Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CNBC-e / NTV ortak yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. Merkez Bankası’nın kararıyla ilgili konuşan Şimşek, “Prensip olarak ben Merkez Bankası’nın kararlarıyla ilgili yorum yapmıyorum. Merkez Bankası bağımsız bir kurum. Burada önemli olan şey Merkez Bankası’nın kredibilitesi. Küresel ekonomide oldukça sıkıntılı günlerin yaşandığı bir dönemde Merkez Bankası bu işi iyi götürüyor. Prensip olarak Merkez Bankası’nın kararları hakkında yorum yapmıyorum. Ancak Merkez Bankası da herkes gibi ülkenin yararına kararlar alıyor” dedi. Dışarıdan da içeriden de bakıldığında önemli olanın, kurumların doğru kararları doğru zamanda vermesi olduğunu söyleyen Şimşek, “İnanıyorum ki bu kararla yatırımcıların kaygıları önemli ölçüde giderildi” dedi.
Şimşek, “Sadece Türkiye’yle sınırlı değil, gelişmekte olan ülkelerde son iki haftadır ciddi bir türbülans var. ABD ekonomisinde toparlanma hızlanıyor. Bu da Fed’in para musluklarını daha da kısmasına, böylece gelişen ülkelere fon akışı kesebilir algısı var” diye devam etti. Küresel piyasalarda son 10 yıllık trendin değiştiği yeni bir döneme girildiğini söyleyen Şimşek, “Geçen yılın Mayıs ayında bu yana gelişen ülkelere iki türlü fon akışı var. Bir kısmı perakende diye nitelendirebileceğimiz akış, toplam fon akışının yüzde 25’îne denk geliyor. İkincisi ise kurumsal yatırımcılar. Kurumsal yatırımcılar açısından önemli çıkış yaşanmadı ama girişlerde sorun yaşandı. Bu yıldan itibaren kurumsal fonların da ilgisinin azalma ihtimali var. Bu nedenle gelişmekte olan ülkeler baskı altında. On yıllık bir dönemi geride bırakıyoruz. Yeni bir döneme giriyoruz” dedi. Maliye Bakanı, “Türkiye nispeten küçük ve açık bir ekonomi büyük ülkelere oranla. Bu hususu dikkate almalıyız. Dünya ekonomisine entegre bir ülkeyiz, dış gelişmeleri buna göre iyi okumamız, dikkatli olmamız lazım” şeklinde konuştu.
Türkiye’de kredibilite sürdürülmezse, büyümenin ciddi anlama ivme kaybedeceğini belirten Şimşek “Son dönemdeki siyasi gelişmeler, kurun değer kaybetmesi gibi gelişmelerin olduğu bir dönemde büyümeye dair riskler daha yüksek. Küresel ekonomik risklere yönelik doğru kararlar verirsek, daha iyi bir konumda olabiliriz” dedi. Şimşek, “Büyümeye ilişkin aşağı yönlü riskler var. Son dönemdeki siyasi gelişmeler, devam eden siyasi gerginlik ve parasal sıkılaştırma etkisiyle büyüme yavaşlayacak, açık konuşayım. Bu gelişmeler etkisiyle iç talep azalacak” dedi. Maliye Bakanı, iç talepte biraz yavaş gidecek ancak bölgesindeki gelişmelerden dolayı dış talep artacak ve bu dengede bir büyüme yoluna girecek dedi. Şimşek, iç talebin yavaşlamasının cari açıkta önemli bir daralma yaratacağına, uzun vadede olumlu etkisinin olacağına da işaret etti. Şimşek, “Cari açığın GSYH’ye oranının yüzde 5’lerin altına düşeceği bir sürece girmiş olabiliriz” diye konuştu.
“ENFLASYONDA REFERANS MERKEZ BANKASI’NIN SÖYLEMLERİ”
Enflasyonda referansın Merkez Bankası’nın söylemleri olduğunu, en doğrusunu onların bileceğini söyledi.
Maliye Bakanı, büyümede aşağı yönlü riskler olsa da revizyon için erken olduğunu söyledi. Şimşek, “Türkiye’de Mart’tan sonra öngörülebilirlik artacaktır. Tüketici ve yatırımcıların kararlarına olumlu yansıyacaktır. Türk lirasındaki bir miktar değer kaybının iç talebe etki edecektir. Henüz çok erken, Mart sonrasında masaya yatırılabilir. Belki iç talepteki kırılmayı dış talepteki artış dengeleyebilir” ifadelerini kullandı.
Maliye Bakanı, “Siyasi bir operasyon var, kur baskı altında, lira baskı altında. Bizim mali disipline odaklanmamız bu durumda çok önemli. Bu kadar önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, bütün bunlara rağmen, faizlerdeki yükseliş sınırlı kaldı” dedi. Şimşek, “Biz 2013 Mayıs ayında Türkiye’de mali disiplin adına önemli kararlar aldık. Özellikle makro ihtiyati tedbirler. İç tüketimi sınırlayacak, özellikle de tüketici kredilerini sınırlama adına kararlar aldık. Bunların tamamının amacı iç tasarrufları artırmak ve özellikle fuzuli harcamaları azaltmak” şeklinde konuştu.
Vergi affı ile ilgili soruya Şimşek, vergi affının kesinlikle gündemde olmadığı cevabını verdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu yıl özelleştirme hedefinin 6,9 milyar lira olduğunu belirtti.
Kredi kartlarına getirilen taksit sınırıyla ilgili de konuşan Şimşek, “Ben uzun yıllar yurt dışında yaşadım dünyanın hiçbir yerinde kredi kartına taksit diye bir şey yok. Biz vatandaşımızın da ayağını yorganına göre uzatmasını istiyoruz. Kredi kartı kayıt dışını artırır ama tüketicinin de rasyonel olması lazım” dedi.
Mehmet Şimşek MB’nin faiz kararını değerlendirdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder