye’ye karşı oynanan oyunları görerek kendisi bu hassas duyarlılığı göstererek birkez daha birlik ve bereberlik içerisinde olmamız için burada bulunuyor.Türkiye’yi ve bizi ilgilendiren böyle bir günde kendi vicdani kaanatini ortaya koyarak gerek bizlerle birlikte olması, gerekse Türkiye’nin sorunlarına el basması Ankara’daki yoğun işlerine rağmen, yoğun çalışmlarına rağmen kendisi mesaisinin bir kısmını bize ayırmış ve buraya kadar gelmişlerdir. Ben sizler adına kendisine çok çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



Yapıaln konuşmaların ardından Dr. Selahattin Beyribey ve beraberindekiler tek tek vatandaşlarla görüştü. Daha sonra vatandaşlarla sohbet eden Beyribey, Kars’ta yapılan çalımaların devamı ve Kars’ın geleceği için hep birlikte el ele vererek AK Parti ile Kars’ı hak ettiği yere taşıyacaklarını kaydetti.



IŞIK ÇAPANOĞLU

KARS



AK Partililer Seçim Bürosu’nda gövde gösterisi yaptı

Yerel meclis toplanıyor


29 Mart 2009’da yapılan seçimlerde göreve gelen İl Genel Meclis Üyeleri Mart ayında son kez bir araya gelecekler. Mart ayında son kez toplanacak olan 21 Meclis üyesi ilk toplantısında bir önceki birleşime ait karar özetlerini okuyup onaylayacak. Akçakoca ilçesi Çayağzı Köyü’nde bir alana İmar Planı tadilatıyla turizm ve ticaret tahsisi konulması talebini görüşecek. Sonrasında İhtisas komisyonlarından gelecek raporlar görüşülerek karar bağlanacak, varsa valilik ve başkanlık makamından gelecek teklifleri ile önergeler görüşülecek.



Yerel meclis toplanıyor

Almeida’nın sağlık durumu


Karşılaşmanın 78. dakikasında Joseph Boum’dan aldığı darbe sonucu sakatlanarak oyundan çıkan Hugo Almeida’nın Acıbadem Fulya Hastanesi Sporcu Sağlığı Merkezi’nde tomografisi çekildi. Sol ayağında ödem ile yumuşak dokuda kanama meydana geldiği tespit edilen oyuncunun tedavisine başlandığı kaydedildi.



Almeida’nın sağlık durumu

Araç ters döndü burnu bile kanamadı


Edinilen bilgilere göre Aziziye Mahallesi Hastane Caddesinde S.Ö. idaresindeki 81 T 1240 plakalı otomobil henüz belirlenemeyen bir nedenle sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile ters döndü. Otomobil sürücüsü kazada burnu bile kamadan kurtulurken, kaza nedeniyle belli bir süre kapanan yol aracın yoldan kaldırılması sonucunda trafiğe açıldı



Araç ters döndü burnu bile kanamadı

AK Parti Akçakoca'da ev toplantılarına hız verdi


AK Parti Belediye Başkan adayı Cüneyt Yemenici ve beraberinde İlçe Başkanı İbrahim Bilgin, ev toplantılarına hız vererek vatandaşların arzu ve isteklerini, mahallerinde yaşanan sorunları yerinde dinledi.



Cüneyt Yemenici, evlerdeki vatandaşları ziyaret ettiklerini ve mahallelerin sorunlarını yerinde tespit ettiklerini ve birebir temas kurduklarını belirtti. Yemenici, vatandaşların belediyecilik anlamında aslında çok basit sorunları olduğunu ancak bugüne kadar çözüm olmadığını söyledi.



“Vatandaşların sorunlarını çözmek bizim işimiz” diyen Yemenici’ ‘Mahallelerde evlerde dinlediğimiz dertler ortak dertler, biz bu sorunları çözmek için varız, destek istiyoruz ve inşallah başaracağız” dedi.



AK Parti Akçakoca'da ev toplantılarına hız verdi

Akhisar Belediyespor - Bursaspor maçının ardından


Maçın ardından basın toplantısında konuşan Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, “Zor bir maç oynayacağımızı biliyorduk. Öyle de oldu. 1-0 geriye düşmemize rağmen oyuncularımızı tebrik ediyorum. İnanılmaz bir mücadele ortaya koydular. Bir çok eksiğimiz var. Serkan’ın babası hafta içi vefat etti. Oyuncularımız sahada kalabildi. Herkes hazır durumda. İyi bir oyun oynadık. Milli maç öncesi yine kazanarak gidiyoruz. Benim için de güzel bir şey. Kazanarak gidiyoruz” ifadelerini kullandı.

Motivasyon eksikliğinin maçlara yansıdığını belirten Hamza Hamzaoğlu, “Bunu bekliyorduk. Sonraki maçların yorgunluğu ve aldığımız mağlubiyetleri atacağımızı düşündük. Bugün çıkış yapacağımızı düşünüyorduk, öyle oldu. Bütün oyuncularımızı tebrik ediyorum. Herkes UEFA diyor, bu güzel bir şey. Hedef koymak, oraya doğru hareket etmek güzel bir şey. Biz o hedefe yürürken ‘mutlaka olmalı’ diye yürümüyoruz. Maçları kazanmaya çalışacağız. Olursa bizim için çok büyük bir mutluluk olur. Özellikle ikinci yılımızda. Eğer UEFA’ya gidersek bu Akhisar Belediyespor tarihine altın harflerle yazılacak” şeklinde konuştu.



HAMZA HAMZAOĞLU NİASSE’YE MİLLİ TAKIM HAKKINDA TAKILDI

Basın toplantısındaki konuşmasında Hamzaoğlu, Niasse’nin kendisine, “Bana ısrar ediyor. Beni Türk Milli Takımı’na niye almıyorsun” dediğini söyledi. Ardından Hamzaoğlu, “Böyle devam edersen alırız belki” diyerek, Niasse ile şakalaştı. Niasse ise, “Türkiye çok büyük bir ülke. Çok iyi bir milli takımı var. Hocamla sürekli konuşuyoruz. Bir yandan şaka mahiyetinde olabiliyor ama neden olmasın ciddi bir boyutu da var. Eğer Türk Milli Takımı’na çağrılırsam, böyle bir şeyi ciddi düşünebilirim” dedi.

Bursaspor’un güçlü bir takım olduğunu ifade eden Sonko, “Bursaspor’un bizi kupadan elemesi üzdü. Sonunda Bursaspor’u yenebildik. Bu gün biz daha iyiydik” şeklinde konuştu.

Kupa maçlarının takımı yorduğunu belirten Niasse, “Bu süreçten kupadan elenerek çıktık. Artık hafta sonları oynuyoruz. Daha iyi dinlenip maçlara iyi hazırlanıyoruz. Önümüzde zor maçlar var. Bu günkü gibi iyi mücadele ederek kazanıp belki de UEFA Kupası’na kalırız” dedi.



BURSASPOR CEPHESİ

Müsabakaya iyi başladıklarını belirten Bursaspor Teknik Direktörü Christoph Daum, “Maçın başında oyunu kontrol ettik. 1-0 öne geçtik. İyi görünüyordu. Deplasmanda iki tane kontra atak golü yedik. 1-0 öndeyken. Bunun kesinlikle olmaması gerekiyor fakat ikinci devrenin başında iki tane gol pozisyonu vardı. Akhisar Belediyespor’un önemli bir pozisyonda şutunu Frey iyi kurtardı. İkincisi direkten döndü. Bizim de net gol pozisyonlarımız vardı. Bunları deplasmanda atamadığınız zaman böyle bir müsabakayı kaybedebilirsiniz. Tabi Caja’nın da bir pozisyonu vardı. O da direkten döndü. Baktığımızda en çok hayal kırıklığına nerede uğradığımızı sorarsınız, takımımız ikinci yarıda kendilerine yapılan baskıda kendilerini mükafatlandıramadı. İkinci yarıda da gol pozisyonları vardı. Futbolcularımıza moral vermek zorundayız. Gittikçe işimiz zorlaşıyor. Müsabakalarda azalıyor. Sinirlerimize, kendi tarafımızda hakim olmamız gerekiyor. Futbolcularımız bu konuda desteklemeliyiz. İyi çalışmalıyız” dedi.

Taiwo, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında şöyle konuştu:

“Gol pozisyonlarına girdiğinizde atmanız gerekir. Atamadığınız zaman karşı takım az pozisyona girse bile hepsini atabiliyor. Önümüzdeki hafta hedeflerimize ulaşmak için hazırlanacağız.”

Bursasporlu oyuncu Şamil ise, “Bu günkü mağlubiyetin sorumlusu takım olarak biziz. İki tane basit gol yedik” şeklinde konuştu.



Akhisar Belediyespor - Bursaspor maçının ardından

Çiğli'de gerginliğe sebep olan çöp eylemi sona erdi


Çiğli’ye gelerek işçilerle görüşen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak’ın uzlaşmalarının ardından işçiler çöpleri akşam saatlerinden itibaren toplamaya başladı.



Çiğli Belediye şantiyesine işçilerle görüşmek üzere önce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ardından Disk Genel İş 5 Nolu Şube Başkanı Naci Çetin ile Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak gitti. Şantiyede akşam saatlerinde kendisini bekleyen işçilere seslenen Başkan Solak, emeğin en yüce değer olduğunu belirterek, işçilerden eylemi sona erdirmelerini istedi. Başkan Aziz Kocaoğlu ile anlaştıklarını ve en kısa sürede işçilerin bütün alacaklarının ödeneceği sözü veren Başkan Metin Solak, “Kimsenin incinmesini istemedim, haksızlık yapmadım, kimseyi işten çıkarmadım” diyerek, Çiğli’de sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini söyledi.

Başkan Solak; “Halkımızdan özür diliyorum”



Başkan Metin Solak, CHP iktidarının her zaman emeğin, emekçinin ve örgütlü mücadelenin yanında olduğunu belirterek, “Zaman zaman küçük aksaklıklar ve anlaşmazlıklar olsa da bunlar müzakerelerle hızla çözülmüştür. Bu süreçte bundan faydalanmak isteyen kesim unutulmamalı. Çiğli halkı projeleri görmekte ve değerlendirmektedir. Çiğli halkı bunlara alışık. Çiğli halkının gönlünden kimse CHP aşkını söküp alamaz. Bu süreçte halkımıza verdiğimiz sıkıntıdan dolayı halkımızdan özür diliyorum” dedi.

Konuşmaların ardından işçiler çöpleri toplamaya başladı. Gece boyunca çöpleri toplayacak belediye işçilerine, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Karşıyaka Belediyesi ekipleri de destek veriyor.



Çiğli'de gerginliğe sebep olan çöp eylemi sona erdi

Adli kolluk yönetmenliğinde değişiklik


Buna göre; “Cumhuriyet savcılarınca, adli görevler ile ilgili emir ve talimatlar zorunluluk bulunmadıkça, kolluk birimlerinin aralarındaki iş bölümü ile kolluk teşkilatlarının görev ve yetki alanları gözetilerek verilir” şeklinde olan Adli Kolluk Yönetmeliğinin 5. Maddesinin 1. fıkrasının 3. paragrafı, “Cumhuriyet savcılarınca, adli görevler ile ilgili emir ve talimatlar, kolluk birimlerinin aralarındaki iş bölümü ile kolluk teşkilatlarının görev ve yetki alanlarına göre verilir” şeklinde değiştirildi.



Adli kolluk yönetmenliğinde değişiklik

Dershanelerle ilgili yasa teklifi kabul edildi


Genel Kurul’da kabul edilen yasa tasarısına göre; Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nda ‘dershane’ tanımı çıkarıldı. Milli Eğitim Bakanlığı onayıyla, orta veya yüksek öğretime giriş sınavları için kurs açılmasının önü kesildi.Öğrenci ETÜT eğitim merkezleri, 12 yaş ve altındaki öğrencilereyönelik olarak faaliyet gösterebilecek. Eğitim ve öğretim sunmak amacıyla yürütülen bütün faaliyetler, Milli Eğitim Bakanlığının izin ve denetimine tabi olacak. Bu faaliyetleri yürütenler, düzenlemede öngörülen kurallara uymaya yükümlü olacak.Yeni kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faal olan dershaneler ve kanunlayapılan düzenlemelere göre gerekli dönüşümü tamamlamayan etüt eğitim

merkezleri, eğitim öğretim faaliyetlerine 1 Eylül 2015′e kadar devam edebilecek.



1 Eylül 2015 tarihine kadar başvuru yapanlar, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslara göre uygun görülmeleri halinde öğretim kurumlarının dönüşüm programına alınacak.Dershaneler ve etüt eğitim merkezlerinde çalışma süreleri 1 Ocak 2014 tarihi itibariyle en az 6 sene olan eğitim personelleri, sigorta primi ödenmiş olmak şartıyla, KPSS’ye girme şartı aranmaksızın, Bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavlarda başarılı olmak şartıyla memur kadrolarına atanabilecek.



Yeni kanuna göre, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve GrupBaşkanı kadrolarında bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İlMilli Eğitim Müdür Yardımcısı, İlçe Milli Eğitim Müdürü kadrolarındabulunanların görevleri, düzenlemenin yayımlanma tarihinde sona erecek.



Talim ve Terbiye Kurulu üyesi, Müsteşar Yardımcısı ve Genel Müdürkadrolarında bulunanlar Bakanlık Müşaviri kadrolarına atanacak. Milli Eğitim Başdenetçisi, Milli Eğitim Denetçisi ve İl Eğitim Denetmeni kadrolarında bulunanlar Maarif Müfettişi kadrolarına, Milli Eğitim Denetçi Yardımcısı ve İl Eğitim Denetmen Yardımcısı kadrolarındabulunanlar ise Maarif Müfettiş Yardımcısı kadrolarına atanacak.

TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, Genel Kurul’da kabul edilen tasarının yasalaşmasının ardından, birleşimi saat 14.00’te tekrar toplanmak üzere kapattı.



Dershanelerle ilgili yasa teklifi kabul edildi

Hastanenin çatısına çıkarak intihar etmek istedi


Olay, saat 19.15 sıralarında Nazilli Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; geçtiğimiz haftalarda bypass ameliyatı olduğu öğrenilen 46 yaşındaki Adem K., inşaatında çalıştığı Nazilli Devlet Hastanesi’nin çatısına çıktı. Binanın çatısında bir kişinin bağırarak intihar teşebbüsünde bulunduğunu gören hasta yakınlarının ihbarı üzerine bölgeye polis, itfaiye ve 112 Acil Servis ekipleri sevk edildi. Polis memurlarına intihar edeceğini söyleyen Adem K., eşinden ayrıldığını ve çocuklarının kendisine bakmadığını iddia etti. İtfaiye ekiplerinin zemine hava yastığı kurmasını bağırarak engellemeye çalışan Adem K. “Hasta olduğumu öğrenince herkes beni terk etti. Beni herkes terk ediyor” sözleriyle ailesine sitem etti.



KOMİSER YARDIMCISI DALGINLIĞI DEĞERLENDİRDİ

İkna çalışmaları sırasında dışarıdan gelen ses ile bir anlık dalgınlık yaşayan Adem K.’yı, Komiser Yardımcısı Alpaslan Bayraktar oturduğu çatı duvarında belinden kavrayarak içeriye çekti. Diğer polislerin de yardımı ile kontrol altına alınan Adem K., hastane gözlem odasına götürüldü. Sakinleştirici iğne yapılan Adem K., hastanede tedavi altına alındı. Olayla ilgili soruşturma başlattı.



Hastanenin çatısına çıkarak intihar etmek istedi

Obama'dan sert uyarı


ABD Başkanı Obama, Ukrayna’da son yaşanan gelişmeler üzerine açıklamalarda bulundu. ABD’nin Ukrayna’daki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyleyen Obama, krizin başından beri Ukrayna halkının kendi geleceklerine karar verme fırsatına sahip olmaları gerektiği konusunda son derece açık ve net olduklarının altını çizdi. Obama, “Avrupalı ortaklarımızla birlikte ülkedeki şiddetin sona erdirilmesi yönünde teşviklerde bulunduk ve Ukraynalıları, ülkelerini istikrara sokacak bir yol izlemeleri, geniş kapsamlı bir hükümet kurmaları ve bu bahar aylarında seçime gitmeleri yönünde cesaretlendirdik” dedi.



Birkaç gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü anlatan Obama, kendi yönetiminin de günlük olarak Rus yetkililerle iletişim içerisinde bulunduğunu ve uluslararası toplumun istikrarlı, birleşik ve ileri giden bir Ukrayna’nın desteklenmesine yönelik çabalarının bir parçası olabileceğini belirttiklerini dile getirdi. Obama, bunun, yalnızca Ukrayna halkı ve uluslararası toplumun değil Rusya’nın da çıkarlarına uygun olduğunu söyledi.



Rusya tarafından Ukrayna’ya askeri harekât yapıldığı yönündeki ihbarların son derece endişe verici olduğunu vurgulayan Obama, “Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne yapılacak herhangi bir ihlal ülkenin istikrarını altüst edecektir. Bu da, Ukrayna, Rusya veya Avrupa’nın çıkarlarına ters düşmektedir” dedi. ABD Başkanı Obama, bu tarz bir harekâtın, Rusya’nın, Ukrayna’nın bağımsızlığı, egemenliği ve sınırlarına saygı duyduğuna yönelik sözünün yanı sıra uluslararası hukuku da açık bir şekilde ihlal edeceğini belirtti.

Rusya’ya uyarıda bulunan ABD Başkanı Barack Obama, “ABD, Ukrayna’ya yapılacak askeri harekâtın sonuçları olacağının tasdik edilmesinde uluslararası toplumun yanında olacaktır” şeklinde konuştu.



Obama'dan sert uyarı

'MÜSİAD Kıbrıs Merkezi' KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da açıldı


Lefkoşa Dereboyu’nda bulunan “MÜSİAD Kıbrıs”ın açılışı, KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Kıbrıs Temsilciliği Başkanı Okyay Sadıkoğlu ve MÜSİAD yetkilileri tarafından gerçekleştirildi. Açılışta, Dışişleri Bakanı Özdil Nami, MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Kıbrıs Temsilciliği Başkanı Okyay Sadıkoğlu birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından dua okundu ve merkezin açılışı yapıldı.



MÜSİAD Kıbrıs Temsilciliği Başkanı Okyay Sadıkoğlu, MÜSİAD’ın ekonomik bir teşkilat olduğuna dikkat çekerek, MÜSİAD Kıbrıs Temsilciliği’nin kuruluşu hakkında bilgi verdi. MÜSİAD’ın dünya genelinde bulunan bir çok temsilciliği sayesinde, KKTC’nin ürünlerinin dünya pazarında yer aldığını ve Kıbrıs Türk halkının sesinin dünyaya duyurulmaya çalışıldığını anlatan Sadıkoğlu, sivil toplum örgütü ve hükümetle işbirliği içinde çalıştıklarını söyledi.



MÜSİAD Başkanı Nail Olpak da, MÜSİAD’IN 24 yıllık bilgi birikimini, yurt dışı temsilciliklerle de paylaşmaya çalıştıklarını ifade ederek, amaçlarının KKTC’ye faydalı olabilmek olduğunu söyledi.



Dışişleri Bakanı Özdil Nami de, MÜSİAD Kıbrıs Temsilciliğinin, KKTC ve TC arasındaki ekonomik ilişkileri gelişmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekerek, MÜSİAD’ın dünyanın birçok yerinde bulunan temsilcilikleriyle KKTC işadamlarının dünyaya açılımının daha kolay olacağını kaydetti. Nami, MÜSİAD Kıbrıs’ın KKTC ekonomisine de katkı sağlayacağına inanç belirtti.



'MÜSİAD Kıbrıs Merkezi' KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da açıldı

Bilic: ‘Yolun sonuna geldiğimizde hayati olabilecek bir puan aldık’


Beşiktaş’ın evinde Medical Park Antalyaspor’u konuk ettiği ve 0-0 biten maçın ardından siyah-beyazlı kulübün teknik direktörü Slaven Bilic, “Yolun sonuna geldiğimizde hayati olabilecek bir puanda aldık” dedi.



Spor Toto Süper Lig’in 23. haftasında Beşiktaş, Medical Park Antalyaspor’u Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ağırladı. Gol sesinin çıkmadığı karşılaşma sonrası düzenlenen basın toplantısında iki takımın teknik direktörleri ve futbolcular açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic, 0-0 biten Medical Park Antalyaspor maçının zor geçtiğine vurgu yaparak, “Zor bir rakibe karşı oynadık. Sizin temponuzu düşüren ve düşük tempoda oynamaya zorlayan bir takıma karşı oynadık. Gol fırsatları yakaladık. Bugünün koşulları içinde gol atacak ön tarafta eksikliği yaşadık. Nihayetinde kazanamadık. Memnun değiliz. Yolun sonuna geldiğimizde hayati olabilecek bir puanda aldık” diye konuştu.



“HAKEMLERİN İYİ NİYETİNDEN ŞÜPHEM YOK”

Hırvat teknik adam, hakemlerin iyi niyetinden şüphesi olmadığını ifade ederek, “Hakemlerin iyi niyetinden şüphem yok. Kişisel görüşüm zayıf hakemlik performansı gösterdi” şeklinde konuştu.



KAVLAK: “ESKİŞEHİRSPOR MAÇINA ODAKLANACAĞIZ”

Şampiyonluk ümidinin geride kaldığını söylemek için henüz erken olduğunu dile getiren siyah-beyazlı futbolcu Veli Kavlak, “Kendi evimizde oynayacağımız Medical Park Antalyaspor ve Eskişehirspor maçlarından 6 puanla ayrılmak istiyorduk. Biz artık Eskişehirspor maçına odaklanacağız. Bugün final paslarında zorluk çektik. Pozisyonlarımız vardı. Bunları değerlendiremedik. Eskişehirspor maçından üç puan almak istiyoruz” şeklinde konuştu.



JONES: “ÜÇ PUANI GETİRECEK GOLÜ BULAMADIK”

Devre arasında Beşiktaş’a kiralık olarak gelen Jermain Jones ise, üç puanı getirecek golü bulamadıklarını belirterek, “Bu akşam hepimiz üzgünüz iki puan kaybettik. Zor saha ve zemin koşullarında oynadık” diye konuştu.



MEDİCAL PARK ANTALYASPOR CEPHESİ

İki takımın da kalabalık orta saha ile oyunda yer aldığına vurgu yapan Medical Park Antalyaspor Teknik Direktörü Samet Aybaba, “Beşiktaş’ın tercihinin bu yönde olacağını bildiğimiz için biz de aynı şekilde sahaya çıktık. Almeida’ya uzun atacakları toplardan tehlikeli olmaya çalışacaklarını düşündük” dedi.

Kontra ataklarla rakiplerine baskı uygulamayı düşündüklerine değinen Aybaba, “Bizim ana planımız kazandığımız toplarla hızlı çıkmaktı, fakat hücuma çıkma kısmını iyi uygulayamadık. Son 20 dakikada çok fazla geri yaslandık. Takımımı kutluyorum, büyük bir takımdan puan aldık. Bundan sonraki fikstürümüz bizim lehimize” diye konuştu.



İNCEMAN: “KAZANMAK İÇİN GELMİŞTİK”

Kırmızı-beyazlı takımın başarılı futbolcusu Uğur İnceman, zor bir zeminde iyi mücadele etmeye çalıştıklarını belirterek, “Zemin futbol oynamaya elverişli değildi. İki takım da mücadele etmeye çalıştı. Kazanmak için gelmiştik. Bulunduğumuz nokta bizi memnun etmiyor. Puanlara ihtiyacımız vardı. Bir puanın da bizim için iyi olduğunu düşünüyorum. Bir an evvel alt sıralardan kurtulmak istiyoruz” şeklinde konuştu.



BALCI: “OLİMPİYAT STADI’NA YAKIŞMIYOR”

Saha koşullarının Olimpiyat Stadı’na yakışmadığını ifade eden Serkan Balcı, “Zeminde futbol oynamak oldukça zor. Zemin balçık ve çamur, orada çim yok. Zemine bir an önce çare bulunmalı. İyi mücadele ettik. İlk yarı başa baş oynadık. İkinci yarının sonlarına doğru baskı yedik. Biz girdiğimiz pozisyonları değerlendiremedik. Beraberlik bizim için iyi sonuç” dedi.



Bilic: ‘Yolun sonuna geldiğimizde hayati olabilecek bir puan aldık’

Fransız Savunma ve Havacılık temsilcileri ESBAŞ'ta


Savunma ve Havacılık sektöründe, Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmek için Türkiye’de bulunan ve sektöre farklı alanlarda girdi sağlayan 12 firma temsilcisinin bulunduğu heyete, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği üyeleri de eşlik etti.



Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile Savunma Havacılık Sanayi İmalatçılar Derneği öncülüğünde ve Savunma Sanayi İhracatçılar Birliğinin destekleri ile 25-27 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen “Türkiye-Fransa Savunma ve Havacılık Endüstri Günü ve İşbirliği Görüşmeleri” etkinliği kapsamında İzmir’e gelen heyet, ESBAŞ ziyaretleri kapsamında Ege Serbest Bölgesi ve HUKD ile ilgili detaylı bilgi aldı.

GIFAS KOBI Grubu Direktörü Bernard Espannet ile önemli havacılık kümelerinden Aerospace Valley Uluslararası İlişkiler Müdür Yardımcısı Thilo Schonfeld’in de arasında bulunduğu Fransız heyet, Ege Serbest Bölgesi ziyareti esnasında bölgede faaliyet gösteren ve GIFAS üyesi olan FTB -Lisi Aerospace firmasını da ziyaret ederek temaslarda bulundu.



Ege Serbest Bölgesinde havacılık sektörünün son yılların en hızlı büyüyen sektör olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren heyet yetkilileri, ESBAŞ’ı ve HUKD’u sektöre sağladıkları katkılardan dolayı tebrik ederek, olumlu izlenimlerle bölgeden ayrıldı.



Fransız Savunma ve Havacılık temsilcileri ESBAŞ'ta

Ekmeğini paylaşan Suriyeli küçük kız yürek burktu


Görüntülerde Suriyeli küçük kız, dört erkek çocuğuna elindeki ekmek parçasından birer ısırık veriyor.Suriye’deki çatışmalarda 130 bine dayandığı tahmin edilen ölü sayısının yaklaşık 11 bin 500’ü çocuklardan oluşuyor. İngiltere merkezli Oxford Research Group (Oxford Araştırma Grubu) adlı kuruluşun geçtiğimiz aylarda yayımladığı rapora göre, Suriyeli çocukların bir çoğu kendi yaşadıkları bölgelerde bomba ve topçu mermileriyle hayatını kaybetti. 17 yaşın altındaki 11,420 kurbandan 389′unun keskin nişancıların kurşunlarıyla hayatını kaybettiği belirtilen raporda, 764 çocuğun yargısız infaza uğradığı, aralarında bebeklerin de bulunduğu 100′den fazla çocuğun da işkence gördüğü kaydedilmişti. Savaşta ölen erkek çocukların sayısı kız çocuklarınınkinden iki kat fazla. Hedef gözetilerek açılan ateş sonucu en fazla 13-17 yaş grubundaki çocuklar ölüyor.

Üç yıl içinde en fazla çocuğun öldüğü kent Halep. Kentte savaşta toplam 2,223 çocuğun hayatını kaybettiği belirtiliyor.



Ekmeğini paylaşan Suriyeli küçük kız yürek burktu

Genelkurmay’dan ‘patlama’ açıklaması


Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, Abalı Jandarma Karakol Komutanlığı’nın yeni hizmet binası inşaatında çalışan işçileri taşıyan sivil bir aracın Diyarbakır’ın Lice Tuzlaköy bölgesinde Diyarbakır istikametine intikali esnasında 20 metre kadar önünde patlama meydana geldiği belirtilerek, “Olayda ölen ya da yaralanan olmamış, aracın ön kısmında hasar meydana gelmiştir. Patlamanın etkisiyle asfalt kaplama yolda 1 metre derinliğinde, 3 metre genişliğinde çukur oluşmuştur” denildi.



Açıklamada, Lice Cumhuriyet Savcısı’nın talimatı ile adli tahkikata başlandığı kaydedildi.



Genelkurmay’dan ‘patlama’ açıklaması

Hugo Almeida: ‘Fizik gücümü Almanya'ya borçluyum'


Türkiye Futbol Federasyonu Tam Saha Dergisinde Nihat Özten’e Beşiktaş’ın Portekizli yıldız futbolcusu Hugo Almeida açıklamalarda bulundu.



Porto, Werder Bremen ve Portekiz Milli Takımı’ndaki performansıyla dünyanın yakından tanıdığı önemli santrforlardan biri. Ancak golcülüğünün patlama yaptığı takım Beşiktaş oldu. Özellikle bu sezondaki performansıyla kariyerinin en bereketli günlerini yaşıyor. Rakip savunmaları bezdiren fizik gücü, bir kanat oyuncusu gibi top taşıma özelliği ve son vuruş becerileriyle Süper Lig’in gol kralı adayı olan Portekizli, futbol serüvenini TamSaha’ya anlattı.



Öncelikle röportaja seni ve aileni tanıyarak başlayalım.

Portekiz’in tam ortasında diyebileceğimiz bir yer olan Figueira da Foz’da doğdum. Ailemin tek çocuğuyum. Annem bir süpermarkette, babamsa bir kâğıt fabrikasında çalıyordu. Normal diyebileceğim bir çocukluğum oldu.



Ailende futbolla ilgilenen birileri var mıydı?



Babam zamanında amatör olarak futbol oynamış. Ben de ilk başta basketbol oynadım ve atletizmle biraz ilgilendim. Babam bir gün bana “Futbol seçmeleri var, katılmak ister misin?” diye sordu. Ben de deneyebileceğimi söyledim ve seçmelere girdim. Orada kabiliyetimin olduğunu gördüler ve böylece futbola başladım.



Futbola başladığında kaç yaşındaydın? İlk başladığın dönemde de şimdiki gibi santrfor muydun?



Futbola başladığımda 6 yaşındaydım. İlk başladığım dönemde sol açık oynuyordum. Sonrasında uzun boylu olduğum için altyapılarda 1-2 yıl stoper olarak oynadım ama ondan sonra santrfor oynadım ve hep santrfor olarak kaldım.



Naval Maio, Porto ve Uniao Leiria takımlarındaki dönemi biraz anlatır mısın?



Aslında futbola ilk başta doğduğum şehrin takımı olan Grupo Desportivo de Buarcos’ta başladım. Oradan Naval Maio’ya ve 14-15 yaşlarında da Porto’ya transfer oldum. Porto’da kaldığım 3 yıl boyunca her sezonun ilk yarılarını Porto’da, ikinci yarılarını ise Portekiz 1. Ligi’nin önemli takımları olan Uniao Leiria ve Boavista’da kiralık olarak oynadım. O dönemde çok gençtim ve oynamak istiyordum. Bir yandan da Porto beni tamamen bırakmak istemiyordu. Sonuç olarak Porto’da kaldığım 3 yıllık sürenin 1.5 yılını kiralık olarak başka takımlarda, 1.5 yılını da Porto’da oynayarak geçirdim.



Porto kariyerindeki ilk golünü futbola başladığın Naval’a attığını biliyoruz. O gol hakkında ne söylemek istersin?



O durum sonuçta her futbolcunun başına gelebilecek bir olay. Ben de o golü attıktan sonra bir futbolcu olarak içimde bir sevinç yaşamıştım ama elbette bir burukluk da vardı. O yüzden bir sevinç gösterisinde bulunmamıştım. Sonuçta bir zamanlar orada iyi günlerim geçmişti, para kazanmıştım. Ama futbolda gerçek olan tek şey bugündür. Çalıştığınız, size sahip çıkan ve bütünü ile imkânlarını sunan kulüptür asıl olan. Sonuçta hayat devam ediyor.



Porto’da 3 yıl boyunca kiralık olarak gidip geldikten sonra yurtdışı transferi yaparak Almanya’nın Werder Bremen takımına kiralık gittin. Werder Bremen’e kiralık gidişini ve sonrasında bonservisinin alınma sürecini bize anlatır mısın?



Aslında kiralık giderken ilk başta opsiyonlu bir sözleşme imzaladım. Eğer istedikleri şartlar yerine gelirse kontratım otomatik olarak Werder Bremen’e geçecekti. Yani beni satış opsiyonlu olarak kiralamışlardı. Kiralık oynadığım dönemde benden memnun kalınca da kalmamı istediler ve sözleşmedeki opsiyon hakkını kullanarak takımda kalmamı sağladılar. O dönemde 21 yaşında genç bir oyuncuydum ve Werder Bremen’de kaldığım süre içerisinde çok şey öğrendim. Orada çalıştığım insanlar çok profesyonel, işine sadık kişilerdi ve bana da çok yardımcı oldular. Oradaki zamanım çok hızlı geçti. O ara ilk çocuğum dünyaya geldi. Benim için hem gençlik çağları hem de hayata yeni yeni adım attığım dönemler olduğu için çok özel günlerdi.



2006-2010 arasında Bundesliga’nın önemli takımlarından birinde oynadın. Almanya’da geçirdiğin dönemin kariyerinin gelişimine ne gibi etkileri olduğunu düşünüyorsun?



Dediğim gibi o dönemde çok gençtim. İlk zamanlarda genç olmanın heyecanı vardı ama sonra heyecan yavaş yavaş geçince daha iyi adapte olmaya başladım. Almanya ile Portekiz arasında hemen her şey birbirinden farklıydı. Değişik bir kültür, değişik bir futbol anlayışı, saha içinde ve dışında büyük farklılıklar vardı. Alman futbolunda fizik güç çok daha ön plana çıkıyordu. Antrenmanları dayanıklılık üzerine yapıyorduk. Portekiz’de daha çok topla, taktik antrenmanlar yaparken, Almanya’da ağırlıklı olarak fizik güç üzerine antrenmanlar yapıyorduk. Bu da benim için büyük bir değişiklikti. Genç yaşta bu etapları geçmek benim için çok büyük bir futbol ve hayat dersi oldu. Bir santrforun fizik gücünü sahaya nasıl yansıtması gerektiğini Almanya’da öğrendim diyebilirim. Werder Bremen’de oynadığım dönemdeki hocam Thomas Schaaf’a da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kendisi bana her zaman inandı ve güvendi. Bana yaptığı katkılardan dolayı da buradan kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.



Beşiktaş’ın teklifini kabul etmende hangi etkenlerin katkısı oldu? Buraya gelmeden önce Türkiye ve Türk futbolu hakkında neler düşünüyordun? Sonrasında bu düşüncelerinde ne gibi değişimler oldu?



Tabii ki Türkiye’den ilk teklif geldiğinde o zamana kadar sadece Portekiz ve Almanya’da oynamış bir insanın kafasında soru işaretleri beliriyor. İlk başta, “Olur mu? Nasıl olur?” gibi düşünceler vardı. Ama kulübün beni ısrarla istiyor olması, benim Beşiktaş’ta büyük işler gerçekleştireceğime inanmaları gelmem konusunda etkili oldu. Buraya geldikten sonra da zaten tesislerdeki kaliteyi, çalışmaları ve oluşturulan ortamı gördükten sonra ilk baştaki tereddütlerim ortadan kalktı. Dışarıdan insanlar tabii ki değişik düşünceler içinde olabilir ama Türkiye’de iyi oyuncular ve takımlardan oluşan çok gelişmiş bir lig var. Mücadele üst düzeyde ve bence Avrupa’daki liglerden geri kalır hiçbir yanı yok.



Portekiz ile Türkiye arasında insan yapısı ve hayat tarzları arasında ne gibi farklılıklar var?

Aslına baktığınızda dünyada çok büyük farklılıklar yok. Portekizliyim, uzun zamandır da Türkiye’de yaşıyorum. Bu süre zarfında Türk insanını tanıma fırsatım oldu. Yakın arkadaşlarım da oldu. Dünyanın neresine giderseniz gidin; ister İngiltere’ye, ister Almanya’ya, insanlar hayatlarını sürdürmek için çalışıyor. Sosyal hayatları üç aşağı-beş yukarı yaptıkları işe göre değişiyor. Sadece Türk insanının Portekizlilere göre biraz daha çalışkan olduğunu söyleyebilirim. Bildiğiniz gibi Avrupa’da son dönemde krizler oldu ve bu krizler insanların hayatlarını çok etkiledi. Ama insanların günlük iş hayatları bir bakıma sosyal hayatları oluyor. Portekiz’de de Türkiye’de de insanlar çalışıyor ve çalıştıkları çevrelere göre sosyal hayatları var. Bana genel olarak biraz monoton ve renksiz geliyor. Her yerde hayat aynı tempoda devam ediyor. Portekiz ve Türkiye’yi karşılaştırdığımda en büyük farkın din olduğunu söyleyebilirim. İş ve sosyal hayatların benzerliği dışında iki ülke arasındaki fark din. Birinde Hıristiyanlık, birinde ise Müslümanlığın sosyal yaşantıdaki etkileri farklılık gösteriyor.



Peki yaşadığı ülkenin sosyal sorunlarını biliyor ve onlarla ilgileniyor musun? Bir yabancı da olsan yaşadığın ülkede bir takım olaylar gelişiyor. Ayrıca Beşiktaş taraftarının futbolun dışındaki sosyal hayatı futbola taşıdığı yönünde bir algı var. Taraftarın bu konuda ön plana çıkması futbolcuları etkiliyor mu?



Aslında sosyal sorunlar dünyanın her yerinde yaşanıyor. Bir Portekizli olarak Almanya’da da oynadım. Dışarıdan baktığımda bu sorunları çok normal görüyorum. Biz de Portekiz’de bir çok sorun yaşıyoruz. Her geçen gün hayat şartları biraz daha zorlaşıyor. Devletlerin yaptığı bazı şeyler, bazı vatandaşların hoşuna gitmiyor ve protestolar oluyor. Her gün zamlar geliyor, kazanılan ücretler her geçen gün aşağıya doğru çekiliyor. Bunlar her yerde olan şeyler asılında. Bence bunları saha içine taşımak futbol seyircisine yakışan şeyler değil. Futbol seyircisi her zaman futbolun içinde kalmalı. Stadyum içinde bütün ilgi odağı futbol olmalı. Taraftarlar ve futbolcular sadece futbola konsantre olmalı. O insanlar oraya futbol izlemek için gelmiş, futbolcular profesyonel olarak yaşıyor ve hayatlarını bu işten kazanıyor. İnsanların politik görüşleri, düşünceleri farklı olabilir. Herkes istediği şeyi de düşünebilir ve onun peşinden koşabilir. Ama bunun tamamen futbolun dışında kalması, iki şeyin birbirine karıştırılmaması gerekiyor.



Beşiktaş’taki 3.5 yıllık kariyerinin en verimli dönemini yaşıyorsun. Galatasaray ve Kasımpaşa maçlarında attığın goller de geçerli olmamasına rağmen gol krallığı yarışında ilk sıralarda yer alıyorsun. Geçmiş sezonlara oranla bu sezonki başarını neye bağlıyorsun?



Hayat diyebiliriz, futbol diyebiliriz. İşler zaman zaman yolunda gider, zaman zaman da gitmez. Bu sezon bu kadar başarılı olmamın nedeni olarak takımı gösterebilirim. Yani benim başarım takım arkadaşlarımın yardımlaşması ve bütünlüğüdür. Sonuçta ne kadar çok pas gelirse bir santrforun gol atması o kadar kolay oluyor. Ama şu dönemde gerçekten çok mutluyum. En iyi ve mutlu sezonlarımdan birini yaşıyorum. Bana duyulan güven de ayriyeten beni öne doğru itiyor. İnsan desteklendiği zaman çok fazla çalışmak ve kendini göstermek istiyor.



Birlikte oynamaktan en çok keyif aldığın oyuncular kimler?



Sadece benim için değil, herkes için geçerli olan bir durum var. Birbirini tanıyan oyuncular her zaman birbirini daha iyi tamamlar. Sizi tanıyan oyuncularla oynamak çok daha kolaydır. Ne zaman nereye koşu yapacağınızı, ne zaman nerede olacağınızı bilirsiniz. Öyle özel bir isim yok. Takımdaki tüm arkadaşlarla oynamaktan keyif alıyorum.



Daha öncesinde Simao, Quaresma gibi Portekiz Millî Takımı’ndan arkadaşlarınla birlikte oynadığın dönemde bugünkü kadar başarılı değildin. Ama şimdi Gökhan Töre, Olcay, Oğuzhan gibi oyuncularla birlikte daha verimlisin. Bunun hakkında ne dersin?



Her oyuncu, özellikle hücum oyuncuları büyük oyuncularla oynamak ister. Ama sizin dediğiniz gibi biz burada ünlü oyuncularla oynadığımız zaman işler bu kadar iyi gitmedi. Şu anda da çok yetenekli ve genç oyuncularla beraber oynuyoruz. Takım olarak birbirimizi tamamlıyoruz. Belki de en büyük avantajımız bu. Örneğin Gökhan Töre çok yetenekli ve büyük bir potansiyeli var. İlerleyen yıllarda belki de Türk futbolu için önemli bir yıldız olacak.

Spor Toto Süper Lig’de kendi mevkiinde oynayan hücum oyuncularından kimleri, hangi özelliklerinden dolayı beğeniyorsun?

