Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi, günü yüzde 1,3’lük düşüşle günü yüzde 61 bin 858 puandan kapattı.
Piyasalarda kapanış
Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi, günü yüzde 1,3’lük düşüşle günü yüzde 61 bin 858 puandan kapattı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İtalya temasları sonrası Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da katıldı. İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun davetine icabetle İtalya’ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Gül, şöyle konuştu: “Ziyaretimiz süresince, heyetimize gösterilen olağanüstü misafirperverlik için teşekkür etmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Napolitano ile heyetlerarası ve baş başa görüşmeler yaptık. Görüşmelerde ikili ilişkilerimizi, bölgesel meseleleri ve AB ile ilgili genel konuları ele aldık. 2014 yılının ikinci yarısında İtalya AB’nin dönem başkanlığını üstlenecek. Şimdiden hazırlıklara başlamış vaziyette. İtalya ile ekonomik ilişkilerimize de çok önem veriyoruz. Çok sayıda işadamı ve heyet vardı. İtalyan iş dünyasının da çok büyük bir ilgisini gördüm. Önemli bazı İtalyan firmalarıyla bir kahvaltıda biraraya geldik ve çok geniş bir şekilde görüştük Türkiye’deki yatırımlarını genişletmeleri konusunda. İş forumu yaptık. Burada değerli bakanlar ve iş dünyasının temsilcileri konuştu ve daha çok ticaret için çağrıda bulundum. 20 milyar dolarlık ticaret hacminin çok daha büyüyebileceğini konuşma imkanı oldu. Roma’daki Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılışını yaptık. Böyle bir kültür şehrinde Türk kültürünün temsil edilmesi önem verdiğimiz konulardan birisiydi. Bu ziyaret vesilesiyle çeşitli faaliyetler oldu. Karşılıklı memnuniyet içerisinde oldu.”
Bir gazeteci, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sizin ve Meclis Başkanı’nın da dinlendiğinizi açıkladı. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz ne olacak” diye sordu. Gül de, “Birşey söylemek istemiyorum bu konuda” diye cevap verdi.
ADLİ KOLLUK DÜZENLEMESİ
Gül, bir başka gazetecinin, “Adli kolluk düzenlemesi Meclis’e gelecek. Düzenlemeye göre, savcılar vali veya vali yardımcısından izin almadan arama veya baskın yapamayacak. Neler söylemek istersiniz” sorusuna şöyle karşılık verdi:
“Meclis’e gelene kadar tabii ki çeşitli taslaklar söz konusu oluyor bu tip yasalarda. Nihayette, ilk taslak komisyonlara gider biz de komisyondan alır inceleriz. Sonra kanun yapma usulü komisyonlarda değişir. Genel Kurullarda değişir, olgunlaşır. Bütün siyasi grupların fikirleri ortaya çıkar ve sonra neticelenir. Şu an birşey söylemem mümkün değil. Taslağı görmedim. Nasıl bir sunum yapılacak onu da tam bilmiyorum.”
2007 yılında ikiye bölünerek boyu 30 metre uzatılan yolcu gemisinin görüntüleri 13 Ocak 2014’te video paylaşım sitesi Youtube’da yayınlanınca izlenme rekoru kırmaya başladı. 450 binden fazla izlenen video sosyal medyada da yoğun ilgi gördü.
Almanya’nın Hamburg kentinde bulunan bir tersanede yolcu gemisi ikiye bölünerek 30 metre uzatıldı. Geminin kapasitesinin artırılması için yürütülen bu çalışma tam 2 ay sürdü. Videoda geminin tersaneye getirilmesi, ortadan bölünerek araya 30 metrelik ek bölümün yerleştirilmesi ve sonrasında yeniden montaj yapılarak son halinin verilmesi gözüküyor.
Bahçe Mahallesi Genç Osman Caddesi üzerinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, kaza yapan motosiklet sürücüsü, vatandaşlar tarafından olay yerinden alınarak hastaneye intikal ettirildi. Olay yerinde devrilmiş vaziyette kalan motosiklet, faili meçhul kişi ya da kişilerce çalındı. Olayla ilgili araştırma başlatan Tarsus Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği Hırsızlık Kısmı ekipleri, motosikleti çalan şüphelinin A.Y. (19) isimli şahıs olduğunu tespit etti. Hırsızlık kısım ekipleri devriye görevi esnasında, Şehit İshak Mahallesi’nde park halinde olan bir otomobilin kapısının kilitlenmediğini fark ederek aracın yanına gittiklerinde, araç içerisinde bir şahsın yatar vaziyette gizlenmiş olduğunu gördü. Yapılan araştırmada şahsın aranan A.Y. isimli şahıs olduğu tespit edilerek, gözaltına alındı.
Şüphelinin yakalandığı otomobilin ise Mersin’in merkez Akdeniz ilçesi Turgut Reis Mahallesi’nden çalıntı olduğu tespit edildi. Yedi emin otoparkına teslim edilen motosiklet ve emniyet müdürlüğüne getirilen otomobil sahiplerine teslim edildi. A.Y. isimli şüpheli ise, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan ve Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamada, “Profesyonel futbolcularımızdan Sercan Yıldırım’ın 2013-2014 futbol sezonu sonuna kadar Bursaspor Kulübü Derneği’ne (Bursaspor) geçici transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, Bursaspor Şirketimize 100.000 Euro ödeyecektir. Ayrıca, oyuncunun bu sezon içerisindeki tüm ücret hakedişleri Bursaspor Kulübü Derneği tarafından ödenecektir” denildi.
Adana’da kadınlara, yerel yönetimlerde nasıl aktif rol alabilecekleri konusunda deneyimlerini aktardı.
ABD Adana Konsolosluğu ile Adana Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi’nin davet üzerine Adana’ya gelen Rogero, “Siyasette Kadının Yeri ve Önemi” konulu sunum gerçekleştirdi. Sunum öncesi konuşan ABD Adana Konsolosu John L. Espinoza, ABD’nin uzun yıllar kadınların siyasette daha aktif olmaları konusunda gerek ülke içinde gerekse Türkiye gibi ülkelerde destekleyici çalışma yaptığını söyledi.
Kadınların en az erkekler kadar hatta bazı konularda erkeklerden daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Espinoza, bu sayede kadınları kent yaşamına daha fazla katkı sağlayabileceğini belirtti.
Daha sonra kürsüye gelen Knoxville Belediye Başkanı Rogero, kadınların başarılı olması için erkeklerden de destek alması gerektiğini belirtti. Kendisinin de başkanlık için aday olduğu süreçte iki erkeğin çok büyük desteğini gördüğünü ifade eden Başkan Rogero, “10 yıl boyunca Knoxville’de yaşadım. Şehir planlama konusunda eğitim aldım. Rakibim 24 yıldır başkanlık yapıyordu. ‘Ben buna nasıl rakip olurum’ dedim. Arkadaşlarım ‘sen başarabilirsin’ diyerek bana destek verdi ve aday olmaya karar verdim. Yaşadığım bölgeden her insanın kapısını çaldım. Rakibim beni tehdit olarak görmüyordu. Hatta ben Demokrat Parti’den aday oldum ve partimin üyeleri başka partiden aday olmasına rağmen rakibimi destekliyordu” dedi.
Ancak oyların yüzde 58’ini alarak seçimi kazandığını kaydeden Rogero, “Sonuca kendim de şaşırdım. Ben aday olduğumda ‘her kesimin belediye başkanı olacağım’ dedim ve insanlar bunu takdir etti. Çünkü her şehirde bir takım bölünme vardır” ifadelerini kullandı.
Rogero, adaylık sürecinde yaşadığı hikayeleri anlatmayı sevdiğini belirterek, bu hikayelerin kadınlara ilham olması gerektiğini kaydetti.
Başkanlığa aday olan kadınların istekli olmaları ve kaybetmeyi düşünmemeleri gerektiğini belirten Başkan Rogero, ne olursa olsun şevklerini kırılmamaları konusunda da tavsiyede bulundu.
Madeline Rogero, şunları aktardı:
“Benim zaferimin birçok kadına örnek olmasını istiyorum. İlk adaylığınızda kazanamazsanız bile pes etmeyin. Aday olacaksanız eleştiriye açık olun. Birçok kadın eleştiriyi ve siyaseti sevmediği için aday olmuyor. Ancak her şeyi erkeklerin eline vermememiz gerekir. Biz mükemmel değiliz. Hata da yapacağız. Ancak olumsuz eleştirilere karşı derimiz kalın olacak. Olumlu eleştirilere ise derimiz şeffaf olacak ve bunlardan bir takım şeyler öğreneceğiz.”
Fotoğraflardan oluşturulan slayt eşliğinde katılımcılara şehrini tanıtan Madeline Rogero, enerji verimliliğinin ve sürdürülebilirliğinin kendisi için önemli olduğunu söyledi. Toplantı, Başkan Rogero’nun katılımcıların sorularını cevaplaması ile son buldu.
EREN BOZKURT
ADANA
Ünlü Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli Türkiye’de son 5 yılda antidepresan ilaç kullanımının yüzde 56 oranında arttığı yönündeki açıklamaları değerlendirdi. Verimli, “Psikiyatrik rahatsızlıklar sayısal bakımdan nüfus arttıkça artmaktadır. Bunda oransal herhangi bir değişiklik görülmemektedir” dedi.
Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Türkiye’de son 5 yılda antideprasan ilaç kullanımın oranın yüzde 56 oranında arttığı yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Verimli, sayısal orandaki artışın nüfus artışı karşısında normal olduğunu söyledi. Oransal bir değişikliğin olmadığına dikkat çeken Arif Verimli, “Tabi çok yanıltı var ama asıl gerçekler olarak şunları düşünmek lazım. Bir kere psikiyatrik rahatsızlıklar sayısal bakımdan nüfus arttıkça bunlar artmaktadır. Bunda oransal herhangi bir değişiklik görülmemektedir” dedi.
Bilinçsiz ilaç kullanımının oranları etkilediğini belirten Verimli, “Ancak bir başka faktörde şu; bilinçsizce ilaç kullanım diyebileceğimiz her iki taraftan; bir hastalardan iki psikiyatri dışı doktorlardan kullanılan antideprasan uygulamalarıdır. Dolayısıyla burada antideprasan sayısının artışı pek çok faktöre bağlıdır. Bu psikiyatrik hastalıkların artışı anlamına gelmez. Psikiyatrik hastalıklar oransal bakımından değişmediği halde sayısal bakımdan değişebilir. Bu da görünür hale gelmesini sağlayabilir” diye konuştu.
“HASTALIK VE HUZURSUZLUK AYRI”
Psikiyatrik hastalıkla huzursuzluğun birbirine karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Verimli, “Fakat özellikle ekonomik anlamda sıkışıklık yaşayan ülkelerde insanların stresleri son derece artar, gergin olurlar, ciddi problem yaşarlar. Dolayısıyla insanlar hastalıkla huzursuzluğu birbirine karıştırdığı için bilinçsiz yere ilaç kullanımına yönelebilirler. Bu da önemli bir katkı sağlıyor olabilir. Ve bunun da anlamı budur” dedi.
Hastalık endişesi yaşayan vatandaşlara da seslenen Verimli, “Şimdi vatandaşların yapabileceği en önemli şeylerden bir tanesi şudur; Özellikle mutsuzluk, huzursuzluk ve sıkıntı kaynağı olan dış sebepleri varsa, ekonomik sebepler gibi, ailevi sebepler gibi ciddi sebepler varsa bu sebeplere dayalı sıkıntı ve huzursuzluk diyebileceğimiz mutsuzluklarımızı hastalıktan ayırmalıyız. Bunu öğrenebileceğimiz en önemli kaynak varsa tıp doktorlarıdır. Tıp doktorlarının arasındaki en önemli grup ise psikiyatristlerdir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Denizli ziyaretinde Cuma namazının ardından Hacer Yağcıoğlu isimli bir kadının cenaze namazına katılarak cemaatle birlikte saf tuttu. Namaz sonrası Bayramyeri Meydanı’na doğru yürüyen MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye vatandaşlar ilgi gösterdi. Partililer sık sık “Devletin başına Devlet gelecek” şeklinde slogan attı. Esnafı ziyaret eden Bahçeli, daha sonra Denizli Sanayi Odası’na geçti. Burada basın mensuplarının sorularını cevaplayan Bahçeli, hükümeti eleştirdi.
Özel Yetkili mahkemelerin kaldırılması ile ilgili hazırlanmakta olan teklifi değerlendiren Bahçeli, şunları söyledi: “Özel Yetkili mahkemeler yıllar önce kaldırılmıştı. Özel Yetkili mahkemenin kalktığı dönemde devam eden davalar şimdiye dek sürdürüldü. MHP olarak bu süreçte nereye kadar uzanacağı belli olmayan bir anlayış çerçevesinde ÖYM’nin kaldırılmasına yönelik uygulamaların özelliğini görmek istiyoruz. Bu aşamada buna ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. TBMM’de bizim dışımızdaki partiler bu konuda hemfikir zaten. Teklifin yasalaşması konusunda bir sıkıntı zaten olmayacaktır. Ancak, yıllardır devam eden bir mahkemenin son zamanlardaki gelişmelerden sonra birden öncülük alması bizi düşündürmektedir.”