Biraz önce dediğim gibi Süper Lig’de çok iyi oyuncular ve bunların arasında çok da başarılı ve tecrübeli hücum oyuncuları var. Bu oyuncular kendi takımlarına da büyük katkılar yapıyor. Ama ben burada isim söylemeden, biraz bencil olmak istiyorum. Benim için en iyisi bizim takımımızda olan hücum oyuncuları. Çünkü o iyi diyeceğimiz oyuncuları buraya getirip ikili üçlü kombinasyonlar yapamayacaksak, en iyisi bizim elimizde olan oyunculardır.



Türkiye’de seni zorlayan bir defans oyuncusu var mı?

Böyle bir oyuncu yok.



Werder Bremen’de oynadığı dönemdeki hocan Thomas Schaaf’ın sana önemli katkılar yaptığını söylemiştin. Peki onun dışında çalıştığın teknik direktörler arasında seni etkileyen ve futboluna katkı yaptığını düşündüğü isimler var mı?



Aslında her çalıştığınız teknik direktör size bir şeyler öğretiyor. Ancak gençlik dönemlerinde çalıştığınız teknik direktörler biraz daha kalıcı izler bırakabiliyor. Mourinho olsun, Schaaf olsun benim gençlik dönemime denk geldiği için daha derin izler bıraktılar. Ama dediğim gibi her çalıştığımız teknik direktörden bir şeyler öğreniyoruz.



Peki Bilic’in sence takıma ne gibi katkıları oldu? Bilic’in Beşiktaş’ta çalıştığın diğer teknik adamlardan ne farkı var?



Bilic, her hoca gibi kendi fikirleri, çalışma düzeni ve sistemi olan bir teknik direktör. Aslında bir çok teknik direktörle çalıştığımız için bir zaman sonra bu tarz değişikliklerine alışıyoruz. Her yeni gelen teknik direktör kendi sistemini, kendi çalışma düzenini, kendi metotlarını uygulamak ister. Bilic de bu bakımdan pek farklı değil. Yakın zamana kadar futbol oynamış, yakın zamanda bırakmış sayılır. Bu yüzden futbolcunun dilinden iyi anlıyor. Biz de takım olarak onun metotlarına uyum sağlamaya çalışıyoruz. Şu ana kadar da her şey yolunda gidiyor. Umarım bundan sonra da böyle devam eder.



Portekiz, Almanya ve Türkiye liglerini yakından tanıyorsun. Sence bu üç ligin birbirinden farkları nelerdir?



Futbol aslında kültür gibi, dil gibi ülkeler arasında farklılık gösteriyor. İnsanlar farklı kültürler ürettiği, farklı diller konuştuğu gibi futbol da ülkeler arasında değişiklik gösteriyor. Bu bazı ülkelerde fizik gücün, bazı ülkelerde teknik oyunun ön planda olması gibi bazı ülkelerde de tempolu ve temposuz futbol olarak kendini gösteriyor. Alman ligini çok beğeniyorum, bence çok iyi bir lig. İngiltere liginden sonra dünyanın en iyi ikinci ligi olduğunu söyleyebilirim. Türkiye ligi de sürekli gelişmekte olan bir lig. Zaten belli bir düzeye geldi ve gelişmeye de devam ediyor.



Sahaya yansıyan oyunun dışında bu üç ülkedeki futbolcu-medya, futbolcu-taraftar ve futbolcu-yönetici ilişkileri arasında ne gibi farklılıklar görüyorsun?



Medya-futbolcu ilişkisinin her ülkede aynı olduğunu söyleyebiliriz. Kötü ya da iyi bir şey söylenmesi gerektiğinde ilk söyleyen onlar oluyor. Yönetimle futbolcu arasındaki ilişkilere gelince, Türkiye ve Portekiz’e nazaran Almanya’da daha şeffaf yönetici profilleri var. Daha çok özen gösteriyorlar. Taraftar olarak baktığımızda ise tabii ki Almanlar da futboldan haz ediyorlar, Portekizliler de çok seviyor ama en ateşli taraftarlar Türkiye’de.



Dünya Kupası’nda Almanya, ABD ve Gana ile aynı grupta yer alıyorsunuz. Gruptaki ve şampiyonadaki şansınızı nasıl değerlendiriyorsun?



Çok zor bir gruba düştük. İlk maçımızı Almanya gibi şampiyon olma ihtimali yüksek bir takımla oynayacağız. Ülke olarak şu an tek düşüncemiz gruptan çıkabilmek. Gruptan çıkmamız bizim için bir başarı olacaktır. Ondan sonrasında her şey şampiyonluğa kadar doğal olarak gelişebilir. Kendi açımdan baktığımda ise şu an için orada olabilmek adına her zaman olduğu gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Dünya Kupası kadrosunda yer alır mıyım, yer alırsam ilk 11 oynar mıyım, yedek mi otururum, bunların hepsi teknik direktörün bileceği işler. Açıkçası çok fazla düşünüp kafa yormuyorum. Teknik direktörümüz en iyisini düşünecek ve uygulayacaktır.



Hugo Almeida: ‘Fizik gücümü Almanya'ya borçluyum'

Ambulans helikopter sahaya inince maça ara verildi


Ambulans helikopterin stadyuma inmesi üzerine ortaokullar arasında oynanan maça bir süre zorunlu ara verildi.Ortaca İlçesi’nde erken doğum tehlikesi olan 6 aylık hamile Şükran Akkuş’un, sağlığının risk seviyesine gelmesi üzerine Sağlık Bakanlığı ile irtibata geçen hastane yetkilileri, 22 yaşındaki Şükran Akkuş’un Antalya Akdeniz Üniversitesine sevki için Ambulans Helikopter istedi. 27 Şubat Perşembe günü öğle saatlerinde Ortaca Ahmet Ateş Stadyumuna inen ambulans helikopter Şükran Akkuş’u alarak Antalya’ya götürdü. Ambulans helikopterin stadyuma inmesi üzerine ortaokullar arasında oynanan maça bir süre zorunlu ara verildi.



Genç Anne Şükran Akkuş’un 6 aylıkken erken doğum yapacağını bildiren Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Gül Biteker; “ Şükran hanım 6 aylık gebeliği olan bir hastamızdır. Bebeğin çok küçük olması ve suyu geldiği için doğum yapacağından hava ambulansı ile göndermeyi uygun bulduk. Karayolu ile gitmesi mümkün değildi. Annenin sağlık durumu iyi olmasına rağmen bebeği yaşatmak için tam teşekküllü Antalya’da bulunan Özel Anadolu Kadın Doğum Hastanesi’ne göndermemiz gerekiyordu”.dedi.



Genç annenin eşi Özcan Akkuş ise doğumla ilgili verdiği bilgide ise; “ Biz eşim ile 6 ay önce evlendik. İlk bebeğimiz olacaktı. Sabah eşim rahatsızlandığı için devamlı Kadın Doğum Uzmanı Op.Dr. Gül Biteker kontrolü altında olması nedeniyle yapılan kontrolde erken doğum teşhisi kondu. Karayolu ile gitmesi sakıncalı görünüp, hava ambulansı istedi. Doktorumuz Op.Dr. Gül Biteker’in isteği üzerine Antalya’da bulunan Özel Anadolu Kadın Doğum Hastanesi’ne gönderildi. Bende karayolu ile eşimin başına gitmek için yola çıkacağım”dedi.



ALİ OSMAN KILIÇ



Ambulans helikopter sahaya inince maça ara verildi

Bakan Güllüce: ‘Esatpaşa ve örnek mahallesinin tapu sorununu çözeceğiz’


Ataşehir’in kronik hale gelen tapu, imar ve mülkiyet sorunlarını istişare etmek için düzenlenen toplantıya, İlçe Başkanı Naim Yağcı, Kadın Kolları Başkanı Pınar Hacıbektaşoğlu, Gençlik Koları Başkanı Mustafa Kiraz ve çok sayıda partili katıldı. AK Parti Ataşehir Belediye Başkan Adayı Nimetullah Topu yaptığı konuşmada, “Ataşehir 2008 yılında kurulmuş bir ilçedir.



Dolayısıyla sorunlu bölgelerden oluşmuş bir ilçedir. 5 yıllık CHP belediyesinde bırakın sorunları çözmeyi üstüne sorunlar eklenmiş bir ilçedir. İnşallah bizim dönemimizde Ataşehir haketiği hizmeti alacaktır. Örnek, Esatpaşa, Yeni Çamlıca, Mustafa Kemal ve Aşık Veysel mahallerinin imar, tapu ve mülkiyet sorununu; İçerenköy’ün yeşil alan sorununu 30 Mart sonrası AK Parti Ataşehir Belediyesi olarak, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Kadir Topbaş ve Çevre-Şehircilik Bakanımız Sayın İdris Güllüce ile el ele vererek çözeceğim. Yeni dönemde Ataşehir’in kaybedilmiş 5 yılını telafi edecek ve birikmiş bütün sorunlarını çözeceğiz.”



Daha sonra söz alan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “Nimetullah Topu bey inşallah 1 Nisan günü Ataşehir belediye başkanımız olacak. Ben bir koordinatör olarak, yetkimde olsa da olmasa da; bakanlığıma bağlı olsa da olmasa da, Ataşehir’in her sorunu için alnımın son terine kadar koşturacağıma söz veriyorum. Biz sizlerin aranızdan çıktık. En alt kültürden, okula yürüyerek giden insanların arasından çıktık. Sizi en iyi biz biliriz. Sorununuz çözülecekse sadece biz çözeriz. Ben yapamayacağını hiçbir yerde söylemeyen bir insanım. Bana hiç kimse diyemez ki sen şu işi söz verdin de yapmadım. Ama yapacağım dersem de yaparım. Bir taraf olunacaksa, biz sizden yana oluruz. TOKİ’nin, müteahhidin şunun bunun yanında değil sizin yanınızda oluruz.



Fikirtepeyi hepiniz biliyorsunuz. Kangren olmuş bir yerdi. Günlerce çalıştık ve bir noktaya geldik. Aynı şeyi burası için söylüyorum. Esatpaşa ve Örnek mahallesinin tapu sorununu çözeceğim. Ben söz verirsem yaparım. Uğraşırız, didiniriz, çaba sarf ederiz. Hüner yapamayacağın şeyi konuşmamaktır. Hüner yapacağın işi konuşmaktır. Biz ikinciyi yapacağız” diye konuştu.



Bakan Güllüce: ‘Esatpaşa ve örnek mahallesinin tapu sorununu çözeceğiz’

Tarım ve gıdada dış ticaret fazlası verildi


Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarım ve gıdada Ocak ayında ihracatın, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,3 artarak 1 milyar 407 milyon 946 bin dolardan 1 milyar 580 milyon 467 bin dolara yükseldiğini, ithalatın ise yüzde 0,8 azalarak 947 milyon 475 bin dolardan 939 milyon 893 bin dolara indiğini belirtti.



Bayraktar, Ocak ayında genel ihracatın yüzde 8,6 artarak 11 milyar 481 milyon 992 bin dolardan 12 milyar 472 milyon 504 bin dolara çıktığını, genel ithalatın ise yüzde 2,6 artışla 18 milyar 802 milyon 329 bin dolardan 19 milyar 291 milyon 726 bin dolara yükseldiğini bildirdi.



-FASILLAR İTİBARIYLA İHRACAT, İTHALAT RAKAMLARI-

Fasıllar arasında 2014 yılı Ocak ayında oransal olarak en fazla ihracat artışının yüzde 317,5 ile hububatta görüldüğünü, bu ürünü yüzde 139,1 ile canlı hayvan, yüzde 73,8 ile tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddelerin izlediğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Hububat ihracatı 4 milyon 388 bin dolardan 18 milyon 320 bin dolara, canlı hayvan ihracatı 508 bin dolardan 1 milyon 215 bin dolara, tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş madde ihracatı 62 milyon 919 bin dolardan 109 milyon 360 bin dolara çıktı.



Ocak ayında 78 milyon 692 bin dolarlık süt ürünleri, yumurtalar, tabii bal, diğer yenilebilir hayvansal menşeli ürünler, 98 milyon 174 bin dolarlık yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular, 102 milyon 776 bin dolarlık değirmencilik ürünleri, malt, nişasta, inülin, buğday glüteni, 151 milyon 246 bin dolarlık hububat, un, nişasta veya süt müstahzarları, pastacılık ürünleri, 176 milyon 91 bin dolarlık sebzeler, meyveler, sert kabuklu meyveler ve bitkilerin diğer kısımlarından elde edilen ürünler ihracatı yapıldı.



-MEYVE İHRACATINDA DÜŞÜŞ-

En büyük ihracat kalemi yenilen meyveler ve yenilen sert kabuklu meyveler ihracatının yüzde 14,6 düşüşle 389 milyon 82 bin dolardan 332 milyon 171 bin dolara indi. Etler ve yenilen sakatat ihracatı yüzde 9,1 azalmayla 56 milyon 517 bin dolardan 51 milyon 387 bin dolara, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlar ihracatı yüzde 5,9 düşüşle 104 milyon 175 bin dolardan 98 milyon 62 bin dolara indi.



İthalatta en fazla artış yüzde 138,9 ile meşrubat, alkollü içkiler ve sirkede, yüzde 121,9 ile şeker ve şeker mamullerinde görüldü. En fazla ithalat 201 milyon 840 bin dolarla hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, yemeklik katı yağlarda, 151 milyon 950 bin dolarla hububatta yaşandı.”



Tarım ve gıdada dış ticaret fazlası verildi

İşte Trabzonspor-Fenerbahçe maçının tarihi


Spor Toto Süper Lig’in 24. ve 25. hafta programları açıklandı. 8, 9 ve 10 Mart’ta oynanacak 24. hafta ile 14, 15, 16 ve 17 Mart’ta oynanacak 25. hafta karşılaşmalarının programı şöyle:



24. HAFTA



08 Mart Cumartesi



13.30 Sanica Boru Elazığspor – Kasımpaşa



16.00 Bursaspor – Kardemir Karabükspor



19.00 Kayseri Erciyesspor – Torku Konyaspor



19.00 Galatasaray -Akhisar Belediyespor



09 Mart Pazar



13.30 Gençlerbirliği – Sivasspor



13.30 Gaziantepspor – Kayserispor



16.00 Medical Park Antalyaspor – Çaykur Rizespor



19.00 Beşiktaş – Eskişehirspor



10 Mart Pazartesi



20.00 Trabzonspor – Fenerbahçe



25. HAFTA



14 Mart Cuma



20.00 Kardemir Karabükspor – Galatasaray



15 Mart Cumartesi



13.30 Kasımpaşa – Gençlerbirliği



16.00 Akhisar Belediyespor – Medical Park Antalyaspor



19.00 Çaykur Rizespor – Beşiktaş



16 Mart Pazar



13.30 Torku Konyaspor – Gaziantepspor



13.30 Eskişehirspor – Sanica Boru Elazığspor



16.00 Sivasspor – Trabzonspor



19.00 Fenerbahçe – Kayseri Erciyesspor



17 Mart Pazartesi



20.00 Kayserispor – Bursaspor



İşte Trabzonspor-Fenerbahçe maçının tarihi

Atanamadı, bunalıma girdi, av tüfeğiyle intihar etti


Olay, kent merkezi Derviş Sarabil Caddesi’ndeki bir apartmanın 1. katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bunalıma giren Gamze Filiz Aslan (35), kendini av tüfeği ile çenesinden vurarak hayatına son verdi. Sinop Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırılan Aslan’ın cenazesi, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.



Aslan’ın intihar ettiği sırada ailesinin dışarıda olduğu, evde sadece yatalak anneannesinin bulunduğu öğrenildi. Aslan’ın geçen yıllarda İstanbul’da bir özel dershanede görev yaptığı, ancak daha sonra işten çıkartıldığı için memleketi Sinop’a gelerek KPSS’ye çalıştığı öğrenildi. 2002 yılında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun olan Gamze Aslan’ın 2013 yılı KPSS puanının 57.33,682 olduğu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da bulunan illeri tercih ettiği ancak atanamadığı kaydedildi.



Atanamadı, bunalıma girdi, av tüfeğiyle intihar etti

'Genç Kalemler Hikâye Yarışması' sonuçları açıklandı


Bakanlığın, gençlerin kültür ve sanat bilincini, sadece popüler olandan yola çıkarak değil, kendi geçmişi ve milli kültürüne odaklanarak edinebilmesi katkı sağlamak amacıyla her yıl düzenlediği yarışmada, gençler bu yıl iki farklı kategoride yarıştı.Birinci kategoride 14 – 19 yaş aralığındaki ortaokul ve lise öğrencileri yarışırken, ikinci kategoride 20 – 29 yaş arasındaki gençlerin yarıştığı projede 1. Kategoride Yunus Emre Günel ‘Domuz’ adlı eseriyle birinci olurken, 2. kategoride ise Cem Tecimer Bimen ‘Efendi’nin Hicazı’ hikayesi ile birinciliği kazandı.

Yarışmada, birincilere dizüstü bilgisayar, ikincilere akıllı cep telefonu verilirken, üçüncüler ise tablet bilgisayar ile ödüllendirilecek.



'Genç Kalemler Hikâye Yarışması' sonuçları açıklandı

Sedat Özsoy:'Sorunları birlikte çözeceğiz.'


Mahalle ve salon toplantılarının yanı sıra site toplantılarıyla da halkla buluşmaya devam AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Sedat Özsoy, AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir’le birlikte Yeni Uyum Yapı Kooperatifi Sitesi sakinleriyle bir araya geldi. Site sakinlerinin ilgi gösterdiği toplantıda bir konuşma yapan Kooperatif Başkanı Vecihe Korkmaz, komşuları adına mahkeme kararının Yargıtay tarafından onanmasından sonra devreye girerek sitedeki 14 blokun yıkım işlemlerini ertelediği ve sorunlarıyla yakından ilgilendiği için AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir’e teşekkür etti.



AK Parti Sarıyer İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir de, Sarıyer’de ne tür sorun varsa onu çözmeye talip olduklarını belirterek “AK Parti milletin derdiyle dertlenen bir kurum. Bu nedenle sitedeki yıkımı şimdilik sadece erteledik. İnşallah ilçe belediye başkanımız Sedat Özsoy ve hükümetimizle birlikte bu sorunu tam çözerek sizleri huzura kavuşturacağız” dedi.



“SİTELERİN SORUNLARINI ÇOK İYİ BİLİYORUZ”

AK Parti Sarıyer Belediye Başkan Adayı Sedat Özsoy da sitelerin sorununu çok iyi bildiğini anlatarak Sarıyer’deki tüm sorunların çözümünde merkezi hükümet ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte hareket edeceğini vurguladı. Sitelerin sorunlarını çözmek için geldiğini anlatan Özsoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha aday olur olmaz çalışmalarım başladı. Bu bölgedeki birçok sitede bodrum ve çatı katlarından dolayı yıllardır süren iskân sorunu var. Bunu Kadir Başkanımızla konuştum. Konuyu büyükşehir meclisine taşıdı. Şuan çalışma yapılıyor. Bu sorunu çözüyoruz.”



Yeni Uyum Yapı Kooperatifi’ndeki asıl soruna değinen Özsoy, sözlerine şöyle devam etti: “Belediye başkanı olduğum zaman bunu Orman Bakanımızla gerekli tüm kurumlara götürerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çözmek için elimden gelen gayreti göstereceğim. Sizlerin huzuru için bu göreve talip oldum.”



Site sakinleri Sedat Özsoy’a güvenlerinin tam olduğunu belirterek, sorunlarının çözülmesi için kendisine tam destek vereceklerini söyledi. Bazı vatandaşlar Özsoy’un belediye başkanlığı dönemini hatırlatarak şöyle konuştu: “Biz bu sorundan bıktık. Bir an önce çözülmesini istiyoruz. Sağolsun Hüseyin Özdemir ne zaman arasak bize yardımcı oldu. Sarıyer halkı şunu iyi biliyor; Sedat Özsoy söz verdiyse yapar. Bu nedenle size güveniyoruz.”



Sedat Özsoy ile Hüseyin Özdemir kendilerine gösterilen ilgiden dolayı site sakinlerine teşekkür etti.



Sedat Özsoy:'Sorunları birlikte çözeceğiz.'

Bakanlık 2013 yılı hava kalitesini açıkladı


Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 2013 yılı PM10 ortalamalarının en yüksek bulunduğu hava kalitesi izleme istasyonları sırasıyla Ankara (Sıhhıye), Batman, Afyonkarahisar, Siirt, Bolu, Kahramanmaraş (Elbistan), Manisa, Sakarya, Ankara (Demetevler) ve Denizli 1 oldu. SO2 ortalamalarının en yüksek bulunduğu istasyonlar ise sırasıyla Afyonkarahisar, İzmir (Şirinyer), Muğla 1, İzmir (Çiğli), Kahramanmaraş (Elbistan), Karabük, Edirne, Batman, Yozgat ve Karaman oldu.



2013 yılı PM10 ortalamalarının en düşük bulunduğu hava kalitesi izleme istasyonları sırasıyla Çanakkale, Giresun, Sinop, Yalova, Artvin, Adana (Çatalan), Erzurum, Kastamonu, Kilis ve Eskişehir oldu. SO2 ortalamalarının en düşük bulunduğu istasyonlar ise sırasıyla Eskişehir, İçel, Artvin, Yalova, Giresun, Kocaeli, İstanbul (Kartal), İstanbul (Sarıyer), Tokat ve Kayseri 2 (Melikgazi) olarak açıklandı.



Bakanlık 2013 yılı hava kalitesini açıkladı

Nejat İşler yeni yaşına hastanede girdi


Nejat İşler, 28 Şubat 1972 tarihinde İstanbul’un Eyüp ilçesinde doğdu. Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve Mimar Sinan Üniversitesi’nin Devlet Konservatuarı mezunu olan ünlü oyuncu, “Deli Yürek”, “Şehnaz Tango”, “Dedem, Gofret ve Ben”, “Gülbeyaz” “Şeytan Ayrıntıda Gizlidir”, “Behzat Ç.” gibi beğenilen diziler ile “Eylül Fırtınası”, “Mustafa Hakkında Herşey”, “Anlat İstanbul, “Barda” ve “Kaybedenler Kulübü” gibi ses getiren sinema filmlerinde rol aldı.



17 Ocak 2014 tarihinde septik şok tanısıyla hastaneye kaldırılan ve uzun zamandır tedavisine devam edilen Nejat İşler’e, sosyal medyada hayranlarından tebrik mesajları yağdı.



Nejat İşler yeni yaşına hastanede girdi

Dış ticaret açığında büyük düşüş


Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2014 yılı Ocak ayında, 2013 yılının aynı ayına göre yüzde 8,6 artarak 12 473 milyon dolar, ithalat yüzde 2,6 artarak 19 292 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında dış ticaret açığı yüzde 6,8 azalarak 7 milyar 320 milyon dolardan 6 milyar 819 milyon dolara düştü.



İhracatın ithalatı karşılama oranı 2013 Ocak ayında yüzde 61,1 iken, 2014 Ocak ayında yüzde 64,7’ye çıktı.



Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2014 Ocak ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 4,5 arttı, ithalat ise yüzde 1,2 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2014 yılı Ocak ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 8,5, ithalat yüzde 2,7 arttı.



Avrupa Birliği’nin (AB-28) ihracattaki payı 2013 Ocak ayında yüzde 42,1 iken, 2014 Ocak ayında yüzde 44’e yükseldi. AB’ye yapılan ihracat, 2013 yılının aynı ayına göre yüzde 13,7 artarak 5 milyar 493 milyon dolar olarak gerçekleşti.



Almanya’ya yapılan ihracat 2013 yılı Ocak ayına göre yüzde 20 artarak 1 milyar 259 milyon dolar olurken; bu ülkeyi sırasıyla Irak (1 milyar 019 milyon dolar), İngiltere (783 milyon dolar) ve İtalya (598 milyon dolar) takip etti.



Rusya’dan yapılan ithalat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,2 artarak 2 milyar 449 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu ülkeyi sırasıyla Çin (2 milyar 078 milyon dolar), Almanya (1 milyar 552 milyon dolar) ve ABD (1 milyar 037 milyon dolar) izledi.



Yüksek teknolojili ürünlerin 2014 Ocak ayında ihracattaki payı yüzde 2,7 oldu. Orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 27,6 oldu. Yüksek teknolojili ürünlerin 2014 Ocak ayında ithalattaki payı yüzde 10,1 olurken orta yüksek teknolojili ürünlerin ithalattaki payı ise yüzde 30,4 oldu.



Dış ticaret açığında büyük düşüş

Osmanlı tabloları canlandı


22 yaşındaki animasyon sanatçısı Doğan Can Gündoğdu, 18. ve 19. yy. Osmanlı tablolarını ‘3D animasyon’ teknolojisi ile hareketlendirdi. Osmanlı Dönemi’nin 18. ve 19. yy. İstanbul’unu yansıtan tablolarından hazırlanan 3D animasyon filmi, izleyenleri tarihte yolculuğa çıkarıyor. 8 ünlü ressamın elinden çıkan 30 tabloyu 3D animasyon teknolojisi ile hareketlendiren Gündoğdu, hazırladığı animasyona ‘Saltanat’ ismini verdi.



Animasyonda, Osman Hamdi Bey’in ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ adlı tablosunun yanı sıra Jean Augeste Dominigue İngres, Fausto Zonaro, Frederick Arthur Bridgeman Henry, Guillaume Schlesinger, Karl Kaufmann, Hermann Corrodi, Fabius Brest gibi dünyaca ünlü ressamlara ait 30 tablo yer alıyor.



Osmanlı tabloları canlandı

Arka cepte taşınan cüzdana dikkat!


Fizik Tedavi Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Gülçin Gülşen, alışkanlıkların doğrudan omurilik sağlığını etkilediği belirterek, “Her gün uzun saatlerce ayakta kalma ve çoğunlukla erkeklerin arka ceplerinde cüzdan taşıma ve üzerine oturma alışkanlıklarının yaşam boyu devam etmesi durumunda omurganın yanlış pozisyonda tutulmasına bağlı kayma meydana gelebilir. Erkekler bu yüzden siyatik ağrısı çekebilir” dedi.



Siyatik ağrısının bacaklardaki sinir boyunca yayılan önemli bir ağrı çeşidi olduğunu belirten Gülşen, “Genellikle alt bel bölgesinde başlayan siyatik siniri ağrısı, uyluk kemiğinin arka ve yanında belirir, kalçanın içine doğru hareket eder. Ağrı ayak ve ayak parmaklarını da içine alır. Vücudun her iki tarafında bulunan bu sinirlerde ortaya çıkan ağrılar için siyatik hastaları genellikle sadece bir tarafında ağrı hissediyorum’ tanımını yapar” diye konuştu.



Prof. Dr.Gülçin Gülşen, “Ağrının yanısıra bu rahatsızlığın en bariz belirtileri bacaklarda uyuşukluk, yanma, karıncalanma, kas zayıflığı, hareket zorluğu ve kontrolsüzlüktür. Bu belirtileri gösteren hastalar genellikle zorlanarak oturma ve hareket etme şikayetinde bulunurlar” şeklinde konuştu.



İŞTE SEBEPLERİ



Siyatik ağrısının erkek ve kadın ayrımı yapmadığını ifade eden Prof.Dr. Gülçin Gülşen, rahatsızlığın nedenlerini şöyle sıraladı:



“Ana neden yaşam süresinin bir döneminde siyatik sinirine iç ve dış etkenlere bağlı baskı ve tahriştir. Lomber olarak adlandırılan sinirler (alt omurganın dışarı kısmındaki sinirler) üzerinde sıkışma olabilir. Siyatik kökleri bel omurgası diskleri içine kadar uzanır ve bir diskte çıkıntı(herniasyon) olması durumunda sıkışma meydana gelir. Bu da ağrıya neden olur. Bu sebepten kaynaklı bir ağrı Spinal Dekompresyon tedavi yöntemiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Bazı kimselerde doğuştan omurga darlığı olabilir. Bu da yine sinirlere baskı yaparak ağrıya neden olur. Ağrıyı geçirme amacıyla bilinçsiz şekilde siyatik sinir köküne yapılan ovma ve masaj sinire zarar vererek daha kötü sonuçlar doğurabilir. Tahriş olan sinirlerin ve omurganın yeniden organizasyonu, ayak bakım başta olmak üzere farklı tedavi yöntemleri sonuç verebilir”.