“Başbakan-Tüsiad gerginliği”
Başbakan ve TÜSİAD arasında yaşanan gerginlik ile ilgili de konuşan Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
“Başbakanın son aylarda kullanmış olduğu üslup çok kırıcı ve incitici oluyor. TÜSİAD ve diğer kuruluşlara, bu kuruluşlar görüşlerini ortaya koyarken siyasi iktidarla paylaşmadığı hususlar olunca bunların ortaya koyulması gerekir. Henüz bir düşünce paylaşılmadan bir iki kavramdan hareketle, bu işe yıllarını vermiş ve şu an sanayi ve istihdam kabiliyeti yüksek olan değerli işadamlarına ve bulundukları kuruluşlara hain demek çok yanlıştır. Böylesine bir kurumun başkanına hain demek talihsizliktir. Bu hatasının farkına varmalıdır. Başbakan ya TÜSİAD’ı davet etmeli ya da orayı ziyaret etmelidir.”
Dinlenme iddiaları ile ilgili de konuşan Bahçeli, gülümseyerek, “Ülkede dinlenmeyen kalmamıştır. O yüzden açık havada geziyoruz” dedi.
Merkez bankası’nın faiz artırımı
Merkez Bankası’nın faiz artırımı ile ilgili de soruyu cevaplayan MHP Lideri Bahçeli,”Dolar ve Euro yükselmeye devam ediyor. Bunlar yaşanmakta olan ekonomik krizin göstergeleridir. Bizim de olduğumuz 57’nci hükümet döneminde biz de bunları yaşadık. Merkez Bankası’na müdahale edilmemesi gerekir. Hükümet MB’nın bağımsız bir kuruluş olduğunu bilmelidir. MB’nin ana görevleri arasında fiyat istikrarını sağlamak ve enflasyonu kontrol altına almak vardır. Elindeki enstrüman faiz oranlarıdır.Zaman zaman bunu artırır ya da düşürür. Bu ilerleyen dönemlerde kendini gösterir. Türkiye’de ekonomik krize doğru bir gidiş var. Eğer siyasi krizlerle de takviye edilirse ülkede çok büyük sıkıntı olur. Ülkemizin istikrara ihtiyacı vardır. İstikrar demokratik açılımdan daha önemlidir” dedi.
Edinilen bilgiye göre, Emet istikametinden gelmekte olan Erol D. (38) yönetimindeki 43 HS 418 plakalı otomobil, ilçe girişi Halil Kurnaz bulvarında aynı istikamette seyreden ehliyetsiz sürücü Ahmet A.(42) idaresindeki plakasız motosiklete çarptı. Meydana gelen kazada yaralanan motosiklet sürücüsü Ahmet A. olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı.Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
MUSTAFA AKÇAY
KÜTAHYA
Sanica Boru Elazığspor’da Selçuk Öztürk başkanlığındaki yönetim kurulunun aldığı karar gereği, bugün yapılması planlanan Olağanüstü Genel Kurul, çoğunluk sağlanamadığı için ertelendi. Genel kurulun önümüzdeki hafta aynı gün ve aynı saatte Elazığ Belediyesi Kültür Merkezi’nde yapılacağı belirtildi. Önümüzdeki hafta yapılacak olan genel kurulda salt çoğunluğun aranmayacağı bildirildi.
Sanica Boru Elazığspor Kulübü Basın Sözcüsü Korkut Şerifoğulları, Elazığ’da ilk kongrelerde çoğunluk sağlanamamasının adet haline geldiğini belirterek, “Çoğunluk sağlanamadığı için kongre iptal oldu. İkinci kongreyi 7 Şubat’ta yapmayı planlıyoruz. İnşallah ikinci kongrede gerekli çoğunluğu sağlar ve kongremizi gerçekleştirebiliriz. Transferde çalışmalarımız devam ediyor. Forvet hattına takviye yapmayı düşünüyoruz. 2-3 tane alternatif futbolcu var. İnşallah bugün veya yarın, üzerinde durduğumuz futbolcuları takıma kazandırarak, forvet bölgesindeki transfer eksiğimizi tamamlamış oluruz. Ön liberoya da Türk futbolcu arayışımız devam ediyor. 3 Ocak’ta transfer sona eriyor. Bugün veya yarın ciddi anlamda bir gelişme kaydedilmesi lazım. İlk yarıda çok önemli puanlar kaybettik. Kendi evimizde kaybettiğimiz puanları deplasmanda kazanmayı düşünüyoruz. Kardemir Karabükspor maçı bizim için de onlar için de çok önemli. Temennimiz Kardemir Karabükspor maçını kazanarak, çıkışımızı sürdürmek” ifadelerini kullandı.
Dutluca, Yunuslar ve Yabancılar köylerinden sonra Cumhuriyet Mahallesinde yapılan yağmur duasında yüzlerce çiftçi ellerini Allah’a açtı. Cumhuriyet Mahallesi Merkez Cami’nde toplanan vatandaşlar, okunan mevlidi ve yapılan vaazları dinledi. Cuma namazının ardın da cami avlusunda toplanan vatandaşlar Müftü Oğuz Metin’in yaptığı duaya amin dedi. Duanın ardından vatandaşlara lokma, peynir ve bal ikramı yapıldı.
Yörede kuraklık yaşandığını anlatan Müftü Oğuz Metin, “Bütün memlekette olduğu gibi ilçemizde de kuraklık vardı. Bir aydan bu yana Dutluca, Yabancılar ve Yunuslar köylerinde yağmur duaları yapıldı. Bu gün de Cumhuriyet mahallesinde toplandık. Geçtiğimiz günlerde yağmur düştü. Ancak, bu yağmur duaları geleneksel hale geldi. Allah dualarımızı kabul etsin. Rabbim yağmursuz bırakmasın” dedi.Katılımcılara teşekkür eden Mahalle Muhtarı Yusuf Karakocalı da, “Mahalle olarak geleneksel yağmur duamızı yaptık. Çok katılım oldu. Allah, katılanlardan razı olsun” dedi. Yapılan duanın ardından lokma, peynir ve bal ikramı yapıldı.
FATMA TALAY
BALIKESİR
Eskişehir Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürü Ergün Selvi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ünal Özelmas ile Dr. Muharrem Karakaya, Uzman Biyolog Fevzi Kıraç ve Sivrihisar İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Erhan Albayrak tarafından incelemeler başlatılarak alanda bulunan kuş türlerinin sayımına başlanıldı. İnceleme sonrasında, sulak alanların kentte flora ve faunası için öneminin, sulak alan içerisinde bulunan köylerdeki ilköğretim okullarında eğitim döneminin başlamasını takiben bilgilendirme çalışmaları yapılması kararlaştırıldı.
Eskişehir’in en önemli sulak alanı olan 33 hektar alanda büyüklüğündeki Balıkdamı Sulak Alanı’nda, 9 tür balık çeşidi, 39 yerli 97 adet göçmen kuş potansiyeli bulunuyor. Ayrıca, alanı ziyaret etmek isteyen kişiler için, bir adet kuş gözlem evi de yer alıyor.Sulak alanların yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun uğrak yeri olduğundan söz eden Eskişehir Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Şube Müdürü Ergün Selvi, bu alanların, kuşların okyanusları aşmadan evvel yumurtlama, yavru çıkartma ve mevsimlik yaşama yerleri olduğunu ifade etti. Sulak alanların ekolojik açıdan önemine değinen Selvi, ‘‘Derinlikleri 6 metreye kadar olan sığ göl lagün, delta korunaklı kıyılar ve su dolaşımına sınırlı olan bölgelere sulak alan denilmektedir. Sulak alanlar kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler’’ dedi.
Selvi ayrıca, şu sözleri de kaydetti:
‘‘Sulak alanlarımızın korunması hepimiz için güzel bir hayat kalitesi sağlayacaktır. Toplumun her kesimi ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünyanın bırakılması düşüncesinden hareketle sulak alanlarımıza elbirliği ile gereken önemin verilmesi ve korunması tüm kurum, kuruluş ve mahalli idareler ile sivil toplum örgütleri üzerilerine düşen görevlerdir. Bu konuda gerekli hassasiyet ve titizliği gösterileceğine inanıyoruz.”
GÜLÇİN ÖZDEN
ESKİŞEHİR
Yeni otobüslerin hizmet vereceği hatlar da belli oldu. Büyükşehir’in 12 metrelik ve 18 metrelik körüklü otobüsleri, 1 Şubat Cumartesi gününden itibaren seferlere başlıyor.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı tarafından alınan 20 adet OTOKAR 12 metre ile 8 adet MAN 18 metre körüklü otobüsler, 1 Şubat Cumartesi gününden itibaren sefere çıkıyor. Şehir ulaşımını rahatlatması beklenen 12 metrelik ve 18 metrelik körüklü otobüslerin sefere çıkacağı hatlar da belirlendi.
Buna göre otobüsler Plajyolu-Yuvam (80), Karamürsel-Umuttepe (755), Kandıra-İzmit (800), Şirintepe-Kandıra Cezaevi (90), Yenikent-Yuvam (135), Gebze-Farabi Devlet Hastanesi (550), Gebze Beylikbağı-Farabi Devlet Hastanesi (415), Darıca-Gebze (400), Darıca-Gebze Eşref Bitlis (525) ve Şekerepınar TOKİ-Farabi Devlet Hastanesi (410) hatlarında hizmet verecek.
UĞUR KONUK
KOCAELİ
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında hükümeti eleştirenlerin, iyi niyetle uyaranları ya da yolsuzluklara muhalefet edenlerin ’darbeci, komplocu’ ilan ederek, dış güçlerin işbirlikçisi olarak yaftalandığını, ‘paralel devletçi’ diye hedef gösterilerek iktidarın kendisini kurtarmaya çalıştığını iddia eden Özcan Yeniçeri, “Başbakan ile yardımcısı arasındaki üslup ve yaklaşımlar bile, AK Parti iktidarının siyasette ulaştıkları aşamayı gösterir niteliktedir” diye konuştu.
“İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yargı görevini etkilemeye teşebbüs ettiği iddiasıyla Meclis’e gönderdiği fezleke, usullere uyulmadığı ve bakanla ilgili kısmı dosyadan ayrılmadığı gerekçesiyle iade edildi” diyen Yeniçeri, 4 bakan ile ilgili hazırlanan fezlekelerin de Adalet Bakanı’nın elinde bulunduğunu ifade etti. Yeniçeri, “Türkiye’de hukuk devleti, kuvvetlerin ayrılığı ve demokratik kurallar işlemiyor. Türkiye’de iktidar Tayyip Erdoğan’ın uhdesinde kişiselleşmiştir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin güvenliğinin büyük bir tehdit altına girdiğini savunan Yeniçeri, “PKK’nın Suriye’deki uzantısı olan PYD, Türkiye-Suriye sınırında kantonlar yaratarak özerklik ilan etmektedir. El Kaide ise bölgeden Türkmenleri sürerek Irak Şam Devleti oluşturmuş bulunmaktadır. Erdoğan iktidarı Türkiye’nin güneyinde Esad rejimini zayıflatan ve bölgeden uzaklaştıran ölümcül bir hata işlemiştir. Sonuçta bölge PYD ve El Nusra’nın denetimi altına geçmiş bulunmaktadır. Türkiye, Kuzey Irak ve Kandil’den değil bu defa Kuzey Suriye’den de ciddi bir terör tehdidi tarafından kuşatılmış durumdadır” ifadelerini kullandı.
PKK’nın amacının fazla kan akıtmadan devleti fiili durum oluşturarak halkla karşı karşıya bırakmak istediğini belirten Yeniçeri, “Bölgedeki terör faaliyetini ve teröristleri sadece seyretme durumunda kalan asker ve polis mücadele azmini kaybetmiş, morali bitmiş, bıkmış durumda. Mevcut durumda bölgede KCK/PKK seçim masrafı adı altında esnaflardan para topluyorlar. Örgütün yeni talimatlarına göre doğuda ses getirmeyen serhildan eylemleri, daha çok ses getiren batı bölgelerine kaydırılacakmış. Özellikle yerel seçim sürecinde yoğun gösteri eylemleri bekleniyor” diye konuştu.
ÖCALAN’IN SOYKIRIM İDDİASI
PKK’nın Suriye’deki kolu olan PYD’nin Afrin kantonunda ilan ettiği özerk yönetim töreninin Öcalan’ın posteri altında yapıldığını söyleyen Yeniçeri, “Terörist başı Öcalan son marifetiyle Türk milletine karşı duyduğu nefreti bir kez daha ortaya koymuş, Türk milletinin Ermeni soykırımı yaptığını iddia etmiştir. Terörist başı Ermeni halkına yönelik bir mektup yazmıştır. Öcalan, kendisini ve kanlı terör örgütünü bu mektupta sadece Kürt halkının değil, bölge coğrafyasının bütün halklarının ve inançlarının özgürlüğü için mücadele eden bir kişi ve örgüt olarak tanımlamıştır. Öcalan bu defa Ermeni teröristlerin liderliğine soyunarak aynen şunları söylüyor, ‘Ermeni halkına yönelik geçen yüzyılın başında uygulamaya konulan soykırım planı bu politikaların en iğrenç ve zalim olanlarındandır. Günümüzde Ermeni halkının yaşadığı tarihsel gerçekle bütün dünyanın yüzleşmesi ve Ermeni halkının acısını paylaşarak yasını tutmalarının önünü açması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu olgunlukla meseleye yaklaşması ve bu acılı tarihle yüzleşmesi kaçınılmazdır’ demektedir” dedi.