Omurilik veya sinir kökleri üzerine baskı yapan bir tümörün siyatik ağrısı kaynağı olabileceğini söyleyen Gülşen, “Bel bölgesindeki muhtemel bir tümör kalçadan ayaklara kadar ağrıya neden olabilir. Böyle bir tümörün varlığına dair diğer belirtiler ise, mesane ve bağırsak kontrolünün kaybı, ya da kas güçsüzlüğüdür” dedi.



Şiroterapi bakımın omurga yaralanmalarında disklerin tedavisi ve özellikle kas spazmını azaltmak ve kas gücünü artırmak için uygulandığını belirten Gülşen, “Hamileliğin son dönemlerinde omurga yükünün artması, rahmin siyatik sinir baskısı oluşturması, vücuttaki hormon değişikliğiyle kas spazmı, hareketsizlikle birlikte kas zayıflığı rahatsızlıkları ortaya çıkar. Hamileler için oldukça güvenli bakım olan şiroterapi ile kadınlar vücutlarıyla yeniden barışarak, siyatik ağrısını azaltır ve hatta bir süre sonra ağrı ortadan kalkar” dedi.



“AĞRI KESİCİLER KALICI ÇÖZÜM DEĞİL”



Değişik sebeplerden siyatik ağrısı çeken hastaların ilk olarak ağrı kesici, kas gevşetici benzeri ilaç tedavisine başvurduğunu ifade eden Prof.Dr Gülçin Gülşen, ağrının sebebi göz önünde bulundurulduğunda bunun geçici bir rahatlama sağlarken kalıcı çözüm olamayacağını belirtiyor. Gülşen, ‘ Tahriş olmuş ve baskı gören bir sinirin ağrısını ilaç maskeleyebilir, ama ağrı geçmez bir süre sonra nükseder. Hastalar çekinmeden merkezimize başvurabilirler. Siyatik ağrısının belirtileri olabilecek bel bölgesinde şişkin disk, spinal stenoz, spinal artrit, veya faset sendromu teşhisi konulursa, ameliyatsız tedavi yöntemi olan Spinal Dekompresyon ile başarılı bir şekilde ağrılarından kurtulabilirler. ‘dedi. Gülşen Spinal Dekompresyon ile sadece ağrılı bölgede zarar görmüş disklere uygulama yapıldığını, ilaç içermeyen bir tedavi yöntemi olduğunu belirtiyor. Cerrahi olmayan bu yöntemle siyatik ağrısında gerçek bir iyileşme sağlanabilir vurgusu yapıyor.



Arka cepte taşınan cüzdana dikkat!

Budapeşte Turizm Fuarı’nda Türkiye’ye ilgi büyüktü


2 Şubat tarihine kadar sürecek fuara 40 ülkeden yaklaşık 300 tur operatörü ve acentesi katılırken, fuarın bu yılki misafir ülkesi Tunus oldu.

Türkiye fuara 150 metrekarelik bir stantla katılırken, Macar tur acentelerinin Türk standına gösterdiği ilgi Türk yetkililerin yüzünü güldürdü.

Fuarın ilk gününde Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı ve eşi Behiye Fakılı Türk standını ziyaret ederek, Türk tur operatörlerine destek verdi.



Türkiye Turizm ve Kültür Bakanlığı Avusturya Turizm Ataşe Yardımcısı Songül Camgöz tarafından Türk standında verilen resepsiyonda Türk mutfağının ün yapmış yemekleri ve tatlıları misafirlere ikram edildi.



İHA muhabirine fuarla ilgili konuşan Büyükelçi Şakir Fakılı, bu yıldan çok ümitli olduklarını, Türkiye’nin Macar vatandaşlarına vizeyi kaldırmasıyla, 2014’te Macaristan’dan 100 binin üstünde turistin ülkemize gelmesini beklediklerini söyledi. Fakılı, “Aynı şey daha önce Rusya’da da yaşanmıştı. Orada da vizenin kaldırılmasından sonra Rus turist sayısında çok ciddi atışlar yakalanmıştı. Türkiye’ye büyük bir ilgi var, vizelerin kaldırılmasıyla Macar turist sayısında yüzde yüze artış bekliyoruz” dedi.



Turizm Ateşe Yardımcısı Songül Camgöz ise, 150 metrekarelik stantla bu fuarda yer alan en büyük ülkelerden biri olduklarını, tur operatörleri ve Macar gazetecilerin Türkiye’ye yoğun bir ilgisi olduğunu söyledi. Camgöz, “Geçtiğimiz sene 97500 Macar turist ülkemizi ziyaret etti. Bu sene bu sayı daha da artacak, standımıza gösterilen ilgiden çok memnunuz ve hedefimiz 150 bin Macar turistin Türkiye’yi ziyaret etmesi” diye konuştu.



MEHMET BAŞARAN

BUDAPEŞTE



Budapeşte Turizm Fuarı’nda Türkiye’ye ilgi büyüktü

Tünel inşaatında feci ölüm


Edinilen bilgiye göre Hacı Mustafa Köse (37), Samanlı Tüneli inşaatında gece vardiyasında çalıştığı esnada tünelin üst bölümünden kopan bir kaya parçası kafasına düştü. Ağır yaralanan işçi, şantiyeye ait bir araçla hastaneye kaldırılmak için yola çıkarıldı. Araç olay yerine çağrılan ambulansla yolda buluşurken, ağır yaralı haldeki Hacı Mustafa Köse ambulansa aktarıldı. Ambulansla hastaneye kaldırılan yaralı, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı.



Otoyol inşaatında 1 ay içinde meydana gelen ikinci ölüm vakası, şantiye çalışanlarını da yasa boğdu. Hacı Mustafa Köse’nin cenazesi, Orhangazi Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Cumhuriyet savcısının yaptığı incelemenin ardından, cenaze kesin ölüm nedeninin araştırılması için Bursa Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Jandarma ekipleri ve savcılık olayla ilgili soruşturma başlattı.



Hacı Mustafa Köse’nin Osmaniye’den tünel inşaatında çalışmak üzere geldiği, evli ve 1 çocuk babası olduğu kaydedildi.



Tünel inşaatında gece yarısı yaşanan talihsiz olay sonrasında tüneldeki kazı çalışmaları 1 günlüğüne durduruldu. Kaza nedeniyle personelin ve yöneticilerin son derece üzgün oldukları gözlendi. Tünel inşaatı bugün yeniden başlayacak.



MUSA ÖZTÜRK

BURSA



Tünel inşaatında feci ölüm

Trabzonspor'un Avrupa macerası sona erdi


İtalyan ekibiyle eşleşinceye kadar oynadığı maçlarda yenilgi yüzü görmeyen Karadeniz ekibi, rövanş maçında da rakibine kaybedince Avrupa’ya veda etti.



Bu sene, 18 Temmuz 2013′de İrlanda’nın Derry City takımıyla Avrupa macerasına başlayan bordo-mavili takım, evinde oynadığı maçı 4-2 kazınırken, deplasmanda ise 3-0 galip gelerek sezona Avrupa maçlarıyla fırtına gibi başladı. Ön eleme maçlarında Dinamo Minsk ve Kukesi takımları geçen Trabzonspor, yenilgisiz gruplara kalmayı başararak, tarihinde de bir ilki gerçekleştirdi. Bordo-mavililer, daha önce UEFA Avrupa Ligi J Grubu’nda Apollon Limassol, Legia Warszawa ve Lazio takımlarıyla eşleşti. Grup maçlarında da başarılı bir performans sergileyen Karadeniz ekibi, nağmağlup bir şekilde grup maçlarını tamamlayarak Lazio’nun önünde grubu lider tamamladı ve bir üst tura adını yazdırmayı başardı.



Trabzonspor, UEFA Avrupa Ligi’nde bir üst turda ise İtalya’nın güçlü takımlarından Juventus ile eşleşti. İlk maçta deplasmanda Torino ekibine 2-0 mağlup olmasına rağmen bordo-mavililer, oynadıkları futbolla beğeni kazandı. Daha sonra, Trabzonspor‘da tur umutları rövanş maçına kalmış olsa da, Karadeniz ekibi evinde oynadığı maçı da aynı skorla kaybedince Avrupa defterini kapatmış oldu.



Bordo-mavili takım bu sezon Avrupa’da oynadığı 14 maçta 9 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 yenilgi alırken attığı 26 gole karşılık ise kalesinde 13 gol gördü.



Trabzonspor’un Avrupa serüveni:



UEFA AVRUPA LİGİ 2. ÖN ELEME TURU (2013-2014)

Trabzonspor – Derry City.: 4-2

Derry City – Trabzonspor.: 0-3



UEFA AVRUPA LİGİ 3. ÖN ELEME TURU

Dinamo Minsk – Trabzonspor.: 0-1

Trabzonspor – Dinamo Minsk.: 0-0



UEFA AVRUPA LİGİ PLAY-OFF TURU

Kukesi – Trabzonspor.: 0-2

Trabzonspor – Kukesi.: 3-1



UEFA AVRUPA LİGİ GRUP MAÇLARI

Apollon Limassol – Trabzonspor: 1-2

Lazio – Trabzonspor.: 3-3

Trabzonspor – Legia Warszawa.: 2-0

Legia Warszawa – Trabzonspor.: 0-2

Trabzonspor – Apollon Limassol.: 4-2

Lazio – Trabzonspor.: 0-0



UEFA AVRUPA LİGİ 2.TUR

juventus – Trabzonspor.:2-0

Trabzonspor – Juventus.: 0-2



GÖKMEN ŞAHİN

TRABZON



Trabzonspor'un Avrupa macerası sona erdi

Organları 3 kişiye umut olacak


Edinilen bilgiye göre, 52 yaşındaki üç çocuk babası Cüneyt Birol Akın 22 Şubat’ta evde istirahat ettiği sırada yüksek tansiyon nedeniyle beyin kanaması geçirerek Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede 5 gün boyunca yapılan bütün müdahalelere rağmen Cüneyt Birol Akın’ın dün akşam saatlerinde beyin ölümü gerçekleşti. Ailesine bilgi veren doktorlar, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Anestezi Teknisyeni olduğu öğrenilen kızının isteği ve ailenin onayı ile organların bağışlanması kararı alındı. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde akşam saat 22.00 sıralarında başlayan organ çıkarma operasyonu 2 saatten fazla sürdü. Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi ile Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları tarafından yapılan operasyonla Cüneyt Birol Akın’dan alınan iki böbrek ve karaciğer Sağlık Bakanlığı’na ait 112 Acil Servis aracıyla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi. Antalya’ya doğru yola çıkan iki böbrek ve bir karaciğerin 3 kişiye nakledileceği öğrenildi.



Ameliyata katılan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Erikoğlu, “52 yaşında yüksek tansiyon nedeniyle beyin kanaması geçiren bir hastanın organları bugün ailesi tarafından bağışlandı. Bu hastanın yakınlarından bir tanesi sağlık personeli ve organların bağışlanmasında onun anlamlı bir davranışı var. Hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesi bizim için üzücü ama farklı üç hastanın da bu organlarla hayata bağlanması bizim için sevindirici. Son zamanlarda organ bağışında Konya’da bir duyarlılık artışı saptanıyor. Bir örnek de bugün Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşandı. Biz hastanın ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Hastamız 5 gün önce yüksek tansiyon nedeniyle gelip yapılan bütün müdahalelere rağmen beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından organları ailesi tarafından bağışlandı. Biz de iki böbrek ve karaciğerini çıkartıp Sağlık Bakanlığı kontrolü altında Akdeniz Üniversitesi’ne oradaki ihtiyacı olan hastalara nakledilmek üzere gönderdik” diye konuştu.



MEHMET BAŞA



Organları 3 kişiye umut olacak

Borsa artışla açıldı


Borsa İstanbul (BİST) 100 Endeksi güne yüzde 0,39 yükselişle 62 bin 021 puandan başladı.



Borsa artışla açıldı

Rus Ordusu Kırım’daki havalimanlarını işgale başladı


Ukrayna İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Rus askerlerinin aralarında Sivastopol kentinin de bulunduğu Kırım yarımadasındaki önemli havalimanlarının kontrolünüeline geçirdiği duyuruldu. Cumhurbaşkanı Yanukoviç’in ülkeden kaçmasına sebep olan Kiev’deki olayların ardından Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde de Rus yanlısı yönetim karşıtı gösteriler başlamıştı.



Rus Ordusu Kırım’daki havalimanlarını işgale başladı

CHP’li yeğenden Erbakan’a 28 Şubat ziyareti


Sabri Erbakan, sabahın erken saatlerinde Merkezefendi Mezarlığı’na gelerek Necmettin Erbakan’ın mezarını ziyaret edip, dua okudu. Erbakan, “Türkiye’nin en değerli liderlerinden bir tanesiydi. Memleketini seven, ulusunu seven ve vatanı için hep mücadele eden bir insandı. Biz de onun izinde devam ediyoruz. İnşallah onun da hedeflerini biz de yerine getirmeye çalışacağız bir yeğen olarak. Allah gani gani rahmet etlesin. Çok büyük hizmetleri olmuştur bu ülkeye. Ama maalesef insanlar onun kıymetini öldükten sonra anlamışlardır. Ben gani gani rahmet diliyorum” dedi.



Necmettin Erbakan’ın hayatının mücadelelerle geçtiğini vurgulayan Sabri Erbakan, “Tabii sadece 28 Şubat’ta değil bütün hayatı mücadelelerle geçmiştir. Her zaman bu mücadeleleri vermiştir. 28 Şubat’ta tabi bunların önemlilerinin bir tanesidir ve zaten Türkiye’nin bütün genel yapısı 28 Şubat’tan sonra değişmiştir. Ben her şeyden önce ülkemin bundan sonra var olması için çalışmaya devam edeceğim. Rahmetli amcamın da izinden gitmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.



Sabri Erbakan ve beraberindekiler daha sonra mezarlıktan ayrıldı.



MUSTAFA ESEN

İSTANBUL



CHP’li yeğenden Erbakan’a 28 Şubat ziyareti

Aydınspor 1923, Giresun’a eksik gidecek


Uğur ve Seçkin’in 2 hafta takımdan uzak kalacağı, Emre İşçiler’in ise durumunun Seçkin ve Uğur’a göre daha iyi olduğu belirtilen Efeler’de Kartalspor karşısında takımının golünü atan Bayram’da Giresun deplasmanı öncesi cezalı duruma düştü. Efeler’de Seçkin, Uğur ve Bayram’ın Giresun’da forma giymeyeceği öğrenildi.



GÖKHAN YÖRDEM

AYDIN



Aydınspor 1923, Giresun’a eksik gidecek

Metrobüsün lastiği patladı, yolcular metrelerce yürüdü


Alınan bilgiye göre, saat 08.40 sıralarında Çağlayan durağında bir metrobüsün lastiği patladı. Metrobüsün durakta kalması üzerine her iki yönde de metrobüs seferleri aksadı. Araçlardan inen yolcular metrobüs yolunda yürümeye başladı. İşlerine yetişmeye çalışan yolcular, metrobüs yolunda yürüyerek ilerledi. Ekiplerin çalışmalarının ardından arızalanan metrobüs yoldan çekildi. Yaklaşık yarım saat süren aksamanın ardından metrobüs seferleri normale döndü.



YUSUF MELİKOĞLU

İSTANBUL



Metrobüsün lastiği patladı, yolcular metrelerce yürüdü

Besiciyi şok eden ‘dana’ cezası


Mersin’in Mut ilçesinde bir besiciye, ahırda beslediği danasının 227 kilometre uzaklıktaki Çamlıyayla ilçesindeki ormanlık alanda ağaçlara zarar verdiği iddiasıyla 1342 TL para cezası gönderildi. Ceza ile şok olan besici, “Ömrümde Çamlıyayla ilçesine gitmedim, danamı da beslediğim ahırımdan dışarıya dahi çıkarmadım” diyerek karşı dava açacağını söyledi.



Mut ilçesine bağlı Çamlıca Köyü’nde yaşayan ve hayvancılıkla geçimini sağlayan İbrahim Ethem Ünsal (55), Tarsus Orman İşletme Müdürlüğü’nce kendisine gönderilen para cezası ile adeta şoke oldu. Ünsal’a, TR330000543670 kulak numaralı Holstein ırkından olan erkek danası için 731 TL orman işletmesinden, 563 TL avukat masrafı ve 48 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1342 TL ceza geldi.



1 Şubat 2012 tarihinde doğan erkek danasının, Eylül 2012 tarihinde Mersin‘e bağlı Çamlıyayla ilçesinde orman ağaçlarına zarar verdiği gerekçesiyle ceza verildiğini söyleyen İbrahim Ethem Ünsal, “Ben Mersin’in Mut ilçesine bağlı Çamlıca Köyü’nde oturmaktayım. Ömrümde Çamlıyayla ilçesinde hiç gitmedim. Ben gitmediğim gibi bana ait olan danam da sığırlarım da beslediğim ahırımdan dışarıya dahi çıkmadı. Olay buyken bana erkek danamın şuan oturduğum evime yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki yerde ormana zarar verdiğinden dolayı toplam 1342 TL ceza gelmesine inanın çok şaşırdım. Bu cezayı yazan memurlar neye dayanarak yazdılar bir türlü çözemedim. Bu konuda karşı tarafa dava açıp hakkımı sonuna kadar arayacağım” dedi.



Eşi Ayşe Ünsal (51) ise “Ahırımızda hayvanlara eşimle her gün bakımını yapmaktayız. Evimizden 300 kilometre uzağa bir hayvanın giderek ormana zarar vermesi çok ilginç. Bu nasıl tutanak, bu nasıl ceza bunu yazanlar da hiç mi Allah korkusu yok. Biz şuan çok mağdur durumdayız” diye konuştu.



Tarsus Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ise Mut ilçesinde yaşayan İbrahim Ethem Ünsal’ın büyükbaş hayvanının Çamlıyayla ilçesinde ormana zarar vermekten dolayı tutulan tutanakla cezaya çarptırıldığını, bunun dışında açıklama yapamayacaklarını bildirdi.



HASAN ÇETİN



Besiciyi şok eden ‘dana’ cezası

27 Şubat 2014 Perşembe

'Sürgün İnek' vizyonda


Sürgün İnek, 2009 yılında Malatya’da yaşanan gerçek bir olaydan ilham alınarak beyazperdeye uyarlanmış. Muğla’nın Yatağan ilçesinde çekilen film, 28 Şubat sürecinde bir köyde yaşayan insanların olaylardan endişelenmesi ve bir ineğin Atatürk büstünü kırmasıyla yaşadıkları korku anlatılıyor. Yönetmenliğini Ayhan Özen’in, senaristliğini Serkan Öztük’ğn yaptığı filmin başrollerinde Hasan Kaçan, Şebnem Sönmez ve Vildan Atasever rol alıyor. İnekleri Sarıkız’ı çok seven Şevket ve Cemile, ineğin bir büstü yıkması ile zor bir döneme girer. Olay dilden dile yayılır ve ikili ne yapacaklarını bilmez halde bürokrasiden kaçmaya çalışır.




'Sürgün İnek' vizyonda

Lapseki ilk meyve fidesi ihracatını gerçekleştirdi


Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından organize edilen çalışmalarda Lapseki kirazı ve şeftalisinin dünya markası olma yolunda patent alması için verilen mücadeleler dünya kamuoyunda da yankı buldu. Avrupa ülkelerinin de yoğun ilgi gösterdiği Lapseki şeftalisi ve kirazı için gerçekleşen ilk ihracatta Bulgaristan’a 5 bin adet kiraz ve şeftalisi fidesi gönderildi. Lapseki’nin önde gelen meyve üreticisi ve fide yetiştiricilerinden Hüsmen Okay, “İlk defa ihracat yapmanın şaşkınlığını yaşıyoruz” dedi. Hüsmen Okay basın mensuplarına yaptığı açıklamada



“Lapseki ilçesinde geçtiğimiz yılın başından buyana Kaymakamlık, Belediye, Tarım Müdürlükleri, Meyve Üreticileri Birliği, Ziraat Odası ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi tarafından marka olma yolunda uzun uğraşlar verildi. Tat, aroma ve koku bakımından en kaliteli kirazın Lapseki ilçesinde yetiştirildiği sık sık gündeme geldi. Gerek yazılı gerekse görsel basından ilçemizdeki bu gelişmeleri yakından takip ettik. Fakat ilk defa Avrupa ülkelerinden ihracat talebi gelince şaşırdık. Gelişmelerin ve özveriyle yapılan çalışmaların aslında ne kadar ciddi boyutlara geldiğini yeni fark ediyoruz. Çok talep var. Avrupa’da sayamayacağımız bir çok ülke ile temas halindeyiz. Birden yoğun ihracat taleplerini nasıl karşılayabiliriz, bunların hesapları içerisine düştük. İlçemiz adına güzel bir gelişme. Artık Avrupalı devletlerde Lapseki şeftalisinden ve kirazından yiyebilecek ama bizim topraklarımızda yetişen meyvelerin tat ve aromaları daha farklı oluyor. İnşallah meyvecilerimiz içinde güzel bir ihracat yılı olur” dedi.



MUSTAFA UÇMAZ



Lapseki ilk meyve fidesi ihracatını gerçekleştirdi

AK Partili Rasim Aydın: ‘Eyüp, inanç turizminin cazibe merkezi olacak’


Açılışın ardından esnafı ziyaret eden Aydın, projelerini anlatarak, “Eyüp’ü dünya inanç turizminin cazibe merkezi haline getireceğiz” dedi.

Seçim çalışmalarını ara vermeden sürdüren AK Parti Eyüp Belediye Başkan Adayı Remzi Aydın, Çırçır’daki seçim irtibat bürosunun açılışına katıldı. AK Parti Eyüp İlçe Başkanı Rasim Bozkurt ve partililerin de yer aldığı açılışa, mahalle sakinleri büyük ilgi gösterdi.

AK Parti Eyüp Belediye Başkan Remzi Aydın, açılışta yaptığı konuşmada yerel seçimler için geriye sayım başladığını belirterek şunları söyledi: “Günün her saati Eyüplü’lerin yanında olup onların taleplerini sorunlarını dinliyoruz. Bir Eyüplü olarak ilçemin sorunlarını daha önce de biliyordum ancak seçime hazırlık çalışmalarında mahalleleri gezip görerek çok daha fazla şey öğrendim. Yol haritamız belli. İlçemiz için çok güzel projelere imza atacağız. Allah bana belediye başkanlığı görevini nasip ederse, Çırçır Mahallesi’nin tüm eksikliklerini, vatandaşlarımızın sorunlarını çözeceğiz. Cumartesi akşamı lansman toplantısında projelerimizi açıklayacağız.”



Rasim Aydın, Çırçır’daki seçim irtibat bürosunun açılışının ardından Çırçır Mahallesi esnafıyla bir araya geldi. Partililer ile birlikte yaptığı ziyarette Remzi Aydın, esnafın taleplerini dinleyerek Eyüp için yapacağı çalışmaları anlattı.1 Mart Cumartesi akşamı büyük bir toplantıyla projelerini açıklayacağını belirten Remzi Aydın, “Eyüp sokaklarını gezerken AK Partili belediyelerin yerel yönetimlerde ne kadar başarılı olduklarını daha iyi görüyorum. Parkları, bahçeleri, alt ve üst yapı çalışmaları, sosyal belediyecilik çalışmalarıyla Eyüp hep diğer ilçelere örnek teşkil edecek durumda. Biz bu güzel çalışmaları projelerimizle daha da artıracak ve Eyüp’ü dünya inanç turizminin cazibe merkezi haline getireceğiz” dedi.



AK Partili Rasim Aydın: ‘Eyüp, inanç turizminin cazibe merkezi olacak’

Askeri araca saldırı


Edinilen bilgiye göre, HDP seçim konvoyunun ilçe girişinde girişlerine izin verilmeyince konvoyuyla İzmir’e dönen gruptan bazıları, Güzelbahçe ilçesinden geçtikleri sırada birbirlerine yakın olan CHP ve DSP’nin seçim bürolarının önündeki araçlar ile İşçi Partisi İlçe Başkanlığı binasını taşlayarak zarar verdi. Grup daha sonra Güzelbahçe ilçesinde karşı yönden gelen askeri kamyonun önünü keserek araçtaki Astsubay Başçavuş Özkan Çelik ve Şenol Kalkan ile Uzman Çavuş Bilgin Şenol’u darp etti. Yaralılar, kendi imkanlarıyla Urla Devlet Hastanesinde giderek tedavi altına alındı.



Askeri araca saldırı

NBA’de heyecan 4 maçla devam etti.


Üç kez uzatmaya giden mücadelede ise Washington Wizards, Toronto Raptors deplasmanından 134-129 galip ayrıldı.



***



Diğer sonuçlar ise şöyle: (konuk takım-skor-ev sahibi)



New York Knicks 82 – 108 Miami Heat



Brooklyn Nets 112 – 89 Denver Nuggets



NBA’de heyecan 4 maçla devam etti.

Alevilerden liste tepkisi


Aleviler, “Biz yalnızca seçim döneminde hatırlanacak kadar örgütsüz değiliz” ifadelerini kullandı.Beylice Düğün Salonu’nda bir araya gelen Aleviler adına konuşan Daimi Kaya, seçimler öncesi beklenmeyen gelişmeler yaşandığını ifade ederek, “Bizi bölük pörçük sanmayın. Biz bir araya gelmesini de, tepki göstermesini de biliriz. Aleviler her seçim döneminde aynı sorunu yaşıyor. Sadece seçim döneminde konuşuluyor. Biz yalnızca seçim döneminde hatırlanacak kadar örgütsüz değiliz” diye konuştu.



Alevilerin siyasetin içinde yer almasından birilerinin rahatsızlık duyduğunu öne süren Daimi Kaya, “CHP’nin meclis üyeliği için oluşturduğu listeye baktığımızda Alevilerin dışarıda bırakıldığını görüyoruz. Alevilerin büyük çoğunluğu CHP’ye oy veriyor. Fakat temsil edilmiyorlar. Yapılan bu haksızlık sadece Alevilere değil, ilçe teşkilatına da yapılmış bir haksızlıktır. Bizim oyumuzu hep cepte gördüler. Örgütsüz bir toplum olduğumuz sürece aynı sorunları yaşamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



CHP’nin, Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan, halkın partisi olduğunu kaydeden Ali İhsan Yalçın da oluşturulan listeye tepki gösterdi. Çerkezköy’ün bölgenin en büyük OSB’sine sahip olduğunu kaydeden Yalçın, “Yaşanan bu tür olumsuzluklar hem partimize hem de partililerimize güç kaybettiriyor. Bizim partimiz halkın her kesimini kucaklamayı ilke edinmiştir. Listede yaşanan mahrumiyet, ön seçim öncesi kendini hissettirmişti. Aday adaylarının hepsi ön seçime katılamadı. Listeye giremeyen aday adaylarının CHP’nin gücünü bölmeme çabaları halkın takdirini topladı” dedi.



“TRAKYALI DEĞİLİZ DİYE BİZE SIRTINI ÇEVİRDİ”

Geçmişte CHP’de başkanlık yapan birinin, partinin Çerkezköy’de en yetkili organı olma heyecanına kapılmasını demokratik olmayan bir davranış olarak nitelendiren Yalçın, “Trakyalı olmadığımız için adayımız bize sırtını çevirdi. Biz yıllarca demokrasiye olan bağlılığımızla hizmet ederken, bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız insanlar listede karşımıza çıktı. Bugüne kadar neredeydiler, seçilirlerse nerede olacaklar?” diye sordu.