Sosyalist Sol Partili eski Eğitim ve Çevre Bakanı Baard Vegar Solhjell ve Snorre Valen, Snowden’in yaptığı ifşaatların, “daha istikrarlı ve barışçıl dünya düzenine” katkıda bulunduğunu söyledi.ABD’nin “vatan hainliği” ile suçladığı Snowden’in, Nobel komitesinin barış ödülü için değerlednireceği isimler arasında yer alması, Amerikan toplumunda tepkiyle karşılandı.Virginia, Warrington’dan Chris Tinsdale, “Bunun biraz abartılı olduğunu düşünüyorum. Bu ödülü, ondan daha çok hak eden bir çok insan var” değerlendirmesinde bulundu.
Başkent Washington’da yaşayan Noel Sidone, “Onun bu ödülü hak ettiğini düşünmüyorum. Başkan Obama’nın bilgi olmadan hükümete ait sırları ifşa etti. Bu hareketinden dolayı ne Nobel Barış Ödülünü, ne de herhangi bir ödülü hak etmiyor” ifadelerini kullandı.
Valdemar Rodriguez ise, konuyu daha geniş bir açıdan değerlendirerek, “Nobel Barış Ödülü’ne aday gösteriliyorsanız, tüm insanlık için iyi bir şeyler yapmış olmanız lazım. Şahsen bunun Amerikan halkı için iyi olduğunu düşünüyorum. Amerikan halkının bunun ne kadar önemli olduğunu, onun yaptığı katkının önemini kavradığını sanmıyorum. Ama Snowden bu ödülü hak ediyor mu? Hayır. Fakat yaptıklarını destekliyorum” dedi.
Washington’daki American University’de uluslararası siyaset öğrenimi gören Norveçli Line-Mari Saether, bu konuda Amerikalılar arasında bu konuda farklı görüşler bulunduğunu belirterek, “Snowden’in eylemlerini gündeme getirmek önemli fakat Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Seather, “Bu yanlış olur, çünkü yaptıkları ile uluslar arasında barışa katkıda bulunmadı. Ayrıca Nobel’e aday gösterilmesi, ülkeler arasındaki ihtilafları da artırabilir. Bugün birçok sınıf arkadaşımla konuştum, yorumlardan biri ilginçti: ‘Bu adaylık Obama’nın suratına atılmış bir tokattır’” değerlendirmesinde bulundu.
Hükümet Saymanlık Projesi Müdürü olan Beatrice Edwards bu adaylığın, Amerikan toplumunun kafasını karıştıracağını söyleyerek, “Çünkü Amerikan hükümetinin, Snowden’in bir vatan haini olduğu şeklinde çok yoğun bir propaganda kampanyası var” dedi.
Edwards, “Hukuk müşavirlerimizden biri Snowden’le temasa geçti. Nobel’e aday gösterilmesinden çok memnun olduğunu biliyorum” şeklinde konuştu.
Snowden’in Nobel Barış Ödülü alması halinde ABD’de bazı değişiklikler olacağına inandığını kaydeden Edwards, “Çok ilginç bir durum ortaya çıkacak, çünkü sadece birkaç yıl önce bu ödel Barack Obama’ya verilmişti. Nobel Barış Ödülü alan bir başkanın casuslukla suçladığı biri Nobel’i almış olacak. Casusluk suçlaması nedeniyle kendisine başka bir ülkede sığınma hakkı verildi. Sonrasında Nobel Barış Ödülü alırsa bu gerçekten ABD’deki dengeleri bozacak” dedi.
Snowden’in Nobel’e aday gösterilmesinin, ABD hükümetinin gözünü açmasını umduğunu söyleyen Edwards, “Uluslararası toplum Edward Snowden‘i, dünyadaki barış ve adaletin gücü olarak görüyor. ABD hükümetinin, suçlamalar konusundaki tavrını değiştirmesini ve dünyanın geri kalanıyla daha uyumlu olmasını ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Edinilen bilgiye göre olay, Bekirbey Mahallesi Tüfekçi Yusuf Bulvarı üzerinde meydana geldi. Buradaki evinden çıkarak, yolun karşı tarafında bulunan markete giden Meryem Yavuz (40), evin ihtiyaçlarını aldıktan sonra tekrar yolun karşısına geçmek istedi.
Bu sırada Şehreküstü Kavşağı istikametinden Mezarlık Kavşağı istikametine gitmekte olan 27 H 0304 plakalı özel halk otobüsü, Meryem Yavuz’a çarptı. Çarpmanın şiddetiyle yerde sürüklenen talihsiz kadın olay yerinde feci şekilde hayatını kaybetti. Kazanın ardından paniğe kapılan ve ismi öğrenilemeyen otobüs sürücüsü, olay yerinden kaçarak polise teslim oldu.
Olay sonrası gelen sağlık ekipleri kadının öldüğünü tespit edince, kaza yerinde inceleme yapıldı. Eşinin ölüm haberiyle sarsılan Hasan Yavuz ise olayı duyarak gelen çocukları ve yakınları ile birlikte gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada cenazenin kaldırılmasını isteyen yakınlarını, polis güçlükle sakinleştirmeye çalıştı. Olay yerinde sinir krizleri geçiren bazı kadınlara sağlık ekipleri tarafından ilk müdahale yapıldı.
Yapılan incelemelerin ardından Meryem Yavuz’un cenazesi otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.Öte yandan, gözaltına alınan otobüs sürücüsünün ise alınacak ifadesinin ardından adli makamlara sevk edileceği öğrenildi.
HABİP DEMİRCİ-FATİH SEBZECİ
GAZİANTEP
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından hazırlanan ve Tam Saha Dergisi’nde yayınlanan rapora göre, 90 dakikalık bir futbol karşılaşmasında, topun ortalama sahada en çok kaldığı lig İtalya Serie A. Arkasından 62 dakika ile Premier Lig, 61’er dakika ile Bundesliga ve La Liga, 55 dakikayla ise UEFA Şampiyonlar Ligi geliyor. Spor Toto Süper Lig’in ilk yarısında oynanan 153 maç değerlendirildiğinde, 52 dakika ile 6. sırada yer alıyor.
Spor Toto Süper Lig’e kulüpler bazında bakıldığında, topla en çok oynayan takımın ortalama 27,25 dakika ile Eskişehirspor olduğu görülüyor. Eskişehirspor’u 27,00 dakika ile lider Fenerbahçe takip ediyor. Sıralamada Beşiktaş 24,46 dakika ile 4. sırada yer alırken, Galatasaray 23,52 dakika ile 6 sırada bulunuyor. Spor Toto Süper Lig’in topla en az oynayan takımı ise 20,18 dakika ile Kayseri Erciyesspor. Kayseri ekibinin arkasından, 21,15 ve 21,17 ile Kasımpaşa ve Bursaspor ligin topla en az oynayan takımları konumunda.
Türkiye Futbol Federasyonu tarafından hazırlanan ve Tam Saha Dergisi’nde çıkan raporun detayları ise şu şekilde:
Topun Oyunda Kalma Süresi
Lig Ortalama Dakika
Serie A (65 dakika)
Premier Lig (62 dakika)
Bundesliga (61 dakika)
La Liga (61 dakika)
Şampiyonlar Ligi (55 dakika)
Süper Lig (52 dakika)
Spor Toto Süper Lig Takımlarının Topla Oynama Ortalaması
Sıra Takım Süre
1 Eskişehirspor 00:27:25
2 Fenerbahçe 00:27:00
3 Sivasspor 00:25:20
4 Beşiktaş 00:24:46
5 Kayserispor 00:23:57
6 Galatasaray 00:23:52
7 Gençlerbirliği 00:22:29
8 Medical Park Antalyaspor 00:22:03
9 Kardemir Karabükspor 00:21:40
10 Gaziantepspor 00:21:38
11 Sanica Boru Elazığspor 00:21:27
11 Torku Konyaspor 00:21:27
13 Trabzonspor 00:21:23
14 Akhisar Belediyespor 00:21:21
15 Çaykur Rizespor 00:21:19
16 Bursaspor 00:21:17
17 Kasımpaşa 00:21:15
18 Kayseri Erciyesspor 00:20:18
Anadolu Öğretmen Lisesi Kapalı Spor Salonu’nda, noter gözetiminde Edremit 2. bölgedeki 222 konut için 12 bin 185 kişi arasında kura çekimi yapıldı. 222 asil, 150 kiracının da yedek olarak belirlendiği kura çekiminin ardından kendilerine konut çıkmadığı için üzgün olan vatandaşlar, “Keşke salonda bulunan mağdurlardan birine bile çıksaydı. Ama burada bulunanlardan kimseye çıkmadı. Dileğimiz konutların gerçekten ihtiyacı olanlara çıkmasıdır” dediler.
Van merkezde yapılan ve arta kalan afet konutlarından 500 adedi daha önce kiracı konumundaki vatandaşlara teslim edilmişti.
“Kitabımı Yazdım Okulumu Yaptırıyorum” kampanyası ile satışa sunulan ve öğrencilerin yazdığı öykülerden oluşan kitaptan elde edilen gelir ile okul yaptırılacak. Ağrı Valiliği tarafından 2013 yılı içerisinde Anneler Günü için “Benim Annem Toprak Gibi Kadın” ve Babalar Günü için de “Benim Babam Ağrı Dağı Gibi Adam” adı altında düzenlediği öykü yarışmalarında dereceye giren öyküler kitaplaştırıldı. Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) satışa çıkarılan kitap, hem içeriği hem de amacı nedeniyle büyük beğeni gördü.
Konu hakkında bilgi veren Ağrı Valisi“Kitabımı Yazdım Okulumu Yaptırıyorum” kampanyası, “Anadolu insanı hem duygusal hem de üretkendir. Güzel şeylerin ortaya çıkması için bizim yapmamız gereken tek şey imkan vermek, üretmeleri için önlerini açmak. Başlangıçta anneler ve babalar gününü daha iyi anmak, anlamlandırmak ve bu vesile ile çocuklarımızın duygularını, hayal güçlerini görmek için düzenlediğimiz yarışmalarda çıkan sonuç bize bu fikri geliştirmeyi zorunlu kıldı” dedi.
“KENDİ EMEKLERİ İLE OKUL YAPTIRTACAKLAR”
Vali Tekinarslan, anneler ve babalar gününde düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öykülerin dinleyenlerini duygulandırdığını belirterek, “Çoğu kişi gözyaşlarına hakim olamadı. Bu duygu yüklü ve başarılı öyküleri derlemek istedik. Sonra da bu fikri geliştirerek satıştan gelen gelirle okul yaptırmayı planladık. Fuarla birlikte satışına başlanan kitapları Ağrılı olsun olmasın ulaşabildiğimiz hayırseverlerimize, iş adamlarımıza öneriyoruz. Onlar da tanıdıklarına öneriyor. Hedeflenen sonuca ulaşması için çalışıyoruz. Bu bir ilk olacak ve çocuklarımızın emeği ile yine çocuklarımıza eğitim hizmeti verecek bir eser ortaya çıkacak. Bu projeye destek veren ve destek verecek olan herkese şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.
AHMET GENÇ
AĞRI
Esenyurt Belediyesi tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile İl Özel İdaresi’nin izniyle yapılan jeofizik çalışmalar sonucu bin 220 metrede 49,5 derecede hipertermal su bulundu. Saadetdere Mahallesi’nde bulunan hipertermal suyun kullanımı için Saadetdere Termal Havuz’un temelleri atıldı. Termal turizmde İstanbul’u sağlık turizminin gözdesi yapacak havuzun temelini Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu attı.
“TERMAL HAVUZ 3 AY İÇERİSİNDE BİTİRİLECEK”
Esenyurt Belediye Başkanı Kadıoğlu, 1999 Marmara depreminden sonra jeoloji mühendislerinin bölgede araştırma yaptıklarını belirterek, “Burada suyun olduğunu keşfettiler. Onların yapmış olduğu çalışmalar bizi bugüne taşıdı. Su şuanda 47-48 derece. İnşallah 3 ay içerisinde bitireceğiz” dedi.Bölgeye otel ruhsatı da verdiklerini dile getiren Başkan Kadıoğlu, termal sudan faydalanmak isteyen herkesi Esenyurt’a davet etti.
Termal suyun keyfini çıkaran Saffet Gümüş, “Dizlerim ağrıyordu. Su sıcak. Burası Esenyurt, Afyon değil. İnşallah İstanbul bundan sonra Esenyurt’ta olacak” diye konuştu.Fazlı Sezgin isimli vatandaş ise, “Bacaklarım ve dizlerim ağrıyordu. Burası yapıldı mı gelip burada dizlerim için yıkanacağım” diye konuştu.Halis Düz de, her yıl termal su için Yalova’ya gittiğini dile getirerek, “Burada Esenyurt’ta bir mucize gördük. Sıcak su yerin altında. Romatizmam var. Esenyurt için büyük bir nimet” şeklinde konuştu.
HATİCE ÇEKER
İSTANBUL
1999 yılının 31 Ocak gecesi hayatını kaybeden Manço, bir dizi programla anılacak. Sanatçının İstanbul Kadıköy’de bulunan ve adını taşıyan evi, gün boyu ziyarete açık olacak.
BALMUMU HEYKELİ İLK KEZ SEVENLERİYLE BULUŞACAK
Kadıköy Belediyesi, 1 Şubat Cumartesi gecesi ise Kozyatağı Kültür Merkezi’nde bir anma gecesi düzenlenecek. Saat 20.00’de başlayacak bu ücretsiz etkinliğe Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve Barış Manço’nun ailesi de katılacak. Eşi Lale Manço ile çocukları Doğukan ve Batıkan Manço’nun seyirciyle söyleşisiyle başlayacak olan etkinlikte Başkan Öztürk de bir konuşma yapacak. Kadıköy Belediyesi Çocuk Sanat Merkezi Korosu’nun sahne alarak Manço’nun en çok sevilen şarkılarından ‘Arkadaşım Eşşek’ şarkısını seslendireceği gece 24 Ayar Müzik Grubu’nun Manço’nun şarkılarından oluşan konseriyle devam edecek.
Gecenin sürprizi ise heykeltıraş Murat Daşkın’ın silikon kullanarak yaptığı Barış Manço heykeli olacak. Gerçek boyutlarda yapılan bu heykel ilk kez bu etkinlikte seyirci karşısına çıkacak. Etkinlik boyunca sahnede olacak Barış Manço heykeli daha sonra Barış Manço Evi’ne götürülecek.
BARIŞ MANÇO VAPURUYLA YOLCULUK
Barış Manço’yu anma etkinlikleri 2 Şubat Pazar günü ise kabir ziyaretiyle devam edecek. Barış Manço adlı şehir hatları vapuru saat 10.30’da Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi’nden hareket ederek, saat 11.00’de Kabataş İskelesi’ne uğrayacak ve 11.30’da Kanlıca İskelesi’ne yanaşacak. Manço’yu Kanlıca’daki mezarı başında anacak olan ailesi ve sevenleri 13.00’de aynı vapurla dönecek. Dileyen herkes bu yolculuğa katılabilecek.
BAKAN’DAN MESAJ
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Barış Manço’nun vefatının yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Bakan Çelik mesajında, “Sanatçı kişiliğiyle bir döneme damgasını vuran Türk müziğinin mihenk taşlarından Barış Manço’yu vefat yıl dönümünde saygı ve şükranla yad ediyorum. Zamanı yakalamayı ve mesleğine yansıtmayı çok iyi bilen Manço, aynı zamanda imzasını attığı işlerde başarıyı göğüslemekle yetinmeyen, daha güzele ulaşmak için var gücüyle çalışan örnek bir kişilikti. Sanatın evrenselliğine inanan Barış Manço’ya uluslararası arenada Türkiye’nin sesini duyuran başarılı bir kültür elçisi olarak da çok şey borçluyuz. Yapıtları ve kendine özgü tarzıyla Türk müziğinde her zaman ayrıcalıklı bir yere sahip olacak olan büyük sanatçıyı bir kez daha rahmet ve hasretle anıyorum” dedi.
AK Parti’nin ihraç istemiyle Disiplin Kurulu’na sevk ettiği İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin, “Bugünden itibaren AK Parti’den istifa ediyor, siyasi hayatıma bağımsız olarak devam edeceğim” dedi.
İstanbul Kapalıçarşı‘da saat 14:30 itibarıyla 90,70 liradan alınan 24 Ayar Külçe Altın(Gr.) 91,30 liradan, 596,00 liradan alınan Cumhuriyet Ata Lira 612,00 liradan, 82,54 liradan alınan 22 Ayar Bilezik(Gr.) 89,39 liradan, 573,00 liradan alınan Lira(Tam) Ziynet 598,00 liradan, 286,00 liradan alınan Yarım Ziynet 305,00 liradan, 143,00 liradan alınan Çeyrek Ziynet ise 152,00 liradan satılıyor.
Liv Hospital ve dünyaca ünlü kanser merkezi Memorial Sloan Kettering çağımızın hastalığı kanserle ilgili ortaklaşa düzenlediği sempozyumda, kanser sürecini yaşayan birçok hastanın da katılımıyla kolorektal kanserler masaya yatırıldı. Türkiye ve 30 farklı ülkeden gelen hekimlerin katıldığı ‘Kolorektal Kanserli Hastalara Kişiselleştirilmiş Yaklaşımlar’ sempozyumunda kolorektal kanserle ilgili tedavi yöntemleri ve son gelişmeler anlatıldı. Sempozyum kapsamında, Liv Hospital Tıbbi Direktörü ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Oktar Asoğlu, yarın canlı cerrahi ile kolorektal kanserli bir hastaya robotik cerrahi uygulamasında bulunacak. Canlı robotik cerrahi girişimi sempozyum salonuna özel bir görüntüleme sistemiyle anında yansıtılarak izlenebilecek.
MERAK EDİLEN SORULAR YANITLANDI
“Kanser Depremine Karşı, Kolonlarınızı Sağlama Alın” konu başlığıyla Liv Hospital Konferans Salonu’nda halka açık düzenlenen bölüm Liv Hospital Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Oktar Asoğlu’nun yönetiminde gerçekleşti. Sempozyumda, Liv Hospital Medikal Onkoloğu Prof.Dr. Yeşim Eralp, Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden Prof.Dr. Julio Garcia-Aquilar, Prof. Dr. Andrea Cercek kolorektal kanserlerle ilgili son gelişme ve tedavi yöntemlerini anlattı.
Liv Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Prof.Dr. Oktar Asoğlu da, toplumsal farkındalığımızın giderek arttığını belirterek şöyle konuştu: “Burada sivil toplum örgütleri çok ciddi anlamda bu işin üzerine gidiyorlar. Türk Kolon ve Rektum Cerrahisi Derneği gibi veya bu hastalıkla uğraşan insanlar özellikli olarak bunun taranması, daha hastalık başlamadan yakalanmasına dikkat çekiliyor. Bunun tek bir yolu var o da kolonoskopi, altın standart. Kolonoskopi artık çok daha kolay, tamamıyla hastalar uyutularak yapılabiliniyor ve daha polip seviyesindeyken yapılıp çıkarılabiliniyor. Kansere dönüşmeden bu işi yapmak mümkün bu nedenle toplumda farkındalık artıyor ve daha iyi gidiyor. Biz Liv Hastanesi olarak tarama programı yapmıştık. Biliyorum kampanyası altında 4 bin kişiye ulaştık ve bu tarama sonuçlarını basınla paylaştık. Kalın bağırsak kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Bundan bir kolonoskopi ile kurtulmak mümkün. 50 yaşını geçen herkes mutlaka yapmalı.”
Julio Garcia Aquiler de kolorektal kanserlerin erken teşhisi için kolonoskopinin çok önemli olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Mutlaka 40-50’li yaşlardan itibaren yaptırılmalı. Ailesel faktörler varsa daha erken önlem alınmalı. Kanseri tetikleyenlerin başında fazla kilo, beslenme özellikle de fazla miktarda kırmızı et tüketimi, alkol, sigara ve hareketsiz yaşam geliyor. Bunlardan kaçınmak gerekiyor. Akdeniz tipi beslenme kanserden korunmanın püf noktalarından biridir.”
“YÜRÜYÜŞE ÖNEM VERSİNLER”
21 yaşında rektum kanseri teşhisi konulan Nilüfer Endem (24), önce kemoterapi ve radyoterapi gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Ameliyat oldum. 6 ay boyunca kolostomi torbası taktım. Daha sonra tedavim tamamlandı, kolostobi torbam içeri alındı. Bir buçuk senedir tetkiklerim devam ediyor ama her şey çok güzel çok şükür. Bu süreçte en önemli şeyin psikolojik süreç olduğuna inananlardanım. Genetik bir durum yok. Sağlıklı beslenen, çok küçük yaşlardan itibaren ailemle spor yapan bir insanım. Ama artık kanserin kimin başına geleceği çok belli değil. Bağırsakta stresin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Herkese önerim, yediklerinize, içtiklerinize dikkat edin, çok abartmadan yapın. Yürüyüşe çok önem verin. Rektum kanseri sonrası yürüyüş çok yapmalılar.”
KARI-KOCA AYNI KADERİ YAŞADI
Aynı kaderi paylaşan karı koca Hale ve Cengiz Algan çifti de hastalığa yakalanış öykülerini anlattı. Hale Algan, 2009 yılında gaytada kan çıkmasıyla ürkerek tahlile gittiğini belirterek şöyle konuştu: “Yapılan tahlil sonrası sigmoit kolon kanseri teşhisi konuldu. Ameliyatım kolaydı ama kemoterapi çok zorlu bir süreçti. Tedavim biteli 5. yılımın içindeyim. Genel kontrollerim yapılıyor. Şu an şükür sağlığım yerinde. Eşim benden iki yıl sonra kolonoskopi yaptırayım ben de bir baktırayım dedi. Onda da rektüm tümörü çıktı.” Cengiz Algan da, zor, sıkıntılı bir süreç olduğunu anlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Hep kuşkuyla yaşıyorsunuz. ‘İyi olsam da acaba tekrarlar mı?’ diye düşünüyorsunuz. Hayatınızın yüzde 50’si moral yüzde 50’si kuşku oluyor. Ben hiçbir şikayetim olmadan eşimin durumundan sonra kolonoskopi yaptırdım. Kolonoskopinin tedavi amaçlı, koruyucu amaçlı olduğunu bilmiyordum. İnsanlara bunu duyurmak lazım. Bu hastalığı önleyici bir sistem”
CANLI VAKADA ANLATIM
“Kolorektal Kanserli Hastalara Kişiselleştirilmiş Yaklaşımlar” konu başlığıyla hekimlere yönelik gerçekleştirilecek bölüm yarın İTÜ Süleyman Demirel Kongre Merkezi’nde yapılacak. Dünyaca ünlü hekimlerin konuşmacı olarak katılacağı kolon ve rektal kanserlerle ilgili tedavi yöntemleri ve gelişmeler canlı ameliyat sırasında vaka üzerinde de anlatılacak.
NİHAL IŞIK
Thaksinizme Karşı Halk Demokratik Gücü (PEFOT) adı altında toplanan yaklaşık 3 bin kişilik gösterici, halkın hükümeti protesto etmek için sandık başına gitmemesi çağrısında bulunarak, “Seçimden Önce Reform”, “Oy Yok” pankartları taşıdı.Protestoculardan Prechap Dattana, “Mesele seçim değil, biz seçim istemiyoruz. Eski sistemin değişmesini istiyoruz. Bu sistem artık işlemiyor” diye konuştu.
Kalabalığa hitap eden bir konuşmacı ise, “Reformlara ihtiyacımız var. (Başbakan) Yingluck’ın gitmesi, halk konseyine yol açması lazım. Halkı gerçekten idare edebilecek yeni bir hükümet gerekiyor” dedi.
Bu arada cadde üzerindeki bazı dükkan sahipleri göstericileri selamlayarak, kalabalağa yemek, içecek ve para dağıttı.Ülkede yaşanan gerilime rağmen hükümetin seçimlerde ısrar etmesi başkent Bangkok’ta tansiyonun yeniden gerilmesine neden olmuştu. Göstericiler, birçok ana güzergahı kapatmış, bakanlıklar kapılarını kapamak zorunda kalmıştı.
Hükümet karşıtı göstericilerin lideri Suthep Thaugsuban, seçimleri protesto etmek için Pazar günü Bangkok’taki tüm yolları bloke edeceklerini söyledi. Oy kullanmak için sandık başına gidecek olan seçmenlere engel olmayacaklarını belirten Thaugsuban, bununla birlikte göstericilere, araçlarını yol ve caddelere park etmeleri çağrısında bulundu.
Öte yandan Tayland ordusu, seçimler öncesinde başkentteki güvenlik önlemlerini artıracak. Hükümet ise, protestocuların seçmenleri engellemeye çalışması durmuunda “şiddeti sınırlama imkanı olmayabileceği” uyarısında bulundu.
Başbakan Yingluck Şinavatra’nın, seçimleri boykot kararı alan ana muhalefetteki Demokrat Parti karşısında rahat bir zafer kazanması bekleniyor. Fakat mevcut aday sayısının, seçimlerden sonra yeni hükümeti kurmak için parlamentoda gerekli çoğunluğu sağlayamayabileceği belirtiliyor. Boykot nedeniyle parlamentoda koltukların boş kalmasının, ülkede yeni bir krize yol açabileceği ifade ediliyor.
FLORİAN WİTULSKİ
Edinilen bilgiye göre, Samsun’dan İstanbul istikametine gitmekte olan Mehmet Reşat Köseali (51) yönetimindeki 34 BZK 63 plakalı otomobil, saat 09.30’da Kumbel mevkiine geldiği sırada, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybetti.
Kontrolden çıkan araç şarampole yuvarlandıktan sonra takla atarak durabildi. Kazada araçta bulunan sürücü Mehmet Reşat Köseali yaralandı.
Yaralı sürücü, 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Osmancık Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Kazayla ilgili olarak başlatılan incelemenin devam ettiği öğrenildi.
TURAN OZAN ACAR
ÇORUM
Obradovic, basketbolcuların sarı-lacivertli kulübe layık olmaları gerektiğini söyledi. FB TV’ye açıklamalar yapan Obradovic, dün akşamki maça iyi başladıklarını belirterek, “Takım maça iyi konsantre olmuş ve maç boyunca savaşacağını gösteriyordu. Ancak ilk dakikalarda Zoric, sonrasında Vidmar, sakatlıklarından dolayı oyuna devam edemediler. Maç içindeki ana sorunun bu olduğunu düşünmüyorum. Özellikle 2. çeyrekten itibaren, birçok maçta, rakiplerimize öne geçme şansı tanıyoruz. Yaptığım tüm uyarılara rağmen bu sorunun çözülemediğini görüyorum. Soyunma odasında oyuncularıma, genel hatlarıyla nerelerde hata yaptıklarını bir kez daha söyledim” dedi.
“OYUNCULARIN KULÜBE LAYIK OLMALARI GEREKİYOR”
Başarılı olmak için profesyonel olmanın yetmeyeceğini vurgulayan Obradovic, “Tüm oyuncularım, basketbol için yaşamaları gerektiğini bilmek zorundular. Türkiye’nin en iyi basketbol salonuna sahip ve çoğu oyuncunun hayallerinde yer alan Fenerbahçe forması giyiyor olmalarının değerini anlamaları gerekiyor. Bunu yaptıkları takdirde işler yolunda gider, yapmadıkları takdirde ise işimiz zorlaşır. Birçok oyuncunun bu bilinçten uzak olduğunu görüyorum. Hepsinin kısa süre içinde bu anlayışlarını değiştirmeleri gerekiyor. Önümüzde oynayacağımız birçok maç var. Önce Anadolu Efes, sonrasında ise Türkiye Kupası, Euroleague’de de 9 maçımız daha var. Hepinizin bildiği gibi, ben hayatım boyunca hep son ana kadar savaştım. Bunu bir kez daha yapacağımı oyuncularıma söyledim. Yeterli seviyede savaşmıyoruz. Milano karşısında 2 oyuncumun sakatlandığı bahanesine sığınmıyorum. Daha önceki maçlarda onlarla birlikte oynamamıza rağmen benzer yenilgiler aldık. Daha önce de söylediğim gibi, kim olduğunuzu, milyonlarca taraftarı olan ve gittiğimiz her yerde bizi destekleyen taraftarlara sahip olan bu kulübe layık olmanız gerekiyor” şeklinde konuştu.
“ŞUANKİ OYUNLA BAŞARILI OLMAMIZ ZOR”
Obradovic, şuanki oyunla başarılı olmalarının zor olduğunu ifade ederek, “Bu durumu çevirmek tamamen bizim elimizde. Kendimize olan güveni yeniden yerine getirmek adına savaşmalıyız. Milano maçında sadece 2. çeyrekte 10 top kaybı yapmamız inanılmaz. Diğer 3 çeyrekte iyi oynadık. Fakat bu bölümde yani 2. çeyrekte oyunu sakinleştirecek, sorumluluk alacak bir oyuncunun öne çıkması gerekirdi. Saha içinde daha fazla kalmak adına, iddiamızı sürdürebilmek için dürüst olmalıyız. Bazı oyuncuların fazla yorulduğu fikrinden uzaklaşıp, oyun bilincimizi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
2013-2014 eğitim öğretim döneminin birinci yarısı itibariyle İnegöl’de 10 günlük devamsızlık sınırını geçen 550 öğrencinin sınıfta kaldığını açıklayan İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, velileri bir kez daha uyararak, devamsızlık sınırına gelen öğrencilerin dikkatli olmasını tavsiye etti. Baştürk, devamsızlıktan kalmamak için rapor alan öğrencilere de, geçmişe dönük raporların kabul edilmeyeceğini duyurdu. Baştürk, ilkokul, ortaokul ve lise olmak üzere 52 bin öğrenciye sahip olan İnegöl’de 2013-2014 eğitim öğretim döneminin birinci yarısı itibariyle 550 öğrencinin sınıfta kaldığını bildirdi.
Baştürk, “2013-2014 eğitim öğretim yılının ilk yarı tatili başladı. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin gönüllerince bir tatil geçirmelerini ve sağlıklı bir şekilde okullarına dönmelerini bekliyoruz. Daha önce de birkaç defa velilerimizi uyarmıştık. Okullarımızda en önemli mesele devamsızlık. Öğrenci devamsızlık yapıyorsa, bizim için de, anne baba için de tehlikeli. Çünkü devamsızlık yapan öğrenci, devamsızlık yaptığı günlerde nerede zaman geçiriyor, kiminle beraber oluyor, neyle meşgul oluyor? Bu konuda kafalarda soru işaretleri beliriyor. Velilerimizi daha önce de birkaç kez uyarmamıza rağmen, bugün itibariyle birçok öğrencimizin devamsızlığının 10 günü aştığını ve bundan dolayı sınıfta kaldığını görüyoruz” dedi.
550 ÖĞRENCİ SINIFTA KALDI
Okullarda yapılan araştırmalar neticesinde, devamsızlık süresi on günü geçen öğrenci sayısının 550 olduğunun tespit edildiğini kaydeden Baştürk, “Bu çocuklarımız devamsızlıktan sınıfta kalmış durumda. Bu daha önceki duyurumuzda 260 iken, bugün bu sayının 550’ye ulaştığını görüyoruz. Velilerimizi tekrar uyarıyoruz. Çocuklarımıza mutlaka sahip çıkalım. Çocuklarımızı sadece okula göndermekle iş bitmiyor. Mutlaka çocuklarımızı okulda olduğu zamanlarda da takip etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Son günlerde birçok öğrencinin sağlık kuruluşlarına gidip rapor aldığını tespit ettiklerini anlatan Baştürk, “Bu konuyla alakalı sağlık kuruluşlarından da bize şikayetler geliyor. Halbuki öğrenci rapor alırken velisinin bilmesi gerekir. Velisinin çocuğunu kontrol altında tutması gerekir. Yani öğrencinin gerek izinli, gerek raporlu olması durumunda, velinin kontrolü altında olması bizim için çok önemli. Daha önce özürsüz devamsızlık 20 gün iken, şu anda 10 güne indirilmiş durumda. Öğrencilerimizin kontrolsüz bir şekilde 20 gün devamsızlık yapmasını velilerimizin dikkate alması gerekir. Bakanlığımızın devamsızlık süresini 10 güne indirmesindeki esas gaye, velimizin izini olmadıkça öğrencinin okulda olmasını sağlamak. Kaldı ki velimizin izin talep etmesi durumunda okul yöneticileri izin vermekte, gerçekten sağlık problemi olması durumunda da doktorlarımız kendilerine rapor vermektedir. İzinli ve raporlu olan durumlarda tabii ki okul idarelerimiz öğrencilerine gerekli kolaylığı tanımakta. Veliyi de bu konuda bilgilendirmektedir. Ama esas mesele, 10 günü aşan öğrencilerin velilerinin bu konuda bilgi sahibi olmaması. Bundan dolayı henüz ikinci dönem başlamadan velilerimizi bir kez daha uyarıyoruz. Lütfen çocuklarınızın okula gidip gitmediklerini takip edin. Okul yönetimleri ile devamlı diyalog halinde olun. Çocuğunuzun sağlıklı bir şekilde eğitim ve öğretime katılmasını sağlayın” diye konuştu.
Sene sonunda değişik yerlerden rapor alınıp çocukların sınıfı geçmesinin sağlanmayacağına dikkat çeken Baştürk, “Çünkü geçmişe dönük ne rapor verilebilecek, ne de izin verilebilecek. Ama gün içerisinde izin alması veya rapor alması geçerlidir” dedi.
Devamsızlık sınırında olan öğrencileri de uyaran Baştürk, “Devamsızlık sınırında olan öğrencilerin çok dikkat etmesi gerekiyor. İkinci dönem sınav dönemi. Mayıs ve haziran aylarında havalar daha sıcak olacak. O zamanda devamsızlık daha da artabilir. Bunun için 10 günü öğrencilerimizin çok tasarruflu ve cimri kullanmaları gerekir” şeklinde konuştu.
SALİH BAKICI
BURSA
İl merkezinde çeşitli noktalarda uygulama yapan trafik polisleri, motosiklet sürücülerini durdurarak kask ve evrak kontrolünde bulundular. Kafasında kask bulunan ve evrakları tam olan sürücülere teşekkür eden polisler, evrakları eksik olanlara da cezai işlem uyguladılar.
GÜRKAN DÜZENLİ
ÇANAKKALE
Greenpeace, Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli beldesinde yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santrali’ni kuracak şirketin, ÇED Raporu’nu almadan inşaatla ilgili faaliyetlere başladığının, bilirkişi raporuyla da doğrulandığını öne sürdü.
Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Yöneticisi Hilal Atıcı, yazılı bir açıklama yaparak, Akkuyu’da nükleer santral kurmayı planlayan bir şirketin henüz Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’nu almadan inşaatla ilgili faaliyetlere başladığını, bunun bilirkişi raporuyla da doğrulandığını iddia etti. Bilirkişi raporuna göre, sahaların tümünde iş makinesi ile önceden çalışma yapıldığını ve halen bir kısmında çalışmaların devam ettiğini belirten Atıcı, “Çalışmaların yürütüldüğü alanların bir kısmı izin alanının dışında kalıyor ve bu alanın 5 bin 265 metrekarelik kısmı orman arazisi. Mersin Barosu, 27 Ocak Pazartesi günü bu bilirkişi raporu üzerine suç duyurusunda bulunmuştu” dedi.
Şirketin, daha nükleer santral kurulmadan bir skandala imza attığını öne süren Atıcı, şunları kaydetti: “Bırakın izinleri tamamlamadan arazi düzeltme çalışmalarına başlamayı, bilirkişi raporuna göre şirket, izni olmayan orman alanlarında da faaliyet gösteriyor. Burada hukuksuz bir şekilde başlatılan inşaat çalışması ve orman alanlarına girilmiş olması konusunda yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin nasıl bir tutum izleyeceğini merakla bekliyoruz.”
Şirketin bugüne dek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na 2 kez ÇED raporu sunduğunu, formattaki ve içerikteki eksiklikler nedeniyle bu raporların Bakanlık’tan geri döndüğünü ifade eden Atıcı, şirketin üçüncü kez ÇED raporunu sunmaya hazırlandığını kaydetti. Atıcı, Bakan Güllüce’nin bu raporu onaylamaması için Greenpeace internet sitesi üzerinden imza kampanyası başlattıklarını da duyurdu.
Bayramiç Ziraat Odası tarafından yapılan görüşmeler sonucu tescil işlemleri devam eden “Bayramiç Elmas”nın tanıtımı için yarın yapılacak olan Eyvah Eyvan 3 filminin galasında 2 gündür paketlemesi devam eden elmalar, katılanlara dağıtılacak. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Ziraat Odası Başkanı İsmail Pehlivan, Bayramiç’in ekonomik ve kültürel değerlerinin tanıtımını her alanda yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Pehlivan, “İsim tescilini yaptırdığımız ‘Bayramiç Beyazının’ tanıtımını Türkiye Büyük Millet Meclisinden başlatmıştık. Şimdi ise Bayramiç Elmasının tanıtımı ve patent alma çalışmalarını sürdürüyoruz. Kazdağları’nın eşsiz lezzet, nefaset ve görünüm sunduğu meyvelerimiz bundan böyle yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da aranacak. Bizler kültürel ve ekonomik değerlerimizi tanıtmak için yakaladığımız her fırsatı değerlendireceğiz. Meclisten fuarlara, kültürden sanata nerede bir etkinlik varsa, bizler orada bu eşsiz lezzet ve tada sahip ürünlerimizi tanıtacağız. 2 gündür gece gündüz devam eden paketleme çalışmamız sürüyor cumartesi günü Çanakkale’de gerçekleşecek Eyvah Eyvah 3’ün galasında katılımcılara elmamızı tattıracağız” dedi.
SEDEF SALLAMA
AK Parti’nin 2014 yerel seçimlerinde belediye başkan adaylarının belirlenmesinin ardından tanıtım toplantıları hız kazandı. Parti teşkilatlarının düzenlediği programların biri de Eyüp Belediyesi Nikah Salonu’nda gerçekleşti. 2014 yerel seçimlerinde aday gösterilen Remzi Aydın’ın tanıtım toplantısına çok sayıda partili katıldı. Toplantının yapıldığı salona gelen başkan adayı Remzi Aydın coşkulu bir kalabalık karşıladı.
Salonda partililere seslenen Ak Parti Eyüp Belediye Başkan Adayı Remzi Aydın doğup büyüdüğü ilçede belediye başkanlığına aday olmanın heyecan verici olduğunu söyledi. Aydın, “İslam aleminin maneviyatı büyük Mekke, Medine ve Kudüs’ten sonra en mukaddes yerlerinden birinde başkanlığına aday olmak herkese nasip olmaz” dedi.
Belediye başkanlığı görevinin büyüklüğü ve ağırlığının farkında olduğunu ifade eden Aydın, şöyle konuştu: “Yüreğim çok rahat çünkü sizler gibi yıllarını bu vatana bu millete hizmet için adamış, gönlü bol yüreği tüm insanlığa yetecek kadar geniş, çalışkan, disiplinli, sevgi yüklü ve dürüst yol arkadaşlarım var. Sizlerin desteği ve duası ile hep birlikte her işin üstesinden geliriz, inşallah geleceğiz.”
Siyasette izlediği yol haritasını daha lise yıllarında çizdiğini ifade eden Remzi Aydın, AK Parti teşkilatında birçok birimde görev aldığını söyledi. Bugüne kadar Eyüp’te yapılan çalışmaların AK Partili bir belediye tarafından gerçekleştiğini söyleyen Aydın, 30 Mart seçimlerinden sonra devraldıkları hizmet bayrağını daha da yukarılara taşıyacaklarını söyledi. Konuşmaların ardından plaket takdimleri yapıldı. Parti teşkilatı yoğun ilgi gösterdiği başkan adayı Remzi Aydın’la fotoğraf çektirme yarışına girdi.
Olay, önceki gece yarısı saat 01.00 sıralarında Sütlüce mahallesinde meydana geldi. 20 Yaşındaki F.Ş., evinde esrar kullandıktan bir süre sonra rahatsızlanınca 112 Acil Servis’i arayıp yardım istedi. Sağlık ekipleri ile birlikte polis de olay yerine gelerek inceleme başlattı. Şüpheli, tanımadığı bir şahıstan 20 TL karşılığında aldığı 1 ya da 2 gram esrarı evinde içince
rahatsızlanarak 112‘yi aradığını, üzerinde başka esrar maddesi olmadığını beyan etti. Şüphelinin hayati tehlikesinin olmadığı tespit edilirken, konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıldı.
Sabah 10:00 sıralarında İstiklal Caddesi’nde Özbur Apartmanı’nın birinci katında henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Binayı dumanlar sararken, apartman sakinleri itfaiyeye haber verdi. Yangın mahalline gelen itfaye ekipleri, apartmanın birinci katında Mehmet Sarrafoğlu (57) isimli bir şahsın yaşadığı dairedeki yangına müdahale etti. Üst katlarda oturanlar büyük panik yaşarken, yangın çıkan dairenin hemen üst katında bir kadın ile iki çocuğu balkonda gözyaşları arasında kurtarılmayı bekledi. Diğer apartman sakinleri ise üst katlara çıkarak dumandan uzaklaşmaya çalıştı.
Yangını kontrol altına alan itfaiye, evde bir erkek cesedi ile karşılaştı. Yalnız yaşadığı öğrenilen Mehmet Sarrafoğlu, vücudunun tamamına yakını yanmış vaziyette bulundu.Yıllar önce Orhangazi Hürspor’da futbolculuk yapan ve ilçede tanınan bir isim olan Sarrafoğlu’nun cenazesi, savcının incelemesinin ardından morga kaldırdı. Acı haberi alan yaşlı adamın kız kardeşi Sema Sarrafoğlu fenalık geçirdi.
Polis yangının çıkış sebebini araştırırken, vatandaşlar, evden alevler yükselmeye başladığını, ardından patlama sesi duyulduğunu söyledi.
MUSA ÖZTÜRK
BURSA
Tokat’ın Reşadiye ilçesinde terhisine 3 gün kala komutanının silahının ateş alması sonucu hayatını kaybeden kısa dönem asker Emrah Erdem’den geriye, olaydan bir gün önce sosyal paylaşım sitesinde nöbet tutarken paylaştığı fotoğrafı kaldı.
Terhisine 4 gün kala sosyal paylaşım sitesinde nöbet tutarken paylaştığı son fotoğrafının altına Erdem’in, “Daha 4 gün tutarım başka da yok” şeklinde yazdığı öğrenildi. Yaklaşık 6 ay önce kendisi gibi öğretmen olan Merve Erdem ile evlenen Emrah Erdem’in cenazesi, Tokat İl Jandarma Komutanlığı’nda yapılacak olan törenin ardından memleketi Kırklareli’nin Vize ilçesine gönderilecek.
Reşadiye İlçe Jandarma Komutanlığı’nda vatani görevini kısa dönem olarak yapan Emrah Erdem (27), Astsubay C.S.’nin tabancasından çıkan kurşunla ağır yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından Tokat Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak otopsisi yapılan Erdem’in cenaze işlemleri devam ediyor.
NURHAN İÇMEZ
TOKAT
Daha önce kalp hastalığı olmayan ve sigara içmediği belirtilen Sercan İnce (28) ani kalp krizi ile Bartın’dan Karabük’te bulunan Özel Medikar Hastanesine sevk edildi.Hastaneye ulaştırılan İnce’nin ilk muayenesini yapan Kardiyoloji Bölümü Uzm. Dr Cihan Şengül ve Uzm. Dr. Murat Erden tarafından yapılan koroner anjiografi de ana damarının pıhtıyla tamamen tıkandığı saptadı.
Normalde tedavisi yalnızca açık kalp ameliyatı ile yapılabilen damar açma Medikar Hastanesinin olanakları kullanılarak anjiografi ekibinin ameliyata gerek olmadan stent ve pıhtı emici cihazla yarım saat süren bir işlemle tedavisi başarı ile yapıldı.Uzm. Dr Cihan Şengül “ Günümüzde kalp krizleri için herhangi bir yaş sınırı ne yazık ki kalmamış olup, özellikle sigara içen ve ailesinde erken yaşta kalp hastalığı öyküsü bulunan kişilerin, rutin kontrollerini aksatmamaları ve göğüs ağrılarını çok önemsemeleri gerekmektedir” diyerek kalp krizine karşı uyardı.
YASİN ERDEM
KARABÜK
ABD Büyükelçiliği Siyasi Bölüm Diplomatı Cassandra Carraway, AK Parti Samsun İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek Başkan Yardımcısı Alaettin Bayrak ile görüştü.Yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarına bir dizi ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirten ABD Büyükelçiliği Siyasi Bölüm Diplomatı Cassandra Carraway, Samsun’da bulunmaktan ve kendisine gösterilen misafirperverlikten mutlu olduğunu ifade etti.
AK Parti Samsun İl Başkan Yardımcısı Alaettin Bayrak ise ziyarette yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi: “Teşkilatçılığı iyi bilen, teşkilatın içinden gelen liderimiz, Genel Başkanımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu AK Parti’de Kadın Kollarımız, Gençlik Kollarımız, il ve ilçe teşkilatlarımızla birlikte çok güzel bir uyum içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Küresel bir parti haline gelen AK Partimizin bu başarılı çalışmaları da dünyanın birçok ülkesindeki siyasi partilerin, bu başarının nasıl oluştuğuna merak salmış durumda.
Dünyanın birçok ülkesinden siyasi partilerin, AK Parti’nin başarı hikayesini birinci ağızdan dinlemek ve deneyiminden yararlanmak için sık sık yabancı ülkelerden misafirlerimiz ziyaretlerde bulunuyorlar. AK Parti, son 10 yılda milletimizin büyük desteği ile her seçimi kazandı. Yine milletinden aldığı güçle de büyük işler başarıyor. Bu gerçekten dünyada büyük merak uyandırdı. Siyasi partiler, özellikle yeni kurulan partiler, hatta tecrübeli siyasi partiler, bizim bu tecrübemizi kendileriyle paylaşmamızı istiyorlar. Seçim nasıl kazanılıyor? Tüm teşkilat birimleri nasıl işliyor? Ekonomik, sosyal, kültürel tüm politikalarımızın başarılı olması herkes tarafından çok merak ediliyor. Bu anlamda AK Parti’nin başarı hikayesinin nasıl yazıldığını, birinci ağızdan dinlemek isteyen çok sayıda parti var.”
Alaettin Bayra, ziyaretlerinden dolayı ABD’li Diplomat Cassandra Carraway’a teşekkür etti.
SAMSUN
Siyah beyazlı kulüp, yaptığı centilmenlik çağrısında şu ifadelere yer verdi:
“2013-2014 sezonu ikinci yarısında sahamızdaki ilk maçımızı Kayseri Erciyesspor ile bugün saat 20.00’da Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynayacağız. Beşiktaşımızı her şartta desteklemesiyle takdir kazanan büyük taraftarımızla el ele vererek, dostluk ve fair-play dolu ikinci devre bizleri bekliyor…
Türkiye Futbol Federasyonu’nun çirkin ve kötü tezahüratla ilgili aldığı kararların ciddiyetinin farkında olan büyük taraftarımızın,
“Stadyumlarda topluluk halinde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması, devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır” şeklinde değiştirilen Futbol Disiplin Talimatının 52. maddesinin 1. fıkrasını dikkate alarak, tribünlerde centilmenlik gösterileri sergileyeceğine eminiz…
Aykırı eylemlerde bulunulması durumunda takımımızın sizlerin desteğinden mahrum olarak maçlarını seyircisiz oynaması, maddi ve manevi zarara uğraması gündeme gelecektir. Bu nedenle, maç esnasında sadece takımımızı destekleyici tezahüratlarda bulunulması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini rica ederiz.
BİR HATIRLATMA
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda devam eden inşaat çalışmaları nedeniyle, Doğu Tribünü’ne seyirci alınmayacağını hatırlatır, bu tribünden kombinesi olan taraftarlarımızın maçı Batı Tribünü’nden izleyebileceğini belirtiriz. Büyük Beşiktaş taraftarına takımımıza verecekleri gönülden destek için şimdiden teşekkür ederiz. Sevgi ve saygılarımızla”
İddiaya göre, Mustafa Bağlam yönetimindeki 27 P 9513 plakalı demir yüklü kamyonet aniden yola çıkan ve sürücüsünün ismi tespit edilemeyen 27 AJU 03 plakalı ticari araca çarptı.
Kazada, ikisi Suriyeli 4 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından devlet hastanelerine kaldırıldı. Yapılan incelemelerin ardından araçlar çekiciyle kaza yerinden kaldırıldı.Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
HABİP DEMİRCİ
GAZİANTEP
Hukukçular Derneği üyesi yaklaşık 20 kişi, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamayı grup adına Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Bilal Çoban okudu. İnsanların meşru talepleriyle başlayan halk hareketlerinin başarıya ulaştığı ülkelerde demokrasi adına ilk adım olduğunu söyleyen Çoban, “Ancak Mısır örneğinde görüldüğü üzere halkın büyük bir desteğiyle diktatörlüğü deviren ve demokratik usullerle iktidara gelen Mursi yönetimi, egemen güçlerin talepleriyle uyumlu icraatta bulunmadığı için 1 yılını dolduramadan iktidardan uzaklaştırılmıştır. Mısır ve diğer Arap ülkelerinde yaşanan meşru halk hareketlerinden umduğunu bulamayan egemen güçler, Arap halklarının iktidarda hak sahibi olmasından rahatsız olmuş ve bu demokratik taleplere destek olmak yerine engelleyici girişimlerde bulunmuştur” dedi.
On binlerce Suriyeli’nin sistematik işkencelerle katledildiğini belirten Çoban, “Masum kadınlar Esed’in askerleri tarafından tecavüze uğramış ve yüzlerce insan kimyasal silahlarla adeta bir böcekmişçesine imha edilmiştir. Yapılan işkence ve katliamlara ilişkin her gün yeni bir video, fotoğraf ve delil ortaya çıkmaktadır” diye konuştu.
Katliamlar, işkenceler, kimyasal silahlarla insanları öldürmek suretiyle Esad rejiminin Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesine göre ‘insanlık suçu’ işlediğinin sabit olduğunu ifade eden Çoban, “Bu sebeple başta Beşar Esed olmak üzere bu katliamda ortak olan tüm Esed rejimi yöneticileri ve askerleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından grup üyeleri, savcılığa suç duyurusunda bulunmak üzere adliyeye giriş yaptı.
YUSUF MELİKOĞLU – ZAFER HALATÇI
İSTANBUL
Konyaaltı Belediyesi Meclis Üyesi aday adayı Tahsin Çelik, yanlışlık sebebiyle eşinin bile kendisi yerine başka bir adaya oy verdiğini söyledi.
Oy pusulasının sol tarafındaki isimlerin işaretlenecek kutucuklarının sağ taraftaki isimlerin başına konması seçmenleri şaşırttı. Seçmenlerden bazıları oy pusulasındaki hatayı fark edip tekrar oy kullanmak istese de, böyle bir şeyin mümkün olmayacağı cevabını alınca mecburen işaretlemiş olduğu oy pusulasını kullanmak zorunda kaldı. Böylece seçmenlerin büyük bir çoğu tanımadıkları üyelere oy vermiş oldu.
EŞİM BANA OY VERMEDİ
Oy pusulasındaki hatadan dolayı eşinin bile kendisine oy vermediğini dile getiren Konyaaltı Belediyesi Meclis Üyesi aday adayı Tahsin Çelik, şöyle konuştu:
“Bizim oy pusulalarımız genel merkezden hazırlanıp geldi. Harf çekimine varıncaya kadar genel merkezimizden geldi. Oy pusulaları geç geldiğinden dolayı inceleme fırsatı bulamadık. Seçmenler bu şekilde oy kullanmaya gitti. Genel merkezden gelen hatalı kutucuklardan dolayı bütün vatandaşlarımızın yanlış oy kullandıkları anlaşıldı. Bunu incelediğimizde eşimin bile bana oy vermediği ortaya çıktı. Hani bir hikaye vardır ya ‘muhtar seçime gitmiş eşi bile oy vermemiş.’ Şimdi maalesef ağlanacak halimize güler olduk.”
“SAĞLIKLI SONUÇLAR ALINMADI”
“Genel Merkez bizim oy pusulamıza, harf çekimine varıncaya kadar bu işleri yapıyorsa, il örgütü ne işe yarıyor” diyen Çelik, o zaman il ve ilçe örgütlerinin kapatılması gerektiğini söyledi. Çelik, “90 yıllık çınarız diyoruz, 90 günlük parti gibi işler oluyor” ifadelerini kullandı. Alınan sonuçların sağlıklı olmadığını anlatan Çelik, “İnsanlar tanımadıkları adaylara oy vermişlerdir. Bize güvenmiyorlarsa biz halka nasıl güveneceğiz. Bizim genel merkezimizin yerel yönetimleri belirleyen komisyonumuz. 15 Şubat’ta karne alımında sınıfta kaldılar diye düşünüyorum. İnşallah hatalarını kontrol edip düzeltirler. Çünkü önümüzde Türkiye’nin kaderini belirleyecek üç önemli seçim var. Bizim bu tür olaylarla uğraşmamamız gerekiyor” diye konuştu.
“10 ADAY MAĞDUR OLDU”
Eğilim yoklamasında 10 adayın mağdur olduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizi üzen tek olay, bizi arayıp tebrik eden insanlara karşı ne söylememiz gerektiğini bilemiyoruz. Biz aşağı yukarı 10 aday mağdur olduk. Toplu olarak 10 arkadaşımız il ve ilçe başkanlığına gerekli itiraz faksımızı çektik. Bize henüz gelen bir açıklama olmadı.”
Edinilen bilgiye göre, Erzurum’un Gürcükapı semtinde durumundan şüphelenerek durdurdukları S.Ç. ve S.Ş.’ye ait valizlerde yapılan aramada bin 493 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Polis ekiplerinin yol uygulamaları yaptıkları esnada Erzurum- Pasinler karayolunda 45 A… plakalı otomobilde yapılan aramada ise H.O., H.E., M.O., F.O. ve G.O.’ya ait 8 bin 293 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Kaçak sigaralar muhafaza altına alınırken şüpheliler hakkında yasal işlem yapıldı.
ÖZGE BOZO
ERZURUM
Türkiye’nin önde gelen insan kaynakları sitesi Elemanonline.net’in çalışanlar arasında yaptığı memnuniyet anketi çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. 11 bin 350 kişinin cevapladığı ankette çalışanlara “Şu anda çalışmakta olduğunuz işinizden memnun musunuz?” sorusu soruldu. Anket sonuçlarına göre katılımcıların sadece yüzde 16′sı işini severken, yüzde 72′si işini sevmiyor ve değiştirmeyi düşünüyor. Anketi cevaplayanların yüzde 12′si ise işini sevmediği halde değiştirmeyi düşünmüyor. “Şu anda çalışmakta olduğunuz işinizden memnun musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 72’si “Hayır, işimi değiştirmeyi düşünüyorum”, yüzde 16’sı “Evet, işimi seviyorum” derken, “Hayır, ama iş değiştirmeyi düşünmüyorum” diyenlerin oranı ise yüzde 12 oldu.
“ÜNİVERSİTE MEZUNLARI ARADIKLARI İŞİ BULAMIYOR”
Elemanonline.net Genel Müdürü Özlem Demirci Duyarlar, işini sevmeyenlerin oranının çok yüksek olduğuna dikkat çekerek, çalışan mutluluğunun iş performansı açısından önemini hatırlattı. Ankete katılanların büyük çoğunluğunun çalıştıkları işleri sevmemesinin nedeninin Türkiye’nin genel istihdam sorunu olduğuna işaret eden Duyarlar, şöyle devam etti:
“İstihdamdaki bu sorun eğitim aşamasında başlıyor. Türkiye’de özellikle meslek eğitimleri hala yetersizken, çok fazla lisans mezunu işsiz var. Üniversitelerden yeni mezun olan adaylar, uzun süren iş aramalarının ardından istedikleri gibi bir iş bulamayarak sevmedikleri işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu da çalışanların memnuniyetsizlik oranını artıran en önemli etkenlerden biri.”
“TERSİNE GÖÇ İÇİN BİR FIRSAT”
İş değiştirmeyi düşünen çalışanların farklı şehirlerde daha iyi iş alternatiflerini tercih edebileceklerine değinen Özlem Demirci Duyarlar, bunun da İstanbul gibi büyük şehirlerdeki istihdam yoğunluğunu diğer illere dağıtmak için iyi bir fırsat olabileceğini belirtti. Duyarlar, “Küçük şehirlerde daha iyi iş alternatifleri yaratılarak hem çalışan memnuniyeti sağlanabilir hem de istihdamda daha dengeli bir dağılım mümkün olabilir. Burada en önemli konu illere göre ihtiyaç duyulan meslekleri belirlemek ve bu doğrultuda mesleki eğitimlerine ağırlık vermek” diye konuştu.
İSTANBUL
Nejat İşler’in Acıbadem Maslak Hastanesi’ndeki tedavisi devam ediyor. Dün doktorları tarafından yapılan açıklamada İşler’in solunum cihazından ayrıldığı ve ailesiyle yorucu olmayan kısa konuşmalar yapmaya başladığı belirtilmişti.
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül de bugün hastaneye gelerek, İşler’in durumuyla ilgili bilgi aldı. İşler’in annesi, babası ve ablasıyla görüşen Sarıgül, hastane çıkışı yaptığı açıklamada, “Kendisine acil şifalar diliyorum. Hastanede gerekli tedavilerin tamamı en üst düzeyde yapılıyor. Şu anda yoğun bakım süreci devam ediyor. Ama hocalarımızın verdiği bilgiye göre, her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Toplumun sevdiği, çok değer verdiği bir sanatçımız. İnşallah en kısa süre içerisinde tekrar sağlığına kavuşur” dedi.
Sarıgül, basın mensuplarının, “Siz Nejat İşler’i görebildiniz mi?” sorusu üzerine “Yoğun bakımda olduğu için zorlamak istemedim. Yoğun bakıma girmek ayrıca doğru değil. Annesi, babası ve ablasıyla çok güzel bir sohbetimiz oldu. Arzu ediyorum ki bir an önce sağlığına kavuşur ve tekrar sahnelere döner” ifadelerini kullandı.
OĞUZCAN YAZAR
İSTANBUL
Gaz tankerindeki sızıntıyı fark eden cesur pompacı, hayatını tehlikeye atarak olası bir faciayı önledi.
Olay 24 Ocak’ta Rusya’nın Kaspiysk bölgesindeki bir benzin istasyonunda meydana geldi. Dikkatsiz sürücünün aracı ile yakıt tankerine çarpması sonucu, tankerden dışarı gaz sızmaya başladı.
ETRAFA YAYILAN YAKIT ALEV ALDI
Sürücü durmayarak olay yerinden uzaklaşırken, kahraman pompacı Arsene Fitsulaev tankerin patlama ihtimaline rağmen vanayı kapatarak sızıntıyı önledi. Etrafa yayılan yakıt ise kısa süre sonra alev aldı. Benzin istasyonunu saran alevler olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.
Çıkan yangında istasyon çevresinde park halindeki 7 araç küle döndü. Belediye yetkilileri, gösterdiği kahramanlık ve can kaybıyla sonuçlanabilecek bir faciayı önlendiği için Fitsulaev’in ödüllendirilmesine karar verdi.
Olay anını anlatan Fitsulaev ise, “Düşünmeden tankerin yanına koştum. Vanayı çevirmeye başladım. Tanker üzerindeki diğer vanaları da kapatıp, koşarak kaçtım” diye konuştu.
Kalya, cezaevi çıkışında kalabalık bir taraftar grubunun meşaleli sevgi gösterisiyle karşılandı.Sefa Kalya, çeşitli kulüplerden çok sayıda taraftar grubu üyesinin gözaltına alındığı ’tribün operasyonu’ kapsamında tutuklanmıştı. Tahliye kararı üzerine Silivri Cezaevi önünde toplanan Genç Fenerbahçeliler, grup liderlerini slogan atarak ve meşaleler yakarak karşıladı. Kalya’nın avukatı İsmail Hakkı Tekay, tahliye kararıyla ilgili olarak, “Tutuklama tamamen tedbir mahiyetindedir. Savcılık makamı, mahkeme delillerin toplanması için bir süreç izlemiştir. Bu süreç içerisinde maalesef mevcut deliller dışında müvekkilimin tutukluluğunu devam ettirecek bir delil daha bulunamamıştır. Bazı failler de yakalanamamıştır. Bu sebeple tedbir mahiyetindeki tutukluluk sona erdirilmiştir. Bu da gelecekte müvekkilin beraatına gidecek bir sonuç doğuracağını pekiştirmiştir“ dedi.
“ZATEN İFTİRAYDI”
Sevinç sloganlarıyla karşılanan Sefa Kalya ise, “Zaten buraya iftira ile gelmiştik, Allah bizi burada güçlü bir şeklide çıkardı inşallah. Yüce adaletin takdiri, suçsuzluğumuz zaten belliydi de bize de imtihan oldu. Burayı görmek iyi oldu bize, içerdekinin halini içeri girmeyen anlamaz. Ben gördüm neyin ne olduğunu, Allah herkesin yardımcısı olsun” diye konuştu.
Kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaşıp öpüşen Kalya ve beraberindeki taraftarlar, Mustafa Eren’in daveti üzerine Silivri şehir merkezine geçerek bir çay bahçesinde çay içip sohbet ettiler. Taraftar grubunun ‘Reis’ lakaplı lideri Kalya ve beraberindekiler, daha sonra uzun bir araç konvoyu ile Silivri’den ayrıldılar.
Anadolu Öğretmen Lisesi Felsefe kulübü öğrencileri, ‘Geç Olmasın ki Güç Olmasın’ sloganıyla bölge halkını ücretsiz kanser taraması yaptırmaya davet etti. Öğrencilerin başlattıkları sağlık hareketi hakkında bilgi veren Felsefe öğretmeni Bahtışen Çay, “Amacımız vatandaşları kanserde erken teşhisinin önemini anlatmak. Dünyada tüm ölüm nedenleri arasında kanserin 2. sırada yer aldığını ve kanserin 2030 yılına kadar hızla artarak 1. sıraya yükselmesi bekleniyor. Bu nedenle kanserde erken tanı her geçen gün daha da önemli hale geldi.
Erken tanı ile tedavi edilebilir olduğu bilinen ve en sık görülen 3 kanser türüne karşı tüm halkımızı mücadelemize ortak olmaya davet ediyoruz. Meme ve rahim ağzı kanserleri erken tanı ile yüzde 100 tedavi edilebiliyor. Yine hem kadınları hem de erkekleri etkileyen kalın bağırsak kanserinin de dışkıda gizli kan tahlili ile erken tanısı mümkün.Hem taramalarınızı yaptırmak hem de konu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için sizleri Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’ne (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezlerimize davet ediyoruz” dedi.
HUZEYFE YORUCU
KAHRAMANMARAŞ
Konaklar Sitesi sakinlerinden, Mehmet Dalmış, Hüseyin Eren, Nuran Armutlu, Hüsniye Arabul, Yılmaz Taşçı ve Kemalettin Korkmaz, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ü makamında ziyaret etti. Kartal’da gerçekleştirilen deprem dönüşüm çalışmaları hakkında bilgi alan site sakinleri, Konaklar Sitesi ile ilgili Başkan Altınok Öz’le görüş alışverişinde bulundu. Konaklar Sitesi sakinleri, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e, deprem dönüşüm ve yerinde dönüşüm alanında yaptığı çalışmalarda halkın yanında olduğu için teşekkür etti.
Başkan Altınok Öz, depremi depremden önce yenmek için öncellikle bu konuda vatandaşların bilinçlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Başkan Öz, “Görev yaptığım Erzincan’da tanık olduğum depremde şunu gördüm. Deprem insanı öldürmez. Tüm can kayıpları, binaların uygun inşa edilmemesinden oldu. Deprem kuşağında olan ülkemizde öncelikli olarak vatandaşın canının güvenceye alınması gerekir” dedi.Kartal’da dönüşümün hızla devam edeceğini ifade eden Başkan Altınok Öz, Kartal Belediyesi’nin, Kartal halkına dönüşüm konusunda destek olmaya devam edeceğini belirtti.
İSTANBUL
ABD’de satışına başlanan Android işlemcili, 7 inçlik UbiSlate 7Ci modelinin fiyatı sadece 37.99. IPad ve Samsung Galaxy Note serisi gibi kendisinden 15 kat daha pahalı rakipleriyle aynı performansı göstermese de, fiyatından beklenmeyen çok sayıda özelliği ile dikkat çekiyor.
Cortex A9 (1GHz) işlemci ile iPad’le kıyaslanabilir özellik taşıyan UbiSlate, 4 GB’lık bellek ve 512 MB’lık RAM’e sahip. Üzerideki microSD kart yuvasıyla belleği 32 GB’a kadar çıkarmak mümkün.
Wi-Fi özelliğinin yanı sıra, 3G ile mobil iletişim imkanı sunuyor. Üzerinde ayrıca USB adaptor girişi bulunuyor. Tabletteki G-sensör, büyük rakiplerinde olduğu gibi ekranı dikey veya yatay pozisyonuna göre ayarlıyor.
7.2 inç uzunluk, 4.8 inç genişlik ve 0.4 inç inceliğe sahip olan tabletin ağırlığı ise sadece 310 gram. Oldukça hafif olduğu için uzun süre elde tutulsa da çok fazla yorgunluk vermiyor.
800 X 480 piksel çözünürlük ve TFT çoklu dokunmatik ekranı olan tabletin sadece ön yüzünde kamera bulunuyor. Talbette ayrıca 3.5 mm kulaklık girişi, ses düğmeleri, mikrofon girişi ve micro USB slotu yer alıyor.
UbiSlate 7Ci’nin yumuşak karnı ise bataryası. 3.7 volt Li-polimer şarjlı batarya, oyun oynarken sadece 3 saat dayanıyor.
Tablette, diğerlerinde olduğu gibi Google uygulamaları, Google Play mağazası ve diğer temel programlar bulunuyor.
Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Özlem Tokaslan ile Neslihan Akpınar’ın yapımcılığını üstlendiği belgesel, çocukların sanatın iyileştirici ve birleştirici gücüyle buluşmalarını sağlayan 11. Akdamar Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Şenliği’ni, bu şenlikte görev alan Van Devlet Tiyatrosu oyuncularıyla ve sanatla buluşan çocukların bu süreçte yaşadıklarını konu alıyor.
Şubat 2013’te Van’da galası gerçekleştirilen belgesel, 3 Şubat Pazartesi günü saat 20:00’de Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Trabzon, Diyarbakır, Erzurum, Konya, Sivas, Van Devlet Tiyatroları sahneleriyle aynı anda Haşim İşcan Kültür Merkezi Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde ücretsiz olarak gösterilecek.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Özel yetkili mahkemelere ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Hükümetten gelen açıklamalar gayet memnuniyet verici” dedi.
İtalya’nın başkenti Roma’da Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Gül, “Özel Yetkili Mahkemeler’e ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim” ifadesini kullandı. Özel Yetkili Mahkemeler’in kaldırılmasıyla ilgili değerlendirilmesi sorulan Gül, “Bu eski bir konu. Tekrar gündeme geldi. Özel mahkemelere ihtiyaç olmadığı kanaatindeyim. Bunu daha önce de hep söylemiştim. Gördüğüm kadarıyla bununla ilgili herhalde adımlar da atılmaya başlıyor. Zaten biliyorsunuz özel mahkemeler kaldırıldı. Şu anda özel mahkeme yok. Önce Devlet Güvenlik Mahkemeleri vardı. Önce onları kaldırdık. Sonra onları özel mahkemelere çevirdik. Onları da kaldırdık. Onlarda bazı davalar vardı. Bu davalar bitene kadar ama görevlerine devam etsin denmişti. Şimdi gördüğüm kadarıyla bu mahkemelerdeki davalar da normal mahkemelere devredilecek ve tamamen artık özel mahkeme kalmayacak. Bununla ilgili hükümet tarafından gelen açıklamaları da gayet memnuniyetle karşılıyorum” şeklide konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, “AB’nin kuvvetler ayrılığı konusundaki kaygılarına” ilişkin bir soruya ise, “Biliyorsunuz bu konuyla ilgili yasa hükümetin girişimi ile dondurulmuş vaziyettedir. Dolayısıyla şu anda tartışmalar kesildi” cevabını verdi.
“AB LİDERLERİNİN FASILLARI BLOKE EDEN ÜLKELERE SERT ÇIKMALARI LAZIM”
AB’nin, Türkiye’ye siyasi blokaj uygulayan ülkelere karşı “sert çıkması” gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Biz müzakere yapan bir ülkeyiz. Müzakere yapmak demek, AB hukukunu devralmak demektir. Değişik fasıllar adı altında, yargı, temel hak ve özgürlükler yıllardır bu fasılları açalım da, Türkiye’nin bu alandaki hukukunu ve standartlarını, AB standartlarına biraz daha yaklaştıralım ısrarımıza rağmen bu fasıllar ne yazık ki hala açılamıyor. O açıdan bir tezat var ortada gerçekten. Ben bu vesile ile bütün AB’li dostlarımıza tekrar bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu fasılların açılışının önündeki engelleri kaldırın. Bunlar zaten haksız engellerdir. Bu süreç teknik bir süreçtir. Bunlara siyasi blokaj uygulayan üyelerine de ’bunlar yanlıştır diye’ kendi aralarında sert çıkmaları lazım” diye konuştu.
Son dönemde üye ülkeler arasındaki ilişkilerin sıklaştığını belirten Gül, “Biliyorsunuz, birkaç gün önce Fransa Cumhurbaşkanı Türkiye’deydi. Gayet başarılı bir ziyaretti. Benim bu ziyaretim, Sayın Başbakan’ın birkaç gün sonra Almanya ziyareti söz konusu olacak. Benim bu sene içinde Macaristan, Danimarka ziyaretlerim var. Romanya Cumhurbaşkanı önümüzdeki hafta misafirim olacak. Gördüğünüz gibi en yoğun ilişkilerimiz, siyasi olarak da, ekonomik olarak da, AB ile müzakere sürecinin adeta donmuş olması bizden kaynaklanmıyor. Bunu herkes biliyor. Önümüzde yapılacak iş, açılacak fasıl neredeyse kalmadı. Bunun da hiç kimse için iyi olmadığını herkes gördü. Dondurulmuş, aleni veya gizli dondurulmuş fasıları bir an önce açın da yolumuza devam edelim” dedi.
“AB SÜRECİ TÜRK EKONOMİSİNİ, DEMOKRASİSİNİ, HUKUKUNU GÜÇLENDİRMİŞTİR”
Gül, “Şunun da Türk halkı tarafından bilinmesini isterim, AB süreci Türk ekonomisini, demokrasisini, hukukunu güçlendirmiştir. 10 sene içinde yaptığımız köklü reformlar aynı zamanda AB sürecimizle de ilgilidir. Bunlar hep faydasını görmüştür Türk halkı. Türk halkı AB’yi tatmin etmek için bunları yapmıyor. Kendisini daha mutlu kılmak, daha zengin kılmak, Türkiye’yi daha güçlü hale getirmek için ısrarlı” açıklamasında bulundu.
“ZİYARETİN AMACINDAN BİRİ DE EKONOMİK İLİŞKİLERE İVME KAZANDIRMAK”
Cumhurbaşkanı Gül, “Bu ziyaretin önemli boyutlarından birisi ekonomik ilişkilerimize yeni bir ivme kazandırmak olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, “Bu çerçevede iş dünyası ile de bir araya geliyoruz. Sabah, bazı büyük İtalyan şirketlerinin sahipleri ile kahvaltıda bir araya geldik. Onları Türkiye’de iş ve yatırım yapmaya teşvik ettik” dedi.
“TÜRKİYE’YE OLAĞANÜSTÜ BİR İLGİ VE ALAKA VAR”
Gül ayrıca, ” Görünen, çok aleni olan şey şu: İtalya’da Türkiye’ye karşı olağanüstü büyük bir alaka ve ilgi var. Bundan tabi ki büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Tarih boyunca Türk ve İtalyanlar çok yakın ilişki içinde oldular” ifadelerini kullandı.
“Bu ziyaretimiz vesilesi ile aramızda yeni bir sayfanın açılıp, özellikle ekonomik alandaki ilişkilerimizi daha da ileri gideceğini tahmin ediyorum” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Çünkü Fransız firmaları da burada adeta doymuş vaziyette, onların büyüyebilmeleri, devam edebilmeleri için yeni alanlara ihtiyaç var. Türkiye gibi büyüyen, ekonomisi düzgün, makro ekonomik göstergeleri sağlam, çok büyük fırsatlar vaad eden bir ülkede şüphesiz ki onlar da şanslarını arayacaklardır” şeklinde konuştu.
“YUNUS EMRE KÜLTÜR MERKEZİ’NİN AÇILIŞINDAN AYRICA MEMNUNİYET DUYUYORUM”
Gül ayrıca, “Yine bu ziyaret vesilesi ile Yunus Emre Kültür Merkezi’nin açılışını yapmaktan ayrıca memnuniyet duyuyorum. Birçok yerde Yunus Emre Kültür Merkezlerinin açılışını yaptım. Bir ülkenin gücü sadece ekonomisinden geçmiyor, onun yumuşak gücü dediğimiz, kültür, eğitim, bu alanlar çok önemli. Türk kültürünün burada tanıtılabilmesi için, gerek eski kültürümüzün, gerek çağdaş kültürümüzün, böyle bir yerde tanıtılabilmesi çok önemli bir adım. Ayrıca Roma’nın merkezinde açılması da eminim çok büyük bir ilgi toplayacaktır. Özellikle genç İtalyanlar, Türkçe’yi öğrenme açısında, Türkiye’yi ve Türk kültürünü tanıma açısından büyük bir imkan kazanmış oluyor. Buranın dolup taşmasını ümit ediyorum” dedi.
“İTALYA’NIN BAŞKANLIĞINDA CANLI BİR DÖNEM YAŞAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Gül, İtalya’nın Haziran ayında AB dönem başkanlığını devralacak olmasıyla ilgili bir soruya, “AB dönem başkanlığı bu yılın ikinci yarısında İtalya’ya geçecek. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü İtalya, Türkiye’ye daima destek vermiş bir ülkedir. Bütün hükümetler ve neredeyse bütün partiler Türkiye’nin AB üyeliğine hep destek vermiştir. İtalyan halkının yine çok büyük bir kısmı buna sempati ile bakmaktadır. Dün de, bugün de yaptığımız görüşmelerde İtalya’nın dönem başkanlığına gayet iyi hazırlandığını gördüm. Ümit ederim ki, İtalya dönem başkanlığı sırasında Türkiye-AB ilişkileri büyük bir hız kazanır. Bugünkü durağan döneminden çıkıp olması gerektiği noktaya gelir. İtalyanlar bu desteği açık şekilde veriyorlar. Dönem başkanlığı geldiğinde çok canlı bir dönem yaşayacağımızı umuyorum” cevabını verdi.
1984 yılında yapılan Tokat Gaziosmanpaşa Stadyumu tarihinde Fenerbahçe’den sonra 4 büyük takımdan Galatasaray’ı ilk defa konuk edecek. Maçın oynanacağı 5 Şubat tarihine sayılı günler kala Tokatspor Kulübü Başkanı Emin Yılar, Gaziosmanpaşa Stadyumu’nda yönetim kurulu üyeleri ile birlikte basın mensuplarının karşısına geçti. Başkan Yılar, Galatasaray maçına şehir olarak hazır olduklarını söyledi. Gaziosmanpaşa Stadyumu’nda Türk futboluna ve Galatasaray’a yakışır bir mücadele yaşanması için yönetim olarak ellerinden gelen çalışmayı yapmak için çalıştıklarını belirten Başkan Yılar, skorun Tokatspor lehine olmasını diledi. Başkan Yılar, 5 binin üzerinde açık tribün, 800’e yakın da kapalı tribün bileti satıldığını ifade ederek, “Acele edilmez ise son birkaç gün içerisinde bilet noktasında mağdur olabilirler. Samsun, Amasya, Yozgat’tan ciddi toplu bilet satışlarımız oldu” dedi.
KUPA MAÇLARINDA HAKEME TEPKİ
Kupa maçlarında hakemlerin vermiş olduğu yanlış kararlara tepkili olduklarını ifade eden Başkan Yılar, “Daha dün sahamızda oynadığımız Antalyaspor maçını hakemin katlettiğine inanıyorum. Kamuoyunda Anadolu takımlarının neden başarı sağlayamadığı konuşuluyor. Bunu çok fazla düşünmeye gerek yok. Hem sahada rakibinle savaş hem hakemle savaş. Sonuç olarakta bizler mağdur durumdayız. Kupada 2. Lig’den tek takım biziz, diğerleri Süper Lig takımı. Ayrıca iddia gelirlerinde Süper Lig takımları bizden 2-3 misli fazla gelir elde ediyor. Eğer 2. Lig’de olmak, alt liglerde olmak günahsa yanlışsa, bizi kupa maçlarına hiçbir zaman almasınlar” diye konuştu.
Tokatspor Genel sekreteri Halis Sağlam ise sahanın maç öncesinde bakıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Koltukların birçoğunun kırık olduğunu, tuvaletlerin bakımsız olduğunu belirten Sağlam, tribünlerin çiçek gibi olmasını arzu ettiklerini ve bu anlamda çalışma yapılmasını beklediklerini kaydetti.
NURHAN İÇMEZ
TOKAT
E-5 karayolunda tartıştığı sürücü tarafından vurulan Ahmet Yiğit, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Yiğit’i silahla öldüren 64 yaşındaki Ahmet Ö. ise polis tarafından gözaltına alındı.
Caner Karagöz ve Ahmet Yiğit, işyerlerine ait bir araçla seyir halindeyken önlerini kimliği belirlenemeyen bir kadının kullandığı bir otomobil kesti. Otomobilden inen kimliği belirsiz bir şahıs, E-5’in ortasında Yiğit ve Karagöz’e kurşun yağdırdı. Daha sonra tekrar otomobile binen saldırganlar olay yerinden uzaklaştı. Göğsüne isabet eden 2 kurşun isabet etti. Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Yiğit, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Görgü şahitlerinin ifadesi doğrultusunda, olaya karışan 34 KJ 476 plakalı aracın izini süren polis, Ahmet Ö.’ye ulaştı. Polis, Ahmet Ö. ve kaçarken arabayı kullanan kız kardeşi Fatoş A.’yı gözaltına aldı. Gözaltına alınan zanlılar, ifadesi alınmak üzere Maltepe Asayiş Büro’ya getirildi.
CENK İŞVER