Listeye tepkisini gösteren Kasım Ağdağ da “Biz kendimizi ciddiye almazsak kimse de bizi ciddiye almaz” dedi. Anadolu Aleviliğinin kul olmaktan uzak olduğunu söyleyen Ağdağ, “Anadolu Aleviliği aydın, çağdaş fikirlidir. Biz CHP’nin iktidar olması için mücadele ettik. Biz siyaset yapmak istiyoruz. Kimsenin sponsoru değiliz. Alay edilircesine siyasetin dışında bırakıldık. Bizlere haksızlık yapıldı. Dışlayıcı, kör menfaatlerden uzak duracağız. Bu zamana kadar nasıl yıkılmadan, yalakalaşmadan yaşadıysak yine öyle yaşayacağız” açıklamasında bulundu.



AHMET KARDEŞ

TEKİRDAĞ



Alevilerden liste tepkisi

'Sürgün İnek' ve 6 yeni film vizyonda


Haftanın en çok dikkat çeken yapımı ise 28 Şubat’ı konu alan Sürgün İnek isimli komedi filmi.



Sürgün İnek



Sürgün İnek gerçekten yaşanmış bir olaydan ilham alınarak beyazperdeye uyarlanmış. 90’lı yılların sonlarına doğru geçen hikayede inekleri Sarıkız’ı çok seven Şevket ve Cemile, ineğin bir büstü yıkması ile zor bir döneme girer. Olay dilden dile yayılır ve ikili ne yapacaklarını bilmez halde bürokrasiden kaçmaya çalışır. Oyuncu kadrosu bir hayli güçlü olan Sürgün İnek filmi son yılların en iyi Türk komedi filmi olma iddiasını taşıyarak vizyona giriyor.



Aile Sırları



Tiyatro oyun yazarı Tracy Letts’in oyunundan, yine kendisi tarafından metinsel uyarlaması yapılan Aile Sırları bu haftanın belki de en güçlü filmi. Vizyona girdiği ülkelerde büyük beğeni toplayan film özellikle de güçlü oyuncu kadrosu ile öne çıkıyor. Usta aktris Meryl Streep’in son zamanlardaki en iyi performansını gerçekleştirdiği söylenirken, filmin oyuncu kadrosunun tam bir uyum içinde olduğu dile getiriliyor. Büyük bir ailenin bir araya gelişi ve kısa süre içerisinde büyük çatırdamaların başlamasını usta işi bir üslupla anlatan Aile Sırları filmi son zamanların önemli projelerinden bir tanesi.



Son Kalan



Amerikan askeri Marcus Luttrell’in gerçekten yaşadığı ve üç arkadaşını kaybettiği gerçek bir savaş hikayesinden uyarlanan Son Kalan bu haftanın dramatik kurgusu güçlü aksiyon filmi olarak öne çıkıyor. Afganistan’da bir Taliban liderini ölü ya da diri ele geçirmek için bölgedeki köylerden birine giden dört askerin yaşadıklarını anlatan yapımda savaşın karanlık yüzünü izlemekle kalmıyor, iyi insanların her ülkede, her şehirde ve köyde olduğuna da tanık oluyoruz. Film genel olarak bağımsız bir bakış açısı ile ilerliyor ve seyircisine beklediğini vermeyi başarıyor.



Kış Masalı



Akıl Oyunları (A Beautiful Mind) filminin senaryosu ile Oscar kazanan ünlü senarist Akiva Goldsman’ın ilk yönetmenlik denemesi ile karşı karşıyayız. Russell Crowe, Colin Farrell ve Jennifer Connellygibi güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip olan Kış Masalı filmi oldukça ilginç bir hikayeye sahip. Şans eseri tanışan zengin bir ailenin kızı ile basit bir hırsızın ölmeyen aşkını anlatan filmde, hastalığı yüzünden hayatını kaybeden genç kızın ardından bir başına kalan adamın acısına tanık oluyoruz. Genç hırsız ilerleyen yıllarda kendini birkaç yüzyıl sonra, yani günümüzde buluyor ve ölüleri diriltebileceğini fark ediyor. Crowe’un temsil ettiği kötülüğe direnmeye çalışan adamın tek amacı da sevdiği kadını geri getirebilmek oluyor. Dram, romantizm ve fantezinin iç içe geçtiği başarılı ve bir o kadar da ilginç bir film Kış Masalı.



Meydan



Prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yapan ve Seyirci Ödülü’ne layık görülen Meydan filmi haftanın en kışkırtıcı ve en güçlü yapımlarından bir tanesi. 2010’da yaşanmaya başlayan Arap Baharı’na Mısır’dan bakış atan film iki buçuk yıllık süreci olabildiğine gerçekçi bir yorumla beyazperdeye aktarmış. Birkaç gencin gözlerinden bir ülkenin isyanını paylaşan hikayede şiddetin ve kaous yüzünü görüyor ve olayların arkasındaki gerçek drama tanık oluyoruz. Meydan filmi aynı zamanda bu yılın Oscar’larında En İyi Belgesel Film adaylarından da bir tanesi.



Gulyabani



İlk uzun metrajlı işi “Bu Son Olsun” filmiyle kendini tanıtan yönetmen Orçun Benli’nin ikinci çalışması Gulyabani korku soslu bir komedi filmi. Alışıldık korku filmi hikayelerini inceden ti’ye alma amacı taşıyan film, senaryo yazmak için orman evine gelen dört genç kadının başından geçenleri anlatıyor. Farkında olmadan çok eski bir kötülüğü, Gulyabani’yi serbest bırakan kadınlar, kendilerini bir süre sonra korkunç bir kovalamacanın içinde buluyorlar. Filmin sürpriz oyuncularından bir tanesi ise Yeşilçam’ın önde gelen isimlerinden olan Cüneyt Arkın!



Kapital



Z ve Missing gibi çok önemli yapımların yönetmeni Costa-Gavras’ın yeni çalışması Kapital bu haftanın vizyona giren son filmi. Dram ve gerilim türündeki Kapital genç bir banka çalışanının adrenalin dolu hikayesiyle seyirci karşısında. Banka müdürünün ağır bir şekilde hastalanması ile tüm işleri üzerine alan adam her şeyi uslüne uygun şekilde yönetmek ister. Ancak hissedarların istekleri farklıdır ve banka üzerinde dönen oyunlar yeni yöneticinin sonunu hazırlayacaktır.




'Sürgün İnek' ve 6 yeni film vizyonda

Meclis’te yumruklu kavga: 1 vekil yaralı


Çıkan arbedede yüzüne ve bacağına darbe alan CHP Kayseri Milletvekili Mehmet Şevki Kulkuloğlu, hastaneye kaldırıldı. TBMM Genel Kurulu’nda dershanelerle ilgili yasa tasarısı görüşülürken çıkan kavgada yaralanan Kulkuloğlu, ambulansla Güven Hastanesi’ne kaldırıldı. CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, hastane önünde konuyla ilgili açıklama yaptı. 3 haftadır CHP’li milletvekillerinin saldırıya uğradığı iddiasında bulunan Yılmaz, “3 hafta önce Genel Başkan Yardımcımız Bülent Tezcan saldırıya uğramıştı. Geçen hafta da Zonguldak Milletvekilimiz Ali İhsan Köktürk saldırıya uğramıştı. Bugün de Kayseri Milletvekilimiz Şevki Kulkuloğlu saldırıya uğradı. Bu saldırılar çok ağır bir şekilde yapılıyor. Özellikle ciddi anlamda yaralama kastı ile yapılıyor” diye konuştu.



KAVGA ÖNCESİ



TBMM Genel Kurulu’nda dershanelerle ilgili yasa tasarısı görüşülürken,tartışmalar yaşandı. Yaşanan arbedede CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, yüzünden ve baldırından yaralandı.



Son 11 yılda eğitim sisteminin defalarca değiştirildiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya “Sayın Bakan son kararınız mı? Havuz sorunu gibi Sümeyye kızımız bile içinden çıkamaz. Sınav hatalarıyla insanlar mağdur edildi, 300-350 bin civarındaki atanamayan öğretmenlerden 35’i intihar etti. İmam hatiplerinden terörist yetişiyor diyen bir başbakanımız var. İmam hatiplerden yargıtay imamı çıktı. Keşke casus deseydiniz. Adamı fişlediniz, imamları da böldünüz; AKP imamı, cemaat imamı diye. Bu düzenlemeler Başbakan’ın hayalindeki ülke için çıkarılıyor” diye konuştu.



Yanında getirdiği aynayı kendisine tepki gösteren AK Parti Milletvekillerine gösteren Onur, aynayı Bakan Avcı ve milletvekillerine tutarak, “Burada paralel değil yansıma görüyoruz. Paralel yapıyı görüyor musunuz? Hepiniz oradaydınız beyefendiler, hanımefendiler” dedi.



DENİZ GEZMİŞ’Lİ ELEŞTİRİ



Onur’un konuşmasından sonra söz alan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, “Ne oldu geçmişte gerici dediğiniz Erbakan, eli kanlı katiller, faşistler dediğiniz MHP ile niye koalisyon kurdunuz? Deniz Gezmiş’e küfreden, Yılmaz Güney’e hakaret eden bir şahsı niye Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptınız? Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanının yolu ABD rezidansıymış. Hani Deniz Gezmiş’in, Sinan Cemgil’in yoluydu sizin yolunuz? Ayakkabı kutularından bahsediyorsunuz. 1978 yılında Adalet Partisi’nden 11 milletvekilini transfer ettiniz, bunları bakan yaptınız, 4’ü yargılandı ve rüşvetten, irtikaptan, görevi kötüye kullanmaktan hapis cezası aldı. Tescilli hırsızlar CHP’dedir. Aziz Kocaoğlu, 300 yılla yargılanıyor. Ama daha ortada iddianame bile yok, masumiyet karinesini hiçe saydınız. Siz demokrasi havariliğinden başka bir şey yapamazsınız. Deniz Gezmiş’in kemikleri sızlıyor” ifadelerini kullandı.



Özdağ’ın konuşmasının ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Mızrak çuvala sığmıyor. Suçüstü yakalandınız, geçmişe giderek bir şeyler bulmaya çalışıyorsunuz. AK Parti 2002’de iktidar olduktan sonra, Recep Tayyip Erdoğan Başbakan olmadan önce ABD’ye gitti. Erdoğan, ABD Başkanı ile değil, bakanlarla değil, danışmanlarla görüşüyor. Erdoğan bunu Türkiye’ye müstahak gördü. Bizim hiçbir genel başkanımız Hikmetyar gibi bir teröristin dizinin dibine çökmemiştir. Hiçbir genel başkanımız, bir önceki genel başkanın rahatsızlığında ziyaretine gitmekten çekinmemiştir. Erdoğan, Erbakan’ı hasta yatağında ziyaret edemedi, ailesinden helallik isteyemedi” dedi.



LAF ATMALAR YAŞANDI



Bu sözler üzerine, AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında laf atmalar yaşandı. Tartışma esnasında, AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün üzerine yürüdü. CHP’li milletvekilleri Ali Rıza Öztürk’ü dışarı çıkarmak istedi. AK Parti Ankara Milletvekili Fatih Şahin Öztürk’e, “Çık dışarı” diye bağırdı. Öztürk, Şahin’i dışarıya çağırınca vekiller arasında arbede başladı.



Çıkan arbedede, yüzüne ve baldırına darbe alan CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, ambulansla hastaneye kaldırıldı.



Meclis’te yumruklu kavga: 1 vekil yaralı

İşte ABD’nin İnsan Hakları Raporu!


İnsan Hakları Raporunda “güvenlik güçlerinin haklarını arayan protestoculara şiddet ve siyasi baskı uyguladığı Suriye, Ukrayna, Çin ve Vietnam gibi birçok ülkedeki insan hakları durumunu” değerlendirdi. Raporda, muhaliflerin demokratik haklarına yönelik yapılan baskılar öne çıktı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporunda, Ukrayna’daki hükümet karşıtı gösterilerde de devletin, muhaliflerin barışçıl protestolarını şiddetle bastırmaya çalıştığına yer verildi.



Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminin ise sivillere yönelik geniş kapsamlı ve sistemli şekilde saldırı düzenlediği belirtilerek, işkence, katliam yaptığı öne sürüldü. Bakanlık raporda bir kez daha, Suriye’de 21 Ağustos’ta düzenlenen kimyasal silah saldırısından Şam yönetimi sorumlu tutuldu. Sarin gazı saldırısının, aralarında 426 çocuğun bulunduğu bin 429 sivilin ölümüne yol açan ve onlarca yıldır düzenlenen en ölümcül kimyasal silah saldırısı olduğu vurgulandı.



Raporda, Çin ise internet sansürü nedeniyle eleştirildi. Pekin yönetiminin, yasalarıyla sistemli şekilde düşünce özgürlüğünü kısıtladığı belirtildi.



Washington yönetimi, İnsan Hakları Raporu’nda, insanlık dışı çalışma koşullarının olduğu ülkelere de yer vererek, en tehlikeli durumun, 2013 nisan ayında bir tekstil fabrikasının çökmesi sonucu binin üzerinde kişinin öldüğü Bangladeş’te olduğuna yer verdi.



KERRY’DEN AÇIKLAMA



Düzenlediği basın toplantısında, raporda yer alan Suriye’ye yönelik değerlendirmeler hakkındaki görüşlerini dile getiren ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Son çeyrek asırda kitlesel imha silahlarının ilk olarak popüler bir başkaldırıyı bastırmak, iş, eğitim ve fırsat isteyen genç insanların bu isteklerini bastırmak amacıyla Suriye diktatörlüğü tarafından kullanılmış olması bir tesadüf değil” şeklinde konuştu. Kerry sözlerine, “ABD olarak evrensel haklarını savunan insanlar adına sesimizi yükseltmeye ve kendilerini savunmaktan mahrum bırakılanları savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini ekledi.



İşte ABD’nin İnsan Hakları Raporu